Güncelleme Tarihi:
Baba kalsın, turları
Cumhurbaşkanı Demirel'in görev süresinin bir dönem daha uzatılmasını isteyen Başbakan Ecevit, liderlerle görüştü. İlke olarak bir uzlaşı formülünün ortaya çıkabileceğini belirten Ecevit, gerekirse ikinci bir liderler turu gerçekleştirecek.
BAŞBAKAN Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in görev süresinin bir dönem daha uzatılması için Anayasa değişikliğine gidilmesi amacıyla düğmeye bastı. Daha önce görüştüğü DYP lideri Tansu Çiller dışında TBMM'de temsil edilen partilerin liderleri ile biraraya gelen Ecevit, ‘‘İlke olarak genel anlamda bir uzlaşı formülünün ortaya çıkabileceği görülüyor. Önümüzdeki haftalarda durum daha netleşebilir’’ dedi. Ecevit, liderler turu sonrasında yaptığı açıklamada, Çiller'in, ‘‘5+5, Demirel ile devam’’, Yılmaz'ın ‘‘5+5, Demirel'e 3 yıl daha’’, Kutan'ın ise ‘‘4+4, halk seçsin’’ formüllerini gündeme getirdiğini ifade etti.
BAHÇELİ SESSİZ
Ecevit, dün sabah beraberinde Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile birlikte ilk olarak koalisyon ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli ile Başbakanlık'ta biraraya geldi. 15 dakika kadar süren görüşmeyle ilgili olarak Ecevit, Bahçeli'nin konuyu partisinin Başkanlık Divanı'na götüreceğini, bu nedenle görüş bildirmediğini açıkladı. Ecevit, ‘‘Demirel'in bölgedeki etkisi konusundaki gözlemime Bahçeli de katılıyor’’ dedi. Ecevit, daha sonra koalisyon ortağı ANAP lideri Yılmaz ile TBMM'deki odasında biraraya geldi. Görüşmeye ANAP'tan başka kimse katılmazken, Ecevit'in yanında Özkan yeraldı. Görüşme 35 dakika sürdü. Ecevit, Yılmaz'ın ardından da Özkan ile birlikte FP lideri Recai Kutan'ın TBMM'deki makamında ziyaret etti. FP kurmaylarının da katıldığı bu görüşme yarım saat sürdü. Cumhurbaşkanı seçiminin kriz nedeni olmaması konusunda liderlerin aynı görüşte olduğunu kaydeden Ecevit, ‘‘Cumhurbaşkanı'nın iki dönem seçilmesine olanak tanınmasında görüş birliği içindeler. Demirel'in de bu olanaktan yararlanabilmesini kabul ediyorlar’’ dedi. ANAP lideri Yılmaz'ın Demirel'in kalması için uygun formül bulunabileceğini düşündüğünü vurgulayan Ecevit, ‘‘Yılmaz ne kadar süreyle uzatmak istiyor?’’ sorusuna ise şöyle karşılık verdi: ‘‘Gerçekleştirmekte yarar gördüğümüz seçenek üzerinde çalışıyoruz. Süre konusunda değişik öneriler var. 5+5 veya 4+4. Sürenin bir süre uzatılıp 10 yıla çıkarılması seçenekleri üzerinde duruluyor.’’ Ecevit, liderler ile ikinci bir tur yapabileceğini de bildirdi.
KUTAN'DAN YEŞİL IŞIK
Kutan, ‘‘Bizim ilk tercihimiz halkın seçmesi ve 4+4'dür, biz bu konudaki teklifimizi imzaya açacağız, bunun gerçekleşmemesi durumunda Meclis'in seçmesi seçeneğini müzekere edeceğiz’’ dedi. Kişiler üzerinde değil, ilkeler üzerinde durduklarını belirten Kutan, Demirel'in adaylığına olanak sağlayacak Anayasa değişikliğine destek vereceklerini söyledi ve ‘‘Gerekli değişiklik yapılır, Demirel de aday olur, Meclis kimi isterse onu seçer’’ dedi. Kutan, Ecevit'in Demirel'in görev süresinin uzatılmasına ilişkin ortaya koyduğu gerekçelerle ilgili de, ‘‘Bunların elbette çok haklı yanları var. Ama biz meseleye ilkeler bakımından bakıyoruz. Bu bir seçimdir. Benim kişisel görüşümü sorarsanız, Demirel'in görev süresi bir müddet daha uzatılmalı diyebilirim ama bu ilkelere uygun bir durum olmaz. Demirel'in seçime iştirak etmesini sağlayacak değişikliği yaparız, başka adaylar da çıkar, kim seçilirse o olur’’ dedi.
ANAP'ta 10 Türk büyüğü tartışması
ANAP grubunun cumhurbaşkanlığına bakışı ile Başbakan Bülent Ecevit'in dün Süleyman Demirel'in Çankaya Köşkü'ndeki görev süresini uzatmak için başlattığı girişim arasında büyük bir tezat var. Çünkü ANAP grubundaki çoğunluk, Demirel'in seçilmesinin eninde sonunda Meclis'te bir kazaya uğrayacağını ve Mesut Yılmaz'ın aradan sıyrılarak Çankaya Köşkü'ne çıkacağına inanıyor.
YILMAZ KÖŞK'E Kulise hakim olan havaya bakılırsa, ANAP grubunun seçimi çoktan yapıp Yılmaz'ı Çankaya Köşkü'ne gönderdiği söylenebilir bile. Aslında ANAP grubu kimin Cumhurbaşkanı olacağı değil, kimin Yılmaz'ın yerine liderliğe geçeceği sorusuna yanıt aramakla meşgul. Bu haliyle ANAP grubundaki manzara, Turgut Özal'ın 1989 Kasım ayında Cumhurbaşkanı seçilirken partinin içine girdiği durumu çağrıştırıyor. O dönem ANAP'ta toplam 17 lider adayı çıkmış ve potansiyel veliahdlara ‘‘17 Türk Büyüğü’’ adı takılmıştı. Gelgelim, Özal'ın cebindeki listede ismi olmayan Yıldırım Akbulut büyük bir sürpriz yaparak, Genel Başkan koltuğuna oturmuş ve ‘‘Çankaya'ya yıldırım düştü, 17 ağaç yandı’’ esprileri Ankara'ya yayılmıştı. Bugünlerde ise ANAP grubunda ‘‘10 Türk Büyüğü’’nden söz ediliyor.
LİSTE BAŞI İSİMLER Pek çok milletvekili ‘‘Neme lazım’’ düşüncesiyle daha şimdiden pozisyon alıyorlar, kazanma şansı yüksek olan adaylara yatırım yapıyorlar. Listenin başında ANAP'ın üç önemli ismi geliyor: Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Başbakan Yardımcısı Cumhur Ersümer ve Devlet Bakanı Yüksel Yalova... Ersümer ismi üzerinde duranlar, ‘‘Mesut Bey, onu Başbakan Yardımcılığı'na getirerek halefinin kim olacağının işaretini de verdi. Mesut Bey kolay kolay kimseye bu kadar güvenmez. Cumhur Bey de doğrusu geçen yedi ay boyunca iyi bir performans çıkarttı, bu makama iyi yerleşti’’ diyorlar. ‘‘Hayır, en şanslı olan Erkan Mumcu’’ diyenler ise şu görüşü ortaya atıyorlar: ‘‘Türkiye'nin artık değişimi temsil eden genç yıldızlara ihtiyacı var. Erkan henüz 37 yaşında. Enerji dolu, belagat sahibi. Mesut Bey'in yanında iyi pişti. Mesut Bey onu işaret edecektir. Ayrıca Turgut Yılmaz ve Berna Hanım da onu isterler...’’ Bir başka grup ise ‘‘Yüksel Yalova'yı hafife almayın’’ diye müdahale ederek, şöyle diyor: ‘‘Mesut Bey kabinede en ağır yükü Yüksel'in üzerine yıktı. Türkiye'nin en hayati konusu özelleştirmenin yanısıra Vakfıflar ve basını da ona bağladı. Aslında Yüksel'i sınıyor. Yüksel özelleştirmede kendini ortaya koyabilirse yıldızı parlayabilir. Ayrıca o da genç, hukuk doktorası ve sanatçı geçmişi var. Entellektüel birikimi ile diğer bütün adayları geride bırakır. Onu yabana atmayalım...’’
İKİNCİ ADAM ANAP kulislerinde veliahd adayları arasında Işın Çelebi'nin adını da sıkça duymak mümkün. Çelebi'nin 1996 büyük kongresinde Yılmaz'a karşı aday çıktığını hatırlatanlar ‘‘Işın ihtirasını daha o zaman medeni bir şekilde ortaya koymuştu. Işın yine bir hamle yapacaktır. Son günlerde televizyonlardaki performansını görmüyor musunuz?’’ diye konuşuyorlar. Ya Mustafa Taşar? Taşar, halen ANAP'ta ‘‘Genel Başkan Baş Yardımcısı’’ olarak ‘‘İkinci Adam’’ konumunda bulunuyor. Partide işgal ettiği bu güçlü makamın Taşar'ı genel başkanlık yarışında şanslı bir duruma soktuğu belirtilirken, ‘‘ANAP'ın kuruluşundan beri ayakta olan bir isim. ANAP'ın kurucusu. Özal'ın rahle-i tedrisinden geçti. ANAP'ın ilk döneminin heyecanını ancak o yaratabilir. Ayrıca partinin bilgisayar sistemini kontrol etmesi de stratejik bir koz... ’’ deniliyor. Kulislere göre, genel başkan denkleminde yabana atılmaması gereken bir isim de Sakarya Milletvekili Ersin Taranoğlu. Halen Teşkilat Başkanı olması Taranoğlu'na önemli bir avantaj kazandırıyor. Çünkü, delegeyi elinde tutuyor. ANAP grubunda açıkça, ‘‘Mesut Bey Cumhurbaşkanı olmalı’’ diyerek çıkan ilk milletvekili olması, gözlerin birden Taranoğlu'na çevrilmesine yol açtı. ANAP kulislerinde ismi geçen bir de profesör aday var: Ahad Andican. Halen Genel Başkan Yardımcısı olan cerrahi profesörü Andican, parti içinde saygın ve ağırbaşlı kimliği ve entellektüel birikimi ile tanınıyor. Ancak Prof. Andican, bu konuda kendisine yöneltilen sorular karşısında pek renk vermiyor.
AŞIK BİLE... Bu arada, denkleme hiç hesapta olmayan bir isim de girdi: Eyüp Aşık... Mafya babası Alaaddin Çakıcı ile yaptığı senli benli konuşmaların yer aldığı kasetlerin basına sızmasıyla Devlet Bakanlığından olan ve sütre gerisine çekilen Aşık, bir yıldır sessizce Anadolu'yu dolaşıp teşkilatın nabzını yokluyor. Bu sessiz temasları Aşık'ın genel başkanlık için nabız yokladığı şeklinde algılanıyor. Mesut Yılmaz'ın Aşık'ın bu sondajları nedeniyle peşine ajan takıp rapor aldığı, ilk bakışta şaka gibi gözükse de bir gerçek.
YILDIRIM PUSUDA Konu ANAP liderliği olunca, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut'un şansını da yabana atmamak gerekiyor. Akbulut'un aradan sıyrılabileceğini savunanlar, şöyle diyorlar: ‘‘Yıldırım Bey'in ANAP üzerinde manevi ağırlığı var. Eski genel bakanımız. Devlet tecrübesi var. Dürüstlüğü ile temayüz etti. Yıldırım Bey neden olmasın? Yıldırım Bey gerçi Çankaya hesapları yapıyor ama kendisi Köşk'e çıkamazsa, bu kez ANAP Genel Başkanlığı'na yönelecektir.’’ Ve ‘‘ezeli’’ genel başkan adayı Lütfullah Kayalar... Kayalar eskiden beri Yılmaz'a olan muhalefeti ile tanınıyor. Kendisini yıllardır ANAP Genel Başkanlığına hazırladığı, gerekli destek altyapısını oluşturmak için ciddi bir faaliyet yürüttüğü, bunun için Washington'a kadar gittiği bir sır değil. İşte bugünlerde ANAP kulislerinde konuşulanların kısa bir özeti. Peki grubunun çoktan Çankaya Köşkü'ne gönderdiği Genel Başkan Mesut Yılmaz, halen işgal ettiği bu makam için yürütülen bunca kulis faaliyetini nasıl karşılıyor?
KIS KIS... Yılmaz'ın yakın çevresi ‘‘Genel Başkan herşeyi duyuyor, herşeyi biliyor’’ diyorlar. Yakın çevre, Yılmaz'ın tepkisini de şöyle aktarıyorlar: ‘‘Kıs kıs gülüyor...’’