Ankara Barosu: Valilerin mahkeme kararlarını tebliğ etme hakkı yok

Güncelleme Tarihi:

Ankara Barosu: Valilerin mahkeme kararlarını tebliğ etme hakkı yok
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2013 11:00

Ankara Barosu Başkanlığı, Ergenekon davasında kamu güvenliği gerekçesiyle izleyicilerin ve sanıklarının 5 Ağustos 2013 tarihinde Silivri Cezaevinde yapılacak duruşmaya alınmaması ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Valilerin Mahkeme kararlarını tebliğ etme gibi bir görevleri, hak ve yetkileri de yoktur'' denildi.

Haberin Devamı

Ankara Barosu Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklama şöyle:
"İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşmaların aleniliği ilkesini ihlal eden kararına ve İstanbul Valiliği'nin bu doğrultudaki tedbir alma noktasında değil cezalandırmaya yönelik açıklamasına karşı basın açıklamasıdır. İstanbul Valiliği, kamuoyunda 'Ergenekon' adıyla bilinen davanın yargılamasını yürüten Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kamu güvenliği gerekçesiyle izleyicilerin ve sanıklarının 5 Ağustos 2013 tarihinde Silivri Cezaevinde yapılacak duruşmaya alınmayacağı açıklamasını yapmıştır.

MAHKEME HEYETİ, İDAREDEN GÜVENLİK ÖNLEMLERİNİN ALINMASINI TALEP EDEBİLİR
Öncelikle belirtmek gerekir ki; mahkemeler ve idare, kaynağını yasadan almayan hiçbir yetkiyi kullanamazlar. Yargılamanın güvenli bir biçimde gerçekleşmesi için Mahkeme heyeti, idareden güvenlik önlemlerinin alınmasını talep edebilir. Özellikle kamuoyu tarafından yakından takip edilen davalarda bu durum olağan karşılanabilir. Ancak duruşmaların aleni (halka açık) yapılması gerek ulusal, gerekse uluslar arası belgeler ve mevzuat ile güvence altına alınmıştır.

Haberin Devamı

ANCAK KANUNLA SINIRLANABİLİR
Anayasanın 13. maddesi ile 'Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz' denilmek suretiyle temel hak ve özgürlüklerin kullanılması güvence altına alınmış ve yine 'Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulmasıö başlıklı Anayasanın 15. maddesi ile 'Savaş ve seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir' denilerek hangi hallerde temel hak ve hürriyetlerin kısıtlanabileceği açıkça belirtilmiştir.

Haberin Devamı

KARARIN DURUŞMA AÇILARAK VERİLMESİ ZORUNLUDUR
Valiliğin açıklaması ile duruşmaların aleniliği ilkesine aykırı olarak basın mensupları ve milletvekillerinin duruşma salonuna alınacağı, izleyicilerin ve sanık yakınlarının alınmayacağına dair mahkemenin kararı duyurulmuştur. Oysa CMK 187. maddesinde kapalı yapılmasına karar verilen duruşmaya katılacak olanlar sınırlandırılmış ve tek tek sayılmıştır. Duruşmalar bazı kişilere aleni bazı kişilere kapalı hale getirilemez. Bu durum, CMK 182\2 maddesine de aykırıdır. Kaldı ki, bu karar eğer duruşmanın kapalı yapılması yönünde verilmiş bir karar ise bu halde de kararın da duruşma açılarak verilmesi, CMK'nın 184. maddesine göre zorunludur.

Haberin Devamı

VALİLERİN MAHKEME KARARLARINI TEBLİĞ ETME GİBİ HAK VE YETKİLERİ DE YOKTUR
Valilerin Mahkeme kararlarını tebliğ etme gibi bir görevleri, hak ve yetkileri de yoktur. Mahkemeler kararlarını kendileri tebliğ ya da tefhim ederler. Ayrıca yargılamanın halk tarafından izlenmesi, izlenmesinin ve aleniyetin sağlanmasının temini de yargılamanın bağımsız ve tarafsız yapılmasının da bir güvencesidir. İdarenin tek yanlı alacağı karar ile ya da mahkemelerin, yasaların zorunlu kıldığı haller dışında bir karar alması yargılamayı hukuki dayanaktan yoksun bırakacak ve kamu vicdanının önemli ölçüde yaralanmasına neden olacaktır.

SON DERECE DOĞAL BİR HAK
Vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini kullanmak üzere duruşmaları izlemek istemesi ya da mahkeme yerleşkesinde bulunmak istemeleri son derece doğal bir hak olup, bu hakkın kullanılması idarenin iradesine ve inisiyatifine bırakılamaz. 2911 Sayılı Kanunun bu durumda uygulanma olanağı yoktur. Bu kapsamda, ceza tehdidiyle temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının engellenmesini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa ve Temel Kanunlar çerçevesinde doğru bulmadığımızı ve özgürlüklerin kullanımın temininin temel bir yasal zorunluluk olduğunu idarenin bu durumlarda kısıtlayıcı, yasaklayıcı olmaktan öte tedbir alan durumunda bulunması gerektiğini bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunarız."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!