Güncelleme Tarihi:
İstanbul, Trabzon, İzmir ve Bursa Devlet Tiyatroları, Ankara'da tiyatro severlerin karşısına çıkıyor. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, İstanbul Devlet Tiyatrosu yapımı "Sidikli Kasabası Müzikali", "Aşkın Sıradanlığı", "Profesyonel"; Trabzon Devlet Tiyatrosu yapımı "Ben Feuerbach"; İzmir Devlet Tiyatrosu yapımı "Nora (Bir Bebek Evi)", "Bir Garip Orhan Veli" ile Bursa Devlet Tiyatrosu yapımı "Tek Kişilik Yaşam– Bedri Rahmi Eyüboğlu" oyunları Ankara'da sahne alacak.
Oğuz Utku Güneş'in yönettiği "Sidikli Kasabası Müzikali" 2- 7 Ekim tarihleri arasında Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi'nde izlenebilecek. "Aşkın Sıradanlığı", Özgür Yalım'ın yönetmenliğinde 2- 7 Ekim arasında Şinasi Sahnesi'nde Ankaralı sanatseverlerle buluşuyor. Aynı sahnede, Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği "Profesyonel" 9- 14 Ekim arasında izlenebilecek. Yurdaer Okur'un yönettiği "Ben Feuerbach" ise 16- 21 Ekim arasında Şinasi Sahnesi'nde.
Küçük Tiyatro'da "Nora (Bir Bebek Evi)" adlı oyun 9- 14 Ekim arasında temsil verecek. Murathan Mungan'ın yazdığı, Tayfun Erarslan'ın yönettiği "Bir Garip Orhan Veli" 16- 20 Ekim arasında aynı sahnede Ankaralı sanatseverlerle buluşacak. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun kaleminden Erkan Yılmaz'ın oyunlaştırdığı, yönetmenliğini Ayşe Lebriz Berkem'in yaptığı "Tek Kişilik Yaşam–Bedri Rahmi Eyüboğlu" adlı oyun ise Oda Tiyatrosu'nda 2- 6 Ekim arasında izlenebilecek.
VDT de Mem'u Zin ile perde açtı
Van Devlet Tiyatrosu (VDT), Kürt düşünür ve mutasavvıf Ahmed-i Hani'nin Türkçe olarak yayımlanan ve tiyatroya uyarlanan "Mem ile Zin" oyunuyla perdelerini açtı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Ahmed-i Hani'ye ait eseri Türkçe yayımlamasının ardından, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nden talepte bulunan VDT, Cuma Boynukara'nın oyunlaştırdığı destanı seyirciyle buluşturdu.
VDT binası depremde hasar gördüğü için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile turizm şirketlerince kurulan Sanat Çadırı'nda sahne alan oyunda, birbirine aşık olan, ancak kavuşamayan iki gencin trajik öyküsü anlatılıyor.
VDT, tarafından ilk kez sahnelenen oyunu Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçılarından İpek Atagün Gezener yönetti. 15 kişilik bir kadro ile sahnelenen oyunda Mem'i Edip Kamacı, Zin'i ise Demet Boci canlandırdı.
Tek amacı komşu beyliklerle barış içinde yaşamak olan Mir Zeydin'in, Beko'nun dolduruşu ile barışı kendi marifeti ile dinamitlemesi anlatılıyor. Canlı müzik ve danslarla da beslenen oyun, Mem ile Zin'in trajedisiyle seyirciyi oyunun içine alıyor.
İzleyiciler arasında yer alan Vali Yardımcısı Atay Uslu, gazetecilere yaptığı açıklamada, oyunu izlerken bir kez daha Anadolu'nun ne kadar zengin bir kültüre sahip olduğunu hissettiğini belirtti. Faki Teynan'ı, Ahmed-i Hani, Yunus Emre, Mevlana ve Neşet Ertaş'ıyla Anadolu'nun zengin bir kültüre sahip olduğunu dile getiren Uslu, "Bu kültürün özünde olduğu gibi Ahmed-i Hani eserinde de sevgi var. Oyuncu arkadaşlarımız inşallah Türkiye'ye turnesinde bu oyunu sergileyecekler. Dün başlayan o sevgi yumağı bugün bu eserler büyüyecek Türkiye'yi, beraberinde de tüm dünyayı kuşatacaktır" dedi. İzleyicilerden Leyla Atan, böyle büyük bir doğu destanının Türkiye geneline yayılması gerektiğinin altını çizdi. Oyunun içeriğinde Türkiye'de yaşayan tüm kesimlerin 'bir' olduğunun bir kez daha gösterildiğini anlatan Atan, "Kürtçe bir eserden uyarlanan bir oyunun tiyatroda sahne alması çok önemlidir. Aslında günümüzde yaşanan terör olaylarına da bir mesajdır" diye konuştu.
Van'da 2- 13 Ekim arasında sahnelenecek oyun daha sonra Türkiye turnesine çıkacak.
"Kuzguncuklu Fazilet", Bursa'da seyirci bekliyor
Bursa Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatrosu, Varlık Vergisi'ni konu edinen “Kuzguncuklu Fazilet” oyunu ile sezonu açtı. Eski devlet bakanlarından Yılmaz Karakoyunlu'nun yazdığı ve 1942- 1944 arasında yürürlükte olan Varlık Vergisi'nin toplum üzerinde yarattığı çarpıklıkları konu edinen oyun, 11 kişilik oyuncu kadrosu ile izleyicilerle buluştu. Oyunun yönetmeni Galip Erdal, Ağustos'ta provalara başladıklarını ve güldürürken düşündüren bir oyunun ortaya çıktığını söyledi.
Erdal, oyunun hazırlık aşamasında dönemin gazetelerinden de faydalandıklarını belirterek şunları kaydetti:
"Bizim anlatmak istediğimiz, vurguncuların, borsacıların durumunu ortaya koymak. Her dönem olduğu gibi burada da kabak yine halkın başına patlıyor. Oyunda da günümüzde halen geçerli olan söylemler var. Her zaman olduğu gibi adil olmayan bazı düzenler var. Bunları doğal olarak oyun içinde tartışıyoruz. Karakterlerimiz yaşayan insanlar. Mutlaka etrafınızda olan insanlarla özdeşleştirebilirsiniz. Kıyafetler değişiyor ancak insanlar değişmiyor. Oyunda adaletin olmadığı yerde kendi adaletini yaratmaya çalışan insanlar görülüyor. Yakın tarihimizden bir döneme, bilmeyenler için küçük bir ışık tutacak ve çıkarken düşündürecek."
Devlet tiyatrolarının özelleştirilmesi tartışmalarına da değinen Erdal, özelleştirmenin mümkün olamayacağını söyledi. Erdal, şunları dile getirdi:
"Devlet tiyatroları özelleşemez. Kimse almaz zaten. Ama yeniden yapılanma tabii ki söz konusu. Devletin mutlaka desteği olmalı. Özelleştirme olmaz. Ben tüm parti dönemlerinde çalışmış biri olarak söyleyebilirim ki devlet tiyatroları her zaman özgürdür. Ben, hiçbir baskı yaşamadım, şu dönemde de yaşamıyorum. Biz her şeyi oynuyoruz çünkü. Herkesi ayrım gözetmeden oynarız. Yeter ki iyi işler olsun. İnsanlar İstanbul Şehir Tiyatrosu ve Devlet Tiyatrosu'ndaki yapıyı karıştırıyorlar. Şehir tiyatrosunda bazı yanlışlıklar var ama onun da düzeleceğine inanıyorum. Sadece 21 ilde devlet tiyatrosu var, neden 50 ilde olmasın? Konservatuvar mezunu arkadaşlar var. Her yıl özel okullar, kurslar hariç 500 kişi mezun oluyor. Kapanmanın, özelleşmenin aksine sahne sayısı devlet desteği ile artmalı ki ihtiyaca cevap verilsin. Türkiye'de devlet tiyatrosu olmazsa, tiyatro çöker. Bugün Van'da kalan arkadaşlar hala konteynerde tiyatro oynuyor. Bunu devlet yapacak tabii. Devlet sayesinde her yere gidiyoruz. Neyi satacağız ki?"
ADT, "Ah-u Zelha" ile perde açtı
Adana Devlet Tiyatrosu (ADT) 2012- 2013 sezonunu "Ah-u Zelha" isimli oyunla açtı. Adana Devlet Tiyatrosu Müdürü Fırat Demirağ, oyun öncesi Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, geçen sezon içinde ve Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali ile toplam 147 bin seyirciye ulaştıklarını belirten Demirağ, bu sayının bölge tiyatrosu için rekor sayılabileceğini öne sürdü. Bu yıl seyirci sayısını daha yukarılara taşımak için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini ifade eden Demirağ, "Bütün çalışmalarımız bu yönde olacak" dedi.
Bu sezon Adana Devlet Tiyatrosu ekibinin sergileyeceği oyunların yanı sıra diğer 11 bölgeden gelecek turne oyunlarının da sahne alacağını ifade eden Demirağ, şunları belirtti:
"Türkiye genelinde devlet tiyatroları perdelerini açıyor. Diğer bölgelerimizde de prömiyer heyecanı yaşanıyor. 3'üncü haftamızda Konya Devlet Tiyatroları yapımı olan 'Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe' adlı oyun gelecek. 24 Ekim'de Zeynep Kaçar'ın 'Dış Ses' oyunu prömiyer yapacak. Ay sonununda ise 'Define Adası' adlı çocuk oyununun prömiyeri yapılacak. Devlet Tiyatroları, pazartesi günü hariç her gün perdelerini açacak. Bilet fiyatlarına zam yapmadık yine aynı fiyatlardan satılacak."
'Ah-u Zelha'nın Pervin Okur'un yazdığı ilk oyun olduğunu anlatan Demirağ, "Oyun dünyada ilk defa ramp ışıklarına çıkıyor. Bir yazarın yetişmesine destek oluyoruz. Kuruluş kanunumuzun bize emrettiği görevi yerine getirmiş oluyoruz" ifadesini kullandı.
Oyunun yönetmeni Tayfun Erarslan da sezon açılışıyla ilgili olarak, “Yönetmeninden oyuncusuna tüm ekibin sözü sahne üzerinde duruyor. Ama yeni bir yazarın yeni bir eserin Adanalı sanatseverlerle buluşuyor olması bizim için heyecan verici. Umarım Adana tiyatrosu, dünya tiyatrosu keyifli, güzel, dolu dolu ve kendini savunan bir sezon yaşar” diye konuştu.
Genç yazar Pervin Okur'un eserinde, hayatın denenmiş, sınanmış, ezber edilmiş kurallarına göre oynanması yönündeki binlerce yıllık nasihat ve kurallara uymayı reddeden ama ailesini, köklerini, toprağını da bırakamayan bir trajik kahramanı, büyük karşıtlıklar ve destansı bir biçimi ele alıyor.