Güncelleme Tarihi:
BU yılki tören, Emeç'in 10'uncu ölüm yıldönümü nedeniyle, farklı bir şekilde yapıldı. Her yıl, önce Çetin Emeç'in daha sonra da aynı olayda öldürülen şöförü Sinan Ercan'ın mezarlarına giden dostları, bu kez onları Hürriyet Medya Towers'da Çetin Emeç'in adını taşıyan konferans salonunda andı. Salonda Çetin Emeç dostlarından başka kimse yoktu. Sahnede etrafı çiçeklerle kaplanmış gülen bir fotoğraf asılıydı. Katilleri bulunmasa da o dostlarının bu anlamlı günde biraraya gelmelerini sanki fotoğrafından gülümseyerek izliyordu. Dostları, Çetin Emeç'i, anılarında nasıl yaşattıklarını paylaştılar birbirleriyle...
Gazeteciliğin virtüözüydü
Onu tanıdığım süre içinde beni en çok etkileyen özelliği Çetin Bey'in utangaçlığıydı. Mesela havaalanlarında birkaç kez elinde okeyli biletle uçağa binemediğini bana anlatmıştı. O sırada Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olduğunu görevlilere söyleyememişti.
Çetin Bey'i ben ilk, 1985 yılında Hürriyet Gazetesi'nin Genel Yayın Koordinatörü olduktan sonra tanıdım. Bana nasıl bir Hürriyet istediğini anlattı. Beraber liste yaptık. Bu liste, şu andaki Hürriyet'te yüzde 70 oranında gerçekleşti. Çetin Emeç'in magazin basınından geldiği söylentileri vardı. Ancak Çetin Bey, anti-magazin kültüründen gelen bir insandı.
Çetin Emeç, beni çok şaşırtan bir şekilde Ümraniye ile Nişantaşı arasında her gün 5 defa dolmuşla gidip gelen bir karaktere sahipti. Nişantaşı'nın kültürünü, Ümraniye’nin sorunlarını bilirdi. Gazeteciliğin virtüözlüğü de bu diye düşünüyorum.
Ecevit: Yüreğim yanarak anıyorum
Başbakan Bülent Ecevit, Doğan Holding Medya Grup Başkanı, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e gönderdiği mesajda ‘‘Vatan haini bir caninin kıydığı değerli gazeteci- yazar Çetin Emeç'i, ölümünün 10'uncu yıldönümünde yüreğim yanarak ve Allah'tan rahmet dileğiyle anıyorum.’’ dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cumhur Ersümer, Devlet Bakanları Tunca Toskay, Mehmet Keçeciler, Mustafa Yılmaz, Rüştü Kazım Yücelen ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Kenan Tanrıkulu, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Maliye Bakanı Sümer Oral, Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, Milli Saunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve CHP Genel Başkanı Altan Öymen ile Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu törene mesaj gönderdiler.
Bir derviş gibiydi
Banalitenin de estetiğini bulan bir gazeteciydi. Çetin'le, sanat, estetik, son çıkan kitaplar ve CD'ler hakkında sohbet ederdik. Müziği çok severdi. Sürekli rejim yapardı, ama pastaya dayanamazdı. Bir haber uğruna uçağı kaçırır, ailesini unutur, kendi bulunduğu yeri unutur, ama haberi asla unutmazdı. Çünkü o, güzel haberle, yüzünün ifadesi değişirdi. Bir derviş gibiydi, gazeteyle birlikte yaşardı.
Olayın ardında İran parmağı var
Zamanına egemen olmayan bir dostumuzdu. Toplanmaktan çalışmaya vaktimiz yoktu. Çünkü Çetin ile beraber olmak demek uzun toplantılarla herşeyi tartışmak demekti. Çetin olağanüstü titiz bir adamdı. Çetin, bu gazeteye cesaret kattı. O cesaretiyle Türkiye'de resmi makamların 10 yıldan daha fazla zaman geçtikten sonra kabul ettikleri irtica gerçeğini ortaya koymuştu. Belki de kaderini tayin eden bu cesareti oldu. Olayın gerisinde İran İstihbarat Bakanlığı'nın Türkiye'deki taşeronlarının işlediği bir cinayet gerçeği vardır.
Çok yaratıcıydı
Çalıştığı gazetelere dinamizm getirirdi. Hafta Sonu Gazetesi'ni yönetirken iki bakan istifa ettirdi. Hürriyet'i dinamik ve çarpıcı bir hale getirdi. Hürriyet'ten ayrılınca Milliyet'e geldi. Milliyet de dinamik oldu. Bu arada yazı işlerinde Doğan Heper ve ben bir yıl süreyle yemeğe çıkamadık. Vakit yoktu çünkü. Çok zekiydi. Çok yaratıcıydı. En büyük ideali Abdi İpekçi olmaktı. ‘Bunun için hep Allah’a dua ederdim' derdi. ‘Allah dualarımı öyle kabul etti ki şimdi Abdi Ağabeyin gazetesine genel yönetmen oluyorum. Onun odasında, ben onun koltuğunda oturuyorum’ demişti. Ama ne acı ki kaderi de Abdi Bey gibi oldu.
Hadleri ne zaman bildirilecek
Haluk Şahin
Çetin Bey ile son derece uyumlu ve cesur gazetecilik örnekleri sergiliyorduk. Gece 22.00'den önce çıkmazdık. Bir akşam ‘Ne güzel gazetecilik yapıyoruz değil mi Uğur?’ dedi. Ben de ‘Böyle bir gazeteciliğin bu koşullarda devam etmesi bana biraz zor geliyor. Ben sanal bir film setindeyiz zannediyorum. İnşallah bu filmin karesi birgün gelir donmaz’ dedim. ‘Yok canım uzun yıllar çalışacağız’ dedi. Benim üzüntüm 10'uncu yıldönümünde canilere hadlerinin bildirilmemiş olmasıdır.
Çetin Emeç nazik ve beyefendi bir kişiliğe sahip olmasının yanı sıra, gazeteci olmakla onur duyan bir insandı. Çetin Bey hiçkimseninin yalan söyleyemeyeceğini düşünecek kadar dürüsttü.
Törene katılanlar
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan ve eşi Sema Doğan, Hürriyet Gazetesi Pazarlama Operasyon Grup Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Kültür Bakanı İstemihan Talay, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyeleri Sevgi Gönül ve Suna Kıraç, Erdoğan Gönül, Vitali Hakko, Selahattin Beyazıt, Celal Çapa, Beyhan Eczacıbaşı, Çiğdem Simavi, Betül Mardin, Yiğit Okur, Berna Tokar, Vuslat Sadıkoğlu, Özalp Birol, Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Murat Karayalçın, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli, Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ile dostları törene katıldı.