Güncelleme Tarihi:
Tanısı kolay olan anevrizmaya zamanında yapılacak müdahale hayat kurtarıyor. Beyin kanamalarının önemli bir bölümü anevrizmadan (damarda balonlaşma) kaynaklanıyor. Farklı nedenlerle ölenlere yapılan otopsilerde görülme sıklığının % 1-5 olarak saptanması anevrizmanın birçoğunun sessiz seyrettiğini gösteriyor. Çocuk dahil her yaşta görülebilen anevrizma, en sık 55-60 yaşında görülüyor. Ancak hastaların % 30 kadarı, 20-50 yaş arasında. Anevrizmanın kanama ihtimali % 1. Bu risk her yıl % 1 artmaya devam ediyor. Örneğin 10 yılın sonunda bu risk % 10’a ulaşıyor.
MUTLAKA TEDAVİ EDİLMELİ
Anevrizmanın kanayan her iki hastasından birinin yaşamını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Kırış, “Dolasıyla bir anevrizma bulunduğu zaman muhakkak tedavi edilmeli” dedi. Anevrizma yırtığının en tipik belirtisinin ani ve şiddetli bağ ağrısı olduğunu vurgulayan Kırış, “Stres veya migren tipi baş ağrıları yavaş yavaş olur. Oysa ki anevrizmanın yol açtığı baş ağrısını hastalar, ‘birden bire başımda bomba patladı’, veya ‘balyozla kafama vurdular’ veya ‘kafamın içine kaynar su döküldü’ kimi de ‘birden bıçak saplandı’ diye tarif ediyor. Hastalar hayatlarında ilk kez o şiddette bir ağrı yaşadığını söylüyor” diyor.
ÖLÜM RİSKİ % 50 MAALESEF
Öğrencilerine, tıbbiyeden bir tek bu belirtilerin anevrizma olduğunu öğrenerek mezun olmalarının bile beyin cerrahisi adına yeteceğini söylediğini anlatan Prof. Dr. Kırış, şöyle konuştu: “Tanısı o kadar kolay, fakat o derece sık atlanan bir olay. Sözkonusu belirtileri yaşayan bir nörolog veya beyin cerrahına gidip, tomografi, MR çekilmesi halinde tanı konabiliyor. Atlandığında ise insan hayatına mal olabiliyor. Bu hastaların % 4’ü 24 saat içinde tekrar kanar. Bir ay içinde ikinci kez kanama ihtimali ise % 30. Her kanamada ölüm riski % 50 maalesef.”
% 30, HASTANEYE ULAŞAMIYOR
Anevrizmanın tedavisinde ya açık ameliyat ya da endovasküler(kasık damarından giderek) yöntemin uygulandığını belirten Prof. Dr. Kırış, “Hastaların % 30’u hastaneye ulaşmadan ölüyor. Bize ulaşan hastalarda başarımız çok yüksek. % 1-2 riskle bu ameliyatları yapabiliyoruz. Hastayı taburcu ettiğimiz anda ameliyatla ilgisi kalmıyor, hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor” diyor.