Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Üsküdar Burhan Felek Spor Salonu’nda “3. Uluslararası İlahiyat Gençlik Buluşması ve İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan özetle şunları söyledi:
“Türkiye İlahiyatlar Derneği kuruluşundan bu yana geçen 5 yıllık sürede teşkilatlanmasını tamamlayarak önemli hizmetlere imza atıyor. İmam hatiplerin bütün öğrencilerini adeta kapı dışarıya etmişler ve tüm Türkiye’deki imam hatiplerde öğrenci sayısı nereye düşmüştü? 60 bin. Şimdi 1 milyon 300 bin öğrenci var. Biz kızlarımızı düşünebiliyor musunuz imam hatip okulunun kapısından maalesef kaçırmak zorunda kaldık. Neden dolayı? Başörtüsünden dolayı. Ben kızımı İstanbul’dan ta Trabzon’a gönderdim. Ama elhamdülillah bunların hepsi mazi oldu. Kızlarımız, kılık kıyafetleri dolayısıyla ötekileştirmeye maruz kalmadan hayatın hemen her alanında sorumluluk üstlenebiliyor. Hâkim olabiliyor mu? Oluyor. Savcı olabiliyor mu? Olabiliyor. Asker olabiliyor mu? Olabiliyor. Polis olabiliyor mu? Olabiliyor. Demek ki istenince her şey olabiliyor.
BİR DAHA BU TUZAKLARA GELMEK İSTEMİYORUZ
E şimdi ana muhalefetin başındaki zat çıktı. Ne dedi? Gelin dedi şu anda başörtüsüyle ilgili yasal bir düzenleme yapalım. Yasal bir düzenlemeye gerek yok ki. Gene bize oyun mu çekmek istiyorsun? Tuzak mı kurmak istiyorsun? Eğer bu konuda samimiysen gel anayasa değişikliğini yapalım. Çünkü biz bir daha bu tuzaklara gelmek istemiyoruz. Anayasal bir düzenleme yapalım ve bu işi bitirelim. Şimdi anayasal düzenleme metnini meclise gönderdik. Samimiyetlerini göreceğiz. Bakalım bu konuda samimi mi değil mi? Göreceğiz.
Böylece başörtüsüne anayasal güvence kazandırırken sapkın akımların hedefi haline gelen aile müessesesini de bu anayasa metnine inşallah koyacağız. Temennimiz teklifimizin, insanımızın beklentilerine uygun şekilde en geniş mutabakatla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçmesidir. Şayet gereken çoğunluk sağlanamaz, bu süreçte bir yol kazası yaşanırsa elbette son sözü yine milletimiz söyleyecektir. İnşallah referanduma gerek kalmadan meclisimizdeki akıl, vicdan, sorumluluk sahibi milletvekillerimizin de güçlü desteğiyle bu meseleyi kalıcı bir çözüme kavuşturacağımıza inanıyorum.
28 ŞUBAT HEVESLİSİ KESİM
Haftalardır şahit olduğumuz kimi olaylar bize tek parti zihniyetinin halen pusuda beklediğini göstermiştir. Hepimizin içini acıtan bir istismar vakası üzerinden 28 Şubat heveslisi kesimden hemen içlerindeki kin ve nefreti kusmaya başlamışlardır. Biliyoruz ki bunların dertleri çocuk istismarına tepki koymak değil, kin ve nefret duygularını sergileyebilecekleri zemin hazırlamaktır. Meclis kürsüsünden alçakça iftiralarla vakıf ve derneklerimizi gönüllü teşekkürlerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı tehdit edenler bu tavırlarıyla asıl niyetlerini de deşifre etmişlerdir.”