Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, tutuklanan iki Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesinin yerine seçtiği Recai Akyel ile Yusuf Şevki Hakyemez için dün Yüce Divan Salonu’nda ant içme töreni düzenlendi. Tören devletin zirvesini, iktidar ve muhalefeti bir araya getirirken AYM Başkanı Zühtü Arslan, konuşmasında özetle şunları söyledi:
DARBECİLİK, SİYASİ SAPKINLIK“
Darbeler siyasi irademize ve aklımıza giydirilen deli gömleğidir. Darbecilik, milli iradeyi gasp etmeye çalışan, vesayetçi elitizmin pençesinde demokrasiyi içten içe kemiren, iflah olmaz bir hastalık, tam bir siyasi sapkınlıktır. 15 Temmuz sonrası oluşan birlik, ülkenin tüm farklı unsurlarını çatısı altına toplayarak, ‘biz’ düşüncesini yeniden inşa etmiştir. Bu anlayışla 15 Temmuz’da bir kez daha hortlayan darbeci zihniyete milletçe verilecek en güzel cevap, demokratik ve özgürlükçü yeni bir anayasa yapmaktır. Darbelerin ve darbe teşebbüslerinin arkasındaki vesayetçi anlayışı tamamen tasfiye eden, milletin siyasi özne olduğunu ilan eden ve insan haklarına dayanan, demokratik hukuk devletini tüm kurum ve kurallarıyla tesis eden yeni bir anayasa, hepimizin, özelikle de demokratik siyasetin 15 Temmuz şehitlerine ve gazilerine vicdan borcudur. 15 Temmuz sonrası oluşan birlik ruhu, yeni anayasa için gerekli iklimi de sağlamıştır.
BAŞLANGIÇ KISMINA YENİ YORUM
(Anayasa’nın ‘Türk milleti tarafından, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur’ cümlesiyle sona eren başlangıç bölümünü şöyle yorumladığını belirterek) Malumunuz olduğu üzere Anayasanın başlangıç kısmındaki demokrasi aşkı ve Türk evlatları kavramı üzerine epey düşündüm. Gerçekten bu kavramlar neye tekabül ediyor? İşte 15 Temmuz, bu paradoksun ve ironinin de ortadan kalkışını simgeliyor. Artık gerçekten de Anayasa, Türk milletinin hürriyet ve demokrasiye aşık evlatlarına emanettir. Anayasanın başlangıç kısmındaki bu ifadeler artık toplumsal ve siyasal bir gerçekliğe tekabül etmektedir.”
OHAL hukuksuzluk hali değil
MODERN demokratik anayasaların neredeyse tamamında bu tür durumlarda temel hak ve özgürlüklerin daha fazla sınırlanmasına izin veren olağanüstü yönetim usulleri öngörülmüştür. Ancak, demokratik olağanüstü yönetim usulü anlayışı, anayasaların bütünüyle askıya alınmasını, temel hak ve hürriyetlerin tamamen kullanılamaz hale getirilmesini reddeder. Bu nedenle, OHAL hukuksuzluk hali değildir. Nitekim OHAL hukuku Anayasa’da detaylı şekilde düzenlenmiş, olağanüstü durumlarda temel hak ve hürriyetlere yönelik müdahalenin şartları ve sınırları açıkça belirlenmiştir. Elbette amaç, demokratik anayasal düzene, dolayısıyla temel hak ve özgürlüklere yönelik tehdidin mümkün olan en kısa sürede bertaraf edilerek olağan duruma dönülmesidir.
Erdoğan ve millete teşekkür
TSK içerisinde örgütlenmiş bir cunta bize önce zilleti yaşattı. Ancak aynı gece aziz milletimiz kahramanca bir direniş göstererek bu zilleti kaldırdı. Bu vesileyle bu izzeti ve onuru bize yaşatan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm devlet adamlarına, iktidar ve muhalefet partilerinin liderlerine, vatanperver TSK ve emniyet mensuplarına, demokratik ve kararlı bir tavır sergileyen medyaya ve her şeyin ötesinde ellerinde bayraklarından başka bir şey olmadan canları pahasına tankların karşısına dikilen cesur ve yürekli milletimize mahkememiz ve şahsım adına şükranlarımı sunmayı bir borç biliyorum.
Hür dünya kuzuların sessizliğini oynadı
15 Temmuz’da ‘hür dünya’ iyi bir sınav verememiştir. Her fırsatta demokratik değerlerin sahibi olarak ortaya çıkanlar, Türkiye’de ölümcül silahlarla demokrasinin taammüden katledilme girişimi ve demokratik direniş karşısında, ‘kuzuların sessizliği’ni oynamışlardır.
Tören sohbeti
TÖRENE Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bakanlar Bekir Bozdağ, Berat Albayrak, Akif Çağatay Kılıç, Faruk Çelik, Süleyman Soylu, İsmet Yılmaz, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, YSK Başkanı Sadi Güven, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Askeri Yargıtay Başkanı Ahmet Zeki Liman, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Arslan, HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, eski TBMM Başkanları Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek ve Köksal Toptan da katıldı. Törendeki sohbet anları objektiflere renkli görüntülerle yansıdı. Yıldırım ve Kılıçdaroğlu’nun, bir süre elleriyle ağızlarını kapatarak neşeli bir şekilde konuşmaları da dikkat çekti.
Gelenler... Henüz ‘gitmeyenler’
YENİ AYM üyeleri, eski Sayıştay Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Recai Akyel ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez dün törenle yemin edip kisvelerini giydi. Ancak yerlerine geldikleri, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan eski üyeler Alparslan Altan ile Erdal Tercan’ın fotoğrafının halen AYM’deki panoda asılı olduğu görüldü.
AYM’de özel güvenlik
ANAYASA Mahkemesi’nde devletin zirvesini buluşturan tören için sıkı güvenlik önlemleri uygulandı. Cumhurbaşkanlığı forsunu taşıyan Özel Harekât polisleri, Anayasa Mahkemesi içinde de koruma tedbiri aldı.