Güncelleme Tarihi:
‘ŞEHİT GÖRMEK İSTEMİYORUZ’ YANLIŞ
“Anadolu’da, Trakya’da öyle anneler, kadınlar var ki onlara sadece bir selam göndermek yetmez. Onlar, 9 ay 10 gün bebeklerini bedenlerinde taşıdı. Öpmeye, dokunmaya dahi kıyamadıkları bebeklerini en güzel ninnilerle büyüttüler, bebekleri konuştuğunda dünyalar onların oldu. Ana yüreğiyle selvi gibi delikanlılar yetiştirdiler. O delikanlıları, yiğitleri davul zurnayla, şanla şerefle askere yolladılar. ‘Biz şehitler görmek istemiyoruz’ ifadesi çok yanlış ifade. Biz, ‘Git oğlum, git ya gazi ol ya şehit’ ninnileriyle büyüdük. Çünkü biz, şehitliği kendi medeniyetimizde, inanç değerlerimizde en yüksek, en yüce makam olarak gören bir inancın mensuplarıyız. Onun için şehitliği adeta küçüksemek veya görmek istemiyoruz gibi bir yaklaşım asla bize yakışmaz, gazilik, şehitlik yüce unvandır. Şehitler ölmez. O anaların evlatları vatanları için, milletleri için, ay yıldızlı bayrağın ve bu aziz milletin şerefli onurlu geleceği için canlarını bu aziz millete feda ettiler. O annelerin ellerinden öpüyorum.
SABOTAJLARA RAĞMEN MÜCADELE
Bizim dinimizde cennet, babaların ayağı altında değildir, kadınların da ayağı altında değildir. Cennet anaların ayağı altındadır, burası çok önemli. Tüm şehit annelerinin, o kahramanların, kahraman annelerinin ellerinden öpüyorum. Şehitlerin annelerine hem de Türkiye kadınlarına bir kez daha şunu söylüyorum; İnşallah bu can, bu bedende olduğu müddetçe bu acıları dindirmek, bu terörü bitirmek hem kanın hem gözyaşını durdurmak için mücadele vermeye devam edeceğiz. Hiç kimse yanımızda olmasa da anneler için bu mücadeleye devam edeceğiz. Tahriklere, sabotajlara, engellere, tüm kadınlar için tüm anneler için, tüm eşler için, tüm çocuklar için bu çabayı sürdüreceğiz.
HAYIR DUALARINI ESİRGEMEYİN
Türkiye’yi huzura kavuşturmak, büyütmek, kardeşliğimizi yüceltmek için çıktığımız bu yolda hayır dualarınızı bizlerden esirgemeyin. Eğer bu ülkenin tüm kadınları ‘teröre dur’ derse bu terör biter. Eğer bu ülkenin tüm kadınları tek yürek halinde ‘evlat acısına son’ derse bu acı haberler biter. Eğer anneler evlatlarına sahip çıkarsa, o evlatlarına terörün elinden çekip alırsa inanın bu kan gözyaşı biter. Annelerin ağladığı, kadınların acı çektiği hiçbir ülke mutlu ve müreffeh bir ülke olamaz. Eğer şu annelerin, şu kadınların gözyaşını dindirirsek inanın Türkiye bambaşka bir yer olur. Biz beyaz bir sayfa açtık. Biz, ayrımcılığı, reddi, inkarı, asimilasyonu sona erdirdik. Geçmişte yapılmış yanlışları telafi için yüzlerce adım attık. Şimdi annelerden, kadınlardan bir adım bekliyoruz. Türkiye’nin yürekli kadınlarının bir adım öne çıkıp kana, gözyaşına, acıya son demelerini bekliyoruz.
SEVSİNLER ULUSALCILIĞINI
Bu nasıl milliyetçiliktir, bu nasıl ulusalcılıktır? Sizin ecdat kadar cesaretiniz yok. Bizim ecdadımız korkmadı, biz de korkmayacağız. Bizim ecdadımız ürkek olmadı, biz de ürkek olmayacağız. Bizim ecdadımız, kendine güvensizlik içinde olmadı, biz de özgüven içinde olacağız. ‘Türkiye, bölünecek, parçalanacak’ diye etrafa korku salan korkaklara ve komploculara inat, biz tıpkı ecdadımız gibi cesur olacak, cesaretle geleceğe yürüyeceğiz. Biz, 780 bin kilometrekare vatan topraklarında asla ameliyat yaptırmayız, asla operasyona müsaade etmeyiz. Batı’ya gel Türk bayrağını salla, Hakkâri’de sallama. Böyle mi ulusalcılığınız sizin? Sevsinler ulusalcılığınızı.”