Güncelleme Tarihi:
Yarış pilotu Sümeyye Ayan 12 yaşından beri hız tutkunu. Türkiye’de karting ve otocross alanlarında çok sayıda derecesi olan ve son olarak Dubai’deki ‘UAE Sodi World Series’ uluslararası yarışında üçüncülük kupasını Türkiye’ye getiren 28 yaşındaki Sümeyye Ayan’la İzmir’de buluştuk. “Benim ekstrem sporlarla ilgileneceğim küçüklüğümden belliydi” diye sözlerine başlıyor: “Aslen Erzurumlu’yum, İstanbul’da doğup büyüdüm. Çocukluğum boyunca paten, dalış, sörf nerede ekstrem bir spor varsa ona ilgi duydum. Kendini yaralayan çocuklar vardır ya işte onlardandım. Patenle kamyonun altına da girdim, bisikletle denize de uçtum. Yani ailem için zor bir çocuktum. Araçlara çok meraklı olunca ailem beni mutlu etmek için Kocaeli’deki Körfez yarışlarına götürürdü. Oradaki otomobillerin çıkardığı ses beni inanılmaz etkiledi. Zaten otomobil sporlarıyla ilgilenen herkes o sese aşıktır. Gide gele milli otomobil yarışçısı Mehmet Yaman ile tanıştım ve henüz 12 yaşındayken bu işe ilgili olduğumu söyledim.”
BU İŞİN ANA OKULU KARTİNG
Sümeyye Ayan’daki ışığı gören Yaman çalışmalara başlıyor. “Otomobil yarışlarının ana okulu kartingdir, tüm sporcular oradan başlar” diyen Ayan bir yandan okuluna devam ederken bir yandan da antrenmanlar ve yarışlarla dolu pilotluk hayatına başlıyor. Mahalli kupalar kazanırken bu sırada Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Bölümü’nü kazanıyor ve yarışçılığa yarı profesyonel olarak devam ediyor: “Derslerim yüzünden tamamen kendimi spora adayamadım ama asla kopmadım. Eskişehir, Kocaeli, İzmir, Antalya gibi şehirlerde düzenlenen karting yarışlarında yer aldım. Belli başarılar elde ettikten sonra bu alanda çok fazla kadın sporcu olmadığı için dikkat çektim ve sponsorlar bulmaya başladım. Kimi yarış için kimi antrenmanlar için kimi lisans almam için destekledi.”
KUPAYI KALDIRDIĞIM AN ‘DEĞDİ’ DEDİM
Peki bu yolda hiç pes etmeye yaklaştığı dönemler oldu mu? Şöyle anlatıyor: “2021 Nisan’da Dubai’de gerçekleşen yarış gerçekten benim için çok önemliydi. 2020’nin sonunda yapılacak yarış, 2021 Nisan’a kadar her ay ertelendi. E konsantre oluyorsunuz, çalışıyorsunuz sürekli erteleniyor. Motivasyonum düştü, etraftan ‘Boşuna çabalıyorsun pandemi var yapılmayacak o yarış’ gibi yorumlar oldu. Ben de psikolojik olarak çok yıprandım. ‘Galiba ben bu yarışa katılamayacağım ve yarış sporları adına istediğim adımları atamayacağım’ diye çok üzüldüm. Ama hırs ettim, azmettim, sabrettim. Antrenmanları hiç bırakmadım. Sonunda yarış gerçekleşti ve Dubai’ye giderek üçüncülüğü aldım. Kupayı kaldırdığımda tüm zorluklara değdiğini hissettim. Çünkü bu kupa benim profesyonel anlamda önümü açtı. Dubai’de Formula 3 test sürüşü daveti aldım. 20 yıl sonra ilk kez Formula 3 aracı kullanan kadın pilot oldum.”
KOL GÜCÜ VE REFLEKS GEREKİYOR
“Çok sıkı bir çalışmadan geçiyoruz. Hafta da 3-4 antrenman, sadece direksiyon hâkimiyeti değil, refleks çalışıyoruz. Diğer günlerde de spor salonunda kondisyonumuzu artırıyoruz. Kol kuvveti çok önemli; yeri geliyor saatlerce araba sürüyorsunuz.”
FORMULA BİR BAŞKA
“Türkiye’de 12 pilot bir araya geldik ve yeniden Formula 3 yarışlarını Türkiye’de başlatmak için girişimler yaptık. Karting, otocross hepsini çok seviyorum ama Formula 3 sürüşü hepsinden çok başka bir his. Şu anda tek kadın pilotum ama bir kadın pilotumuz daha bize katılacak. Şu anda izin aşamasındayız.”
PAHALI BİR SPOR
Otomobil sporlarının çok pahalı olduğunu ve mutlaka sponsora ihtiyaç duyulduğunu belirten Ayan, “Bir antrenmana çıkacağız. Tulum 6 bin TL, eldivenler 2 bin TL, ayakkabılar 5 bin TL, kasklar ise 7 bin-10 bin TL arası değişiyor. Araçları ya sponsorlar ya özel akademiler sağlıyor ya da kişisel olarak kiralıyoruz. Her çıkışınızda lastik yakıyorsunuz. Bir antrenmanda minimum 10 bin TL sadece
yakıt ve lastik yüzünden harcanıyor. Bu yüzden bu spor sponsorsuz olmuyor.”
KUYRUĞU DİK TUTMAK GEREK
“Otomobil yarışçısı olmak için ne gibi özelliklere sahip olmak lazım?” diye soruyorum. “Cesur, güçlü, inatçı, disiplinli ve hırslı olmak lazım. Sıkıntılarla karşılaşabiliyorsunuz. Örneğin pisttesin bir arıza oluyor aylarca çalıştığın yarıştan çıkmak zorunda kalıyorsun. Psikolojik olarak kaybetmeye de kazanmaya da aynı mesafede durmak gerekiyor. Ne olursa olsun kuyruğu dik tutmak lazım” diyor.
EN KEYİFLİ YER
“Benim hayatım ve hayallerim tamamen araba sürmek üzerine. Benim içinde yarış geçmeyen bir hayalim yok. Rekabeti seviyorum, o araba tutkusunu seviyorum, hızı seviyorum. Otomobil benim için en keyifli yer. Bütün kadınların da bu zevki tatmasını, hayallerinin peşinde koşmasını, bu pistte görmek istiyorum. Ne kadar çok bir araya gelir, sayımız artar, birbirimizi desteklersek bu sporun geleceği için o kadar iyi şeyler yapmış olacağız.
HAYALİM AKADEMİ KURMAK
Kız çocuklarını eğitmek en büyük hayalim. Bir akademi kurmak, bunun imkansız olmadığını göstermek istiyorum. İnsan hayal kurdu mu çok istedi mi bir şekilde kapılar önünde açılıyor. Bazen duruyorsun, yoruluyorsun ama hiçbir zaman bırakmayı düşünmüyorsun daha sert ve kararlı adımlarla yürümeye çalışıyorsun, bir şekilde o kapılar da açılıyor önüne.”
CADDEYE ÇIKMAM SİZ PİSTE GELİN!
“Türkiye’de kadın olarak otomobil sporcusu olmak çok zor. Kime pilot olduğumu söylesem ‘Caddeye gel pist de neymiş alayım senin tozunu’ gibi cümleler duyuyorum. Bu erkeklerde bir kompleks. Bir kadının kendilerinden daha iyi araba kullanabileceğini kabullenemiyorlar. Ego yapıyorlar. Araba kullanmayı kendi alanları olarak görüyorlar. Bence kesinlikle onların alanı değil. Biz lisanslı sporcular olduğumuz için bu sözlere asla aldırış etmeyiz. Asla caddede yarışmayız. Piste çıktığımızda kaskımız olur, eldivenimiz olur, yanmaz tulumumuz, kaburgalığımız yani tüm önlemleri alırız. Biz piste çıktığımızda antrenmanda da yarışta da sağlık ekipleri çevremizde yer alır. Ben kimse caddede tehlikeli yarışlar yapmasın onlar da pistlere gelsin istiyorum, bana bunu diyenleri piste çekmeye çalışıyorum.”