Güncelleme Tarihi:
KONYA’nın Kulu ilçesi 1960’larda kendi halinde bir kasabayken o dönem Türkiye’den Avrupa’ya işçi akını başladı. Bu göç kervanına Kulu da katıldı. Kulu’dan önce küçük bir işçi kafilesi 1965’te İsveç’e gitti. İlkini, aralarında Abdullah Yücel’in de olduğu 5 kişilik ikinci bir kafile izledi. Uzun bir yolculuktan sonra İsveç’e varan Yücel, Kulu’daki arkadaşı İsmail Sayan’a mektup yazdı: “Kulu’da herkese söyle de duysunlar...
Abdullah Yücel, yazdığı mektupta “İsveç’te aş var, İsveç’te iş var, İsveç’te para var, durmasın gelsinler” demiş.
İsveç’te aş var, İsveç’te iş var, İsveç’te para var, durmasın gelsinler!” Kısa süre sonra çalışabilecek durumda olan Kululu gençler İsveç’e gitmek için yollara düştü. İsveç’e gidip düzenini kuranlar ailesinin diğer fertlerini de yanlarına aldırdı. Böylece İsveç’teki Kululuların sayısı zamanla 50 bini geçti.
YAZLARI KULU KIŞLARI İSVEÇ
Peki Abdullah Yücel’in İsveç macerası nasıl başladı? Yeğeni Cevat Yücel anlatıyor: “Rahmetli amcam okuma yazma biliyordu. Bir gün gazetede İsveç’in işçi aldığını anlatan bir haber okudu. Üç arkadaşıyla beraber İsveç’e gitmeye karar verdi. Yol parası için tarlayı sattılar. Sonra da İsveç’e gittiler. 32 kişi iki katlı bir evde kalıyordu. Ev sahibi de binada oturduğu için amcam ve arkadaşları evin bodrum katı ve çatısında uyuyordu. 32 kişi bir buzdolabını kullanıyordu.”
O dönem İsveç’e giden Kululuların çoğu aynı yerde ev tuttuğu için İsveç’in bir mahallesi ‘Küçük Kulu’ olarak anılmaya başladı.
Memleketini özleyen Kululu işçiler zaman zaman otobüslerle memleketlerine tatile geldi. İsveç’e göç eden ilk Kulular bir yandan akrabalarını yanına alırken diğer yandan kazandıkları parayı memleketlerine göndererek ev yaptırdı. İsveç’te emekli olan Kululular halen yaz tatillerini Kulu’da geçiriyor. Tatilciler Kulu’nun ticari hayatını bile etkilemiş. İlçede ‘İsveç’ adında bir kuru temizleme dükkanı ile bir esnaf lokantası, eski İsveç Başbakanı Olof Palme’nin soyadını taşıyan bir restoran var. Palme’nin ismi bir bulvar ile bir parka da verilmiş.
KULU’DA OY VERECEKLER
Yaklaşık 50 bin nüfusu olan Kulu’da eylül ayında İsveç’te yapılacak seçim için sandıklar kurulacak. İsveç’te yaşayan Kulular üç partiden de milletvekili adayı olduğu için, adaylar seçim çalışmalarını Kulu’da da yürütüyor. Olof Palme Bulvarı’na adayların posterleri asılmış durumda. Billboardlara afişleri asılan milletvekili adaylarından biri Sağ Liberal Merkez Partisi Göteborg bölgesi birinci sıra milletvekili adayı Mikail Yüksel. Kulu’da seçim çalışması yapan Yüksel, “Biz daha önce sadece Türkiye siyasetiyle ilgileniyorduk. Ancak baktım ki İsveç’te yaşanan olaylar bizi doğrudan etkiliyor, siyasete girip toplumu etkileyen siyasi gelişmeler konusunda söz sahibi olmak istedim. Kulu’da seçim çalışması yaparken büyük bir ilgiyle karşılandım” diyor.
FAHRİ KONSOLOSLUK BİLE VAR
KULU’da fahri İsveç Konsolosluğu da var. Fahri Konsolos Doç. Dr. Erdal Akdeve şöyle konuşuyor: “2000’de İsveç’te master yaptım. Döndüğümde birçok insan, ‘Bir Kululu İsveç’ten neden geri döner ki’ diye düşünmüştü. İsveç Fahri Konsolosluğu 2014’te açıldı. Hedef kitlemiz bu bölgede yaşayan, tatile veya izne gelen İsveç vatandaşları. İki ülke arasında kültürel, sosyal ve ekonomik işbirliğinin arttırılmasını hedefliyoruz. İlk olarak 2014 yılında Kulu’da sandık kuruldu. Şimdi eylülde İsveç’te yapılacak seçim için de sandık kurulacak. İsveç vatandaşı olan Kulular memleketlerinde oy kullanabilecek.”
İSVEÇ YEMEKLERİNİ ÖZLÜYORLAR
‘PALME Pizza’nın sahibi Faruk Topçu 7 yıl İsveç’te yemek sektöründe çalıştıktan sonra Kulu’ya gelip restoran açmış: “Memlekete izne gelen özellikle gençler İsveç mutfağına özgü yemekler yemek istiyordu. Baharatlarımı İsveç’te getirtiyorum, oraya özgü soslar yapıyorum.”
Palme restoranında ailesiyle birlikte yemek yiyen Yunus Emre Küçükgöl ise “Biz üç kuşaktır İsveç’te yaşıyoruz. Türk mutfağının yanı sıra İsveç yemeklerine de alıştık. Çocuklarım İsveç’teki yemekleri özlüyor. O yüzden bu restorana geldik” diyor.
2. KEZ MİLLETVEKİLİ ADAYI
İSVEÇ’teki seçimlerde Kulu kökenli adaylardan biri de 30 yaşındaki Sultan Kayhan. Milletvekilliği devam eden Kayhan, Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nden ikinci kez milletvekili adayı oldu. 14 yaşındayken ABD’nin Irak savaşı sırasında İsveç’te yapılan savaş karşıtı protestolara katılarak politikayla tanışmış: “22 Temmuz 2011’te Norveç’te 77 kişinin öldüğü katliam sonrasında İsveç bir değişim yaşadı. İsveç’te daha çok bireysel bir ruh hakim oldu. Bu olaydan sonra ‘Sultan dışarıdan bakıp izleyemezsin. Senin de bir şeyler yapman gerekir” dedim. Daha sonra partiye üye oldum. 16 yaşındayken babamla kardeşimi trafik kazasında kaybettim. Bu beni çok etkiledi. İsveç’te oturmuş bir refah seviyesi olmasaydı bugün ben belki de yüksek eğitimli ve iyi bir kariyer sahibi, aynı zamanda göçmen kökenli bir milletvekili olamayacaktım. Önümüzdeki günlerde Kulu’ya gelip seçim çalışması yapacağım.”
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR