Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, yönetim kurulu başkanı Osman Kavala’nın tutuklu bulunduğu Anadolu Kültür AŞ’ye yönelik soruşturma kapsamında 20 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince İstanbul, Adana, Antalya ve Muğla’da dün sabah belirlenen adreslere eşzamanlı operasyon düzenlendi.
ÜÇ KİŞİ SERBEST BIRAKILDI
Operasyonda Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Betül Tanbay Tüten, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Açık Toplum Vakfı Yönetim ve Danışma Kurulu Başkanı Ali Hakan Altınay ile Anadolu Kültür AŞ Depo Program Koordinatörü Asena Günal, Anadolu Kültür AŞ Genel Koordinatörü Meltem Aslan Çelikkan, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Yiğit Ali Emekçi, Anadolu Kültür AŞ Sivil İtaatsizlik’ten Ayşegül Güzel, Bora Sarı ve Filiz Telek, Anadolu Kültür AŞ Danışmanı Çiğdem Mater Utku, Sivil Toplum Geliştirme Derneği İletişim Koordinatörü Hande Özhabeş, İstanbul Bilgi Üniversitesi STK Eğitim ve Araştırma Birimi çalışanı Yiğit Aksakoğlu, Gezi Parkı olaylarının senarize edildiği Mi Minör oyununun yöneticilerinden Yusuf Cıvır gözaltına alındı. 7 kişinin arandığı bildirildi. Tarhanlı, Asena Günal ile Bora Sarı, ifadeleri alındıktan sonra akşam saatlerinde yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.
PROFESYONEL EYLEMCİ GETİRİLDİ
Soruşturma dosyasında yer aldığı belirtilen iddialar arasında, gözaltına alınan şüphelilerin, “Kavala ile hiyerarşik bir düzen içerisinde, Gezi Parkı olaylarını derinleştirmek ve yaygınlaştırmak için Anadolu Kültür AŞ’ye ait Depo isimli yerde toplantılar düzenlendiği ve sivil itaatsizlik, şiddetsiz eylem başlıkları altında Gezi Parkı olaylarının devamlılığını sağlamak için yurtdışından aktivizm eğiticileri, kolaylaştırıcılar ve duran adam, piyano çalan adam, kırmızılı kadın gibi profesyonel eylemciler getirttikleri, yeni medya oluşturma faaliyetleri içerisine girerek Gezi Parkı sürecinin devamı ve yaşanması muhtemel Gezi benzeri olaylara ilişkin kendi medyaları üzerinden gündem oluşturulmasını hedefledikleri, Kavala’nın Avrupa’da birçok kurum ve kişiyle görüşerek, Gezi Parkı olaylarında gündeme gelen biber gazının Türkiye’ye ithalinin durdurularak yasaklanması için çalışmalar yaptığı” bulunuyor. Şüphelilere yöneltilen suçlamaların başında ‘Açık Toplum Fonlaması ile Anadolu Kültür AŞ üzerinden yapılan faaliyetler’ yer alıyor.
AB: MASUMİYET KARİNESİ DİKKATE ALINMALI
Avrupa Dış İlişkiler Servisi Sözcüsü Maja Kocijancic, gözaltılarla ilgili yaptığı açıklamada, gelişmelerin endişe verici olduğunu, masumiyet karinesinin dikkate alınarak hızlı bir karar alınması gerektiğini belirtti. Kocijancic, 22 Kasım’da yapılacak Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı da dahil olmak üzere bu ciddi konuları AB’nin gündeme taşımayı sürdüreceğini belirtti. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ise ‘endişe verici gelişmeyi Türk hükümeti nezdinde bir aciliyet meselesi olarak gündeme getireceklerini’ söyledi -Güven ÖZALP / BRÜKSEL
GEZİ PARKI GÖRÜŞMELERİ SORUSU
- Hürriyet’in edindiği bilgilere göre şüphelilerin Gezi Parkı eylemleri sırasında birbirleri ve özellikle Osman Kavala ile yaptıkları mahkeme kararıyla dinlenen telefon görüşmeleri soruşturma dosyasına girdi. Bu telefon görüşmelerinde “Gezi ile ilgili hem kişisel hem örgütsel olarak yoğun olarak çalışıyoruz”, “Direniş kendi akışında gidiyor ve bir sürü yerde bir sürü acayip şeyler oluyor. Yakın zamanda bunun ivmesinin düşmesi gibi bir risk olabilir, toparlanmaması gibi bir risk olabilir. Biraz bu hareketi toparlamak hem genişletmek hem de derinleştirmek için ne yapabiliriz” şeklinde konuşmalar bulunuyor. ‘Suç unsuru olarak’ değerlendirilen bu konuşmalar kapsamında şüphelilerin Gezi eylemlerini derinleştirmek, geliştirmek ve Anadolu’ya yaymak için Garaj İstanbul’da toplantılar yaptıkları bu toplantıların ana hatlarını da Osman Kavala’ya ilettikleri öne sürülüyor. Kavala ve diğer şüphelilerin, “Gezi Parkı eylemlerini Türkiye geneline yaymayı, kaos ve kargaşa ortamı meydana getirmeyi ve bu yolla hükümete yönelik darbe teşebbüsünde bulunmayı” amaçladıkları da iddialar arasında yer alıyor. Sorgulamalarına başlanan şüphelilere, 90’ın üzerinde soru sorulduğu bunların büyük bölümünün 2013’teki Gezi Parkı eylemlerine ilişkin telefon görüşmeleri olduğu öne sürüldü.