Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2005 00:00
Kuruluşunun 85. yıldönümünü yarın kutlayacak olan Anadolu Ajansı, işgal altındaki İstanbul'dan Milli Mücadeleye katılmak amacıyla yola çıkan Yunus Nadi (Abalıoğlu) Bey ile Halide Edip (Adıvar) Hanım'ın, Ankara'ya ulaştıklarında Mustafa Kemal Paşa'ya yaptıkları önerinin benimsenmesiyle, Anadolu'nun şanlı mücadelesini tüm dünyaya duyurmak amacıyla 6 Nisan 1920'de kuruldu.İstanbul'un 16 Mart 1920'de işgal edilmesinden 5 gün sonra yola çıkan Yunus Nadi ile Halide Edip'in bulunduğu iki kafile, 31 Mart'ta Geyve'de buluştu. Akhisar tren istasyonunda verilen mola sırasında bu iki aydın, Ankara'ya “gider gitmez bir ajans teşkilatı” kurulmasını görüştüler. Yunus Nadi ve Halide Edip, ajansın adını konuşurlarken; ”Türk,” “Ankara,” “Anadolu” seçenekleri arasından “Anadolu Ajansı” adında birleştiler. Kafile Ankara'ya 1 Nisan 1920'de ulaştı. Yunus Nadi'nin ifadesiyle ”4 veya 5 Nisan akşamı” Mustafa Kemal Paşa'nın karargahı “Ziraat Mektebi”nde (şimdi Devlet
Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü), yemekten sonra Anadolu Ajansı'nın kurulmasından söz açıldı. Toplantının sabahı da Anadolu Ajansı'nın kuruluşu gerçekleştirildi. Mustafa Kemal, Milli Mücadele ateşini tutuşturduğu bütün yurda gönderdiği “Tarihi Genelge” ile Anadolu Ajansı'nın kuruluşunu duyurmakla kalmadı; girişilen mücadelenin iç ve dış kamuoyuna duyurulmasının önemine de işaret etti. Mustafa Kemal Paşa'nın genelgesinde; yalnızca “havadis” değil, “en doğru havadis” üzerinde durulmaktadır. Mustafa Kemal Paşa'nın, “Anadolu Ajansı'nın en hızlı araçlarla vereceği havadis” derken altını çizdiği konu,
haber ajanslarının uyması gereken evrensel ilkelerin başında gelir: Bunlar, haber ajanslarının “doğru,” “tam” ve “objektif” haberleri, “hızlı” biçimde iletme zorunluluğudur. “ANADOLU HALKINA ÇAĞRI"AA, Ziraat Mektebi'ndeki bir odada başlayan çalışmalarını, Ulus'ta Öğretmen Okulu binasının bodrum katında yürüttü ve birkaç yer değiştirdikten sonra Samanpazarı'nda iki katlı bir binaya taşındı. İç ve dış dünya haberleri, Mustafa Kemal'in, Halide Edip Hanım'a Osmanlı Bankası'ndan temin edeceğini vaadettiği yazı makinesiyle yazılıyor ve ”Anadolu Ajansı Tebligatı” başlığı altında kamuoyuna duyuruluyordu. Anadolu Ajansı, ilk yayınını 12 Nisan 1920 tarihinde yaptı. AA'nın ”Anadolu Halkına Çağrı” niteliği taşıyan ilk yayını şöyleydi: “Devlet merkezimizin düşman işgali altına geçmesi üzerine, Anadolu ve Rumeli'nin Müdafaai Hukuk azim ve kararlılığı içinde yiğitçe harekete geçtiği şu sıralarda, din ve vatan kardeşlerimizin en doğru haber ve bilgiler alabilmelerini sağlamak için kurulan Anadolu Ajansı, bugünden itibaren göreve başlıyor. Bugün alınan haber ve bilgilerin oralarda da mümkün olduğu kadar fazla kimse tarafından okunup bilinmesi gereğini arz ve açıklamaya yer yoktur. Bu amaçla oralarda dahi özel örgütler meydana getirerek her gün vereceğimiz bilgilerin telgrafhane kapılarında siyah levhalar üzerine yazılması ve yeterli araç olan yerlerde basılması, yayımlanması ve dağıtılması, nahiyelere ve hatta köylere kadar gönderilmesi hususlarının yerine getirilmesini, hepinizin vatan ve millet sevgisinden ve yardımlarından rica ederiz. Bu başlangıçtan sonra, bugünkü son bilgiler aşağıdadır...” Yayında daha sonra, dünyanın çeşitli bölgelerindeki son siyasi gelişmeler hakkında kısa bilgi sunuluyordu. HABERLERİNİN İLETİLMEMESİ “VATAN SUÇU”Mustafa Kemal, 18 Nisan 1920'de Anadolu Telgraf Merkezine gönderdiği genelgede ise Anadolu Ajansı bültenlerinin bazı yerlere gönderilmediği yolunda şikayetler aldığını belirtiyor; bu hizmetin telgrafçılarca destekleneceği ve çabuklaştırılacağına şüphe duymadığını kaydediyordu. Ancak, Mustafa Kemal, genelgesinde, AA haberlerinin iletilmesinde doğabilecek kusurların, “vatan suçu” oluşturabileceğine de dikkatleri çekiyordu. İNÖNÜ'NÜN SÖZLERİMustafa Kemal
Atatürk'ün silah arkadaşı, Türkiye Cumhuriyeti'nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Anadolu Ajansı'nın o günlerdeki çalışmalarını, Ajans'ın kuruluşunun 50'nci yılında yaptığı açıklamada şöyle dile getiriyordu: “(O günlerde) bizim de ajansımız var, dünyaya haber verebiliyoruz diye pek çalımlıydık (...) Dışarı verebiliyor muydu, veremiyor muydu, onu bilmiyoruz. İstanbul'a herhalde gizli gönderiyordu. Büyük Millet Meclisi Teşkilatı içinde, en güç şartlar altında çalışan belki Anadolu Ajansı olmuştur. Ama çok istifadeli olmuştur.” AA'nın kurulmasından iki ay sonra, 7 Haziran 1920'de “Matbuat ve İstihbarat Müdüriyeti Umumiyesi” yasası çıkarıldı. 4 maddelik bu yasanın 4'üncü maddesinde; “Ajans müdürü” bu genel müdürlük için öngörülen kadro cetvelinde gösterildi. 25 Aralık 1920 tarihli yasada ise Matbuat Müdüriyeti Umumiyesi, Dışişleri Bakanlığı'na bağlandı. Anadolu Ajansı'nın “hükümetin elinden çıkarak yavaş yavaş bir şirkete intikali” 1924 yılı bütçe yasası görüşmelerinde gündeme geldi. 1 Mart 1925'te de “Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketi” kuruldu.
button