AMOR VENERÄ°S…BÄ°R KEŞİF ÖYKÜSÜ "Ah, Amerika'm! keÅŸfettiÄŸim yeni toprağım*..."Klitorisi bile bir erkek keÅŸfetmiÅŸ! Kadınların ne kadar tembel olduklarını

AMOR VENERÄ°S…BÄ°R KEŞİF ÖYKÃœSÃœ "Ah, Amerika'm! keÅŸfettiÄŸim yeni toprağım*..."Klitorisi bile bir erkek keÅŸfetmiÅŸ! Kadınların ne kadar tembel olduklarını ispata bu kadarı yetmez mi? Kendi vücudu tanımak için bile erkeÄŸi kullanan kadın, tarihin her döneminde yan gelip yatmış. 16. Yüzyıl Rönesans Ä°talya'sında kendini bilime adamış bir hekim Mateo Kolomb. Önceleri cansız kadın vücutları üzerinde çalışan bilim adamı, sonradan canlı vücutlarla ilgilenmeye baÅŸlamış. Büyücülükle suçlanıp, diri diri yakılma tehlikesine kadar başına gelmedik kalmamış bu yüzden. Halbuki adamcağızın tek niyeti "kadınların uçarı arzularını ele geçirecek" bir karışım hazırlamak. Durun, hikaye iyice karışmadan her ÅŸeyi en başından anlatalım…Sözünü ettiÄŸimiz Mateo Kolomb, Arjantinli yazar Federico Andahazi'nin 31 dile çevrilen ve yayınlandığı her ülkede en çok satan kitaplar arasına giren "Anatomist" isimli romanının baÅŸ kahramanı. Kısmen gerçek bir kahraman... Andahazi, bir roman üzerinde çalışırken bazı anatomi bilgilerine ihtiyaç duymuÅŸ, "Historie du Corps Humain - Ä°nsan Vücudunun Tarihi" isimli bir kitapta Mateo Kolomb isimli bir anatomiste ve onun muhteÅŸem keÅŸfine rastlamış. Ãœstelik onun keÅŸfi de en az Amerika'yı keÅŸfeden adaşı Kolomb kadar önemli bir keÅŸif. 1550 yıllarında yaÅŸayan Mateo Kolomb, "Amor Veneris" diye adlandırdığı klitorisi keÅŸfettiÄŸini ileri sürüyormuÅŸ. Ä°ÅŸte "Anatomist"in çıkış noktası. Andahazi'ye oturup romanı yazmak kalmış. Romanının önsözünde Andahazi "Mateo Kolomb, her erkeÄŸin hayallerini süsleyen ÅŸeyi, kadınların yüreklerinin kapılarını açan sihirli anahtarı, diÅŸil arzuların gizemli istencini yönlendiren ÅŸeyi keÅŸfetmiÅŸti (...) Uykusuz geçen gecelere ve kara yazgısına neden olan kadının sevgisizliÄŸi ve duygusuzluÄŸuyla yara almış her aşık erkeÄŸin arzuladığı ÅŸeyi ortaya çıkarmıştı. Anatomistin buluÅŸu kaypak bir zeminde ve her zaman karanlıkta kalmış diÅŸil erinci yönetebilecek gerçek bir güçtü" der. Ve sorar, "Mateo'un Amerika'sı daha mı az önemlidir Kolomb'unkinden?.."Romanın önemli kadın kahramanlarından biri, Venedik'in en göz kamaÅŸtırıcı güzeli Mona Sofia. Hekimimizin aklını başından alan Mona Sofia'nın hikayesi de alışılmadık. Henüz bebekken kaçırılıp, fahiÅŸe olmak üzere yetiÅŸtirilen genç kadın yaÅŸadığı acı deneyimler nedeniyle hislerini köreltmiÅŸ. Daha minicik bir çocukken, yaÅŸadığı ilk cinsel deneyimi bir cesetle sonlandıran bu kadının, erkeklere karşı ne kadar duygu dolu olduÄŸunu tahmin edemezsiniz! Mateo Kolomb, güzel ve acımasız Mona Sofia'yı etkileyebilmek için klitorisi keÅŸfetmesin de ne yapsın? Kolomb, bir tesadüf sonucu bu önemli keÅŸfini, kendisini kliseye adamış iki çocuklu dul bir kadın olan Ä°nes de Torremolinos üzerinde yapmış. Her ne kadar keÅŸfettiÄŸi ÅŸeyi ilk önce baÅŸka bir ÅŸeyle karıştırsa da dert deÄŸil. Herkes yanılabilir. Önemli olan sonuç. Ãœstelik Küçük bir penisle büyük bir klitoris arasında ne kadar fark var ki?..Mateo Kolomb'un, bilimsel çalışmalarında kobay olarak kullandığı genelev kadınları, bu çalışmaları engellemek isteyen kardinal ve adamları... Genç kadınların sütlerini göğüslerinden, kız çocuklarının kanlarını kadehlerden içerek ölüm döşeÄŸinden kalkan Papa III. Paul'ün doktoru da bizim Mateo...Kalabalık, azıcık kara mizah, birazcık trajedi, farklı bir roman "Anatomist". Karga Leo, romanın en unutulmaz tiplerinden biri. Kitabın bir yerinde, ölümle cezalandırılan ve tehlikeli keÅŸfini kaydettiÄŸi "De re Anatomica" isimli kitabı ile birlikte yakılmayı bekleyen Mateo Kolomb, kilise doktorlarından oluÅŸan komisyon önünde özetle ÅŸu savunmayı yapıyor:"(...) kadınların anlaşılmaz davranışlarını açıklamaya çalışırsak hiçbir sonuç elde edemeyiz, çünkü kadınların ruhu yoktur. Ä°ÅŸte bunun için size kadın davranışlarını kavramanın tek yolunun anatomi aracılığı ile olabileceÄŸini söyledim. Çünkü uzun araÅŸtırmalarım sonucunda kadın anatomisinde erkeklerdeki ruhun iÅŸlevine benzer özellikler gösteren bir organ keÅŸfettim. Bu özellikler kolaylıkla tutku olarak adlandırdığım duyguyla karıştırılabilir. Sizlere söylemek istediÄŸim kadınlarda bu türden tutkuların bulunmadığıdır, yalnızca baÅŸlangıç ve bitiÅŸ noktaları kendi bedenleri olan eylemler vardır... Kadınlarda erkeklerinkine benzer bir ruh arayacak olursanız, onu ancak ÅŸeytanın evi olan kadın bedeninin içinde bulabilirsiniz. Evet ÅŸeytanın evi kadın bedeninin içinde, tam olarak ÅŸimdi size sözünü edeceÄŸim organın bulunduÄŸu yerdedir. EÄŸer bu organın iÅŸleyiÅŸini açıklayabilirsek, en sonunda kadınların anlaşılmaz davranışlarının nedenlerini açıklamayı da baÅŸarabiliriz..."Federico Andahazi, 1996 yılında yazdığı "Anatomist" adlı romanıyla ülkesinde önemli bir ödül kazanmış . Ancak kitabı kısa süre sonra "pornografik" olarak deÄŸerlendirildiÄŸi ve "toplumun deÄŸerleri ile baÄŸdaÅŸmadığı" gerekçesiyle ödülü geri alınmış. Andahazi'nin kitabı da Mateo'un kitabı gibi (aralarında 400 yıl olsa bile) ortak bir kaderi paylaÅŸmış, yasaklanıp sansüre uÄŸramış. "Anatomist" dilimize Ä°spanyolca aslından Zeynep Karaca tarafından çevrilmiÅŸ, Güncel Yayıncılık tarafından birinci baskısı Ekim 1999'da yapılmış. Postmodern bir romanla mı, bir cinsel farsla mı karşı karşıyasınız, okuyup siz karar verin...(*) De re anatomica, Venedik, 1559, XI. Kitap, XVI. Bölüm YaÅŸar AKSA - 17 Nisan 2000, Pazartesi Â