Güncelleme Tarihi:
Amerikan başkanlık seçimlerinde Bush ile Gore'un neden yenişemediğini başlangıçta anlamak çok kolaydı. Her seçimde yaşanabilecek bir durum ortaya çıkmıştı. İki aday da yüzde 48 oranında oy almıştı. Ancak seçimi kilitleyen unsurun oy yüzdesiyle ilgisi yoktu. Asıl mesele Florida'daki 25 delegenin hangi adaya gittiğinin belirlenememesiydi. 25 delegeyi kazanan aday Beyaz Saray'ı da kazanacaktı. Sonra işin içine elle oy saymalar ve mahkemeler girince seçimin seyri iyice çetrefilleşti. Şimdi adaylar seçimi kazanmak için dava üstüne dava açıyor. İşte Amerikan usulü seçimin hikayesi.
AMERİKAN başkanlık seçimleri 7 Kasım Salı günü yapıldı. Ancak, ileri-teknoloji merkezi ve tek süper güç konumunda bulunan ABD'de, sonuçların sandıklar kapatıldıktan en çok birkaç saat içinde belli olması beklenirken, ülkenin 43. Başkanı'nın kim olacağını, bu yazı yazılırken, bilen yok hala.
Aslında, tüm yaşananlar, Demokrat Parti (eşekler) ile Cumhuriyetçi Parti'nin (filler) son 200 yıldır sürdürdükleri siyaset savaşının yeni ve oldukça kan dökülen bir cephesi olarak görülüyor.
Binlerce oyun geçersiz sayılmasında ırk ayrımcılığının rol oynadığı ve yurt dışındaki askeri personelce postalanan yüzlerce oyun siyasi nedenlerle dikkate alınmadığı ve hile karıştırıldığı iddiaları, oy pusulalarını yiyen yetkililere bile rastlanması, Yahudi soykırımını fiilen yaşamış yaşlı kadınların oy pusulalarındaki başkan tercihinin ‘‘Nazi sempatizanı’’ bir aday çıkması, mahkemeler, suçlamalar ve üst mahkemelerle bir türlü bitmeyen bir seçim süreci...
HER ŞEY FLORIDA'YA BAĞLI
Bazılarına göre Jefferson türü Amerikan demokrasisi bu işin içinden çıkacak ve Beyaz Saray'da yeni bir başkan olacak. Bazılarına göre de, bütün yaşananlardan sonra, Beyaz Saray'a girmemek, dört yıl sonrasını görebilen aday için çok daha akıllı bir seçenek olacak.
Uzmanlara göre, ‘tünelinin ucu hala görünmeyen’ 7 Kasım seçimleri, dünyaya demokrasi dersleri vermekte ‘adil ve tartışmasız bir seçim yapmaktan çok daha usta olan’ ABD'nin, acımasız aynanın karşısına geçip kendini çok ciddi olarak sorgulaması gerektiğini ortaya koyuyor.
Oy pusulaları, oy kullanış biçimleri, sayım yöntemleri, siyasilerin sayım işlemleri üzerindeki etkilerinin azaltılması gibi konularda, ABD'nin her yerinde belli ölçütler belirlenmesi ve sağlam düzenlemeler getirilmesi gerektiğinde birleşiliyor.
25 DELEGEYİ KAZANMAK ŞART
Demokrat Parti Adayı Al Gore ya da Cumhuriyetçi rakibi George W. Bsuh'un başkan olabilmesi için Florida Eyaleti'nin 25 ikinci seçici delegesini kazanması şart. Seçimin bitmemesi Florida Eyaleti'nde kimin kazandığının hala kesinleşmemesinden kaynaklanıyor.
Kasırgalarıyla ünlü bir portakal ambarı ve turizm cenneti olan Florida Eyaleti'nin ‘adil bir seçim nasıl yapılır?’ sorusuna kesin bir cevap bulması gerekiyor. Eyaletin farklı bölgelerinde farklı uygulamalar var. Bir bölge, kullanılan bir oy pusulasını geçerli sayarken, diğeri aksi yönde hareket ediyor. Bir partiye yakın olduğu için göreve gelen bir Eyalet Sekreteri'nin aldığı seçimle ilgili bir kararı, başka bir partiye yakın oldukları için göreve atanan yargıçlar bozabiliyor.
Gore ve Bush kamplarının ve vatandaşların seçimlerle ilgili açtıkları davaların sayısı 20'yi geçiyor. 7 Kasım seçimlerini izleyen Amerikan medyasının önde gelen kuruluşları, aynı gün pot üstüne pot kırdılar. CBS, CNN, NBC, MSNBC ve ABC gibi dev kanallar, önce Florida'da Gore'un kazandığını ilan ettiler. Halbuki Florida'da daha sandıklar kapatılmamıştı bile. Bu yanlış haberler, birçok kişiyi sandık başına gitmekten vazgeçirdi.
Gore ‘Başkan oldum’ diye tam sevinirken, bu haberler geri çekildi. Gece yarısından sonra, medya bu kez Eyalet'te Bush'un kazandığını ilan etti ve Teksas Valisi'nin ‘ABD Başkanı’ olduğunu duyurdu. Bush sevindi ve Al Gore da rakibini arayarak kutladı. Bush'un sevinci iki saat sürmedi. Medya bu haberi de geri çekti. Gore, yine rakibini aradı ve kutlamasını geri aldı.
O noktada, filler ve eşeklerin, oy pusulaları, oy sayımı ve mahkeme savaşları başladı.
Florida'da oylar makineler tarafından en az üç kez, bazı yerlerde de dört kez sayıldı. Makine teknolojisi 327 farkla ‘Bush Başkan oldu’ dedi. Ardından postayla gelen oylar da sayıldı ve Bush farkı 930'a çıkardı.
Al Gore, dahiyane stratejisini ‘ne kadar çok sayım ve dava olursa o kadar fazla oy çıkarırım’ temelinde yürütüyor. Gore, kendi partisinin ağırlıklı olduğu dört ayrı seçim bölgesinde ‘elle sayım’ istedi.
DAVA ÜSTÜNE DAVA
Bush'un partisinden olan Florida Eyalet Sekreteri Katherine Harris, oylar nasıl sayılırsa sayılsın, 14 Kasım itibarıyla her bölgenin sonuçlarının kendisine bildirilmesini istedi. Elle sayım yapan üç bölge sonuç bildirmedi.
Her iki taraf da mahkemeye gitti. Al Gore'un partisine yakın olduğu belirtilen Eyalet Yüksek Mahkemesi elle sayım işlemlerinin 26 Kasım günü tamamlanmasını istedi. Gore mutlu oldu.
Bush kampı ise deliye döndü. Cumhuriyetçi Başkan Yardımcısı adayı Dick Cheney hayatının dördüncü kalp krizini geçirdi, hastaneye yattı. Bush, elle sayım konusunu Federal Yüksek Mahkeme'ye götürdü. Bu mahkeme nasıl davranır bilinmiyor. Halen, delinmiş, hamile ve gamzeli diye adlandırılan kullanılmış oy pusulalarının nasıl sayılacağı konusunda karar verilebilmiş değil. Sandık kurulları, başkanlık tercihi yapılmamış oy pusulalarında ‘seçmenin niyetini’ tartışmaya açtılar. Miami-Dade bölgesindeki yetkililer, yetiştiremeyecekleri gerekçesiyle elle sayımı durdurdular. Bu kez Al Gore çok üzüldü ve mahkemeye başvurdu.
KARABASAN SENARYOLARI
Hamile oy pusulaları, davalar ve mahkemeler devam ederken, iki adaydan birinin ‘ülkenin selameti için’ yenilgiyi kabul ederek geri adım atması gerektiği ifade ediliyor. Siyasi gözlemciler, bu çözümü sık sık gündeme getirmeye başladılar.
Cumhuriyetçiler'in çoğunlukta olduğu Florida Eyalet Meclisi, Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin yetki sınırını aştığı gerekçesiyle özel bir oturumda 25 seçici delegeyi belirleyebilir. Bu kez, savaş Washington'a taşınacak. Temsilciler Meclisi'nde yapılacak bir oylama sonucunda, Başkan Cumhuriyetçi, Senato'daki oylamada da Başkan Yardımcısı Demokrat Parti'den olabilir.
Yasa'ya göre, Florida Eyaleti'nin 25 ikinci seçici delegesinin 12 Aralık tarihi itibarıyla belirlenmiş olması gerekiyor.
George W. Bush'un kardeşi Jeb'in Florida'nın Valisi olması, kazanması halinde babası eski Başkan George Bush'un intikamını tam sekiz yıl aradan sonra ‘Clinton-Gore’ ekibinden alacak olması, kampanyalara harcanan dört milyar dolar para, adaylardan birinin birkaç oy farkıyla Beyaz Saray'a gitmesi olasılığının bulunması, her iki adayın da karizmadan yoksun olması bu seçimin daha yıllarca konuşulmasına yol açacak.
Bir hafta öncesinden örnekleri dağıtılan oy pusulalarını okuyup, anlayıp, zımbalamakta fazla yetenekli olmadığı ortaya çıkan Amerikan halkının sabrının gelecek haftayla birlikte iyice taşmaya başlayacağına da dikkat çekiliyor. Ancak, sonuç ne olursa olsun, iki tarafın da savaşa devam edeceği ifade ediliyor.
7 Kasım'dan bugüne neler oldu?
SEÇİM YAPILDI
Amerika 7 Kasım'da seçime gitti. Aynı gün sonuç alınacağı beklenirken, bugün bile kimi başkan olacağı kesinleşemedi.
MEDYA ÇUVALLADI
CBS, CNN, NBC, MSNBC ve ABC gibi dev kanallar, önce Florida'da Gore'un kazandığını ilan ettiler. Halbuki Florida'da daha sandıklar kapatılmamıştı bile. Gore ‘Başkan oldum’ diye tam sevinirken, bu haberler geri çekildi. Gece yarısından sonra, medya bu kez Eyalet'te Bush'un kazandığını ilan etti ve Teksas Valisi'nin ‘ABD Başkanı’ olduğunu duyurdu.
FLORIDA BAĞLAYICIYDI
Olay ilk kez Palm Beach'te patladı. Seçim pusulalarında Al Gore ile Reform Partisi'nin adayı Pat Buchanan'ın birbirine çok yakın durması nedeniyle binlerce seçmenin Gore yerine yanlışlıkla Buchanan'a oy verdiği anlaşıldı.
YENİDEN SAYIM BAŞLADI
19 bin kadar geçersiz oy bulunduğu tespit edildi. Bazı oy pusulalarının delinmediği ve üzerinde sadece kabarıklık olduğu görüldü. Bunun üzerine yeniden sayım işlemi başladı.
BUSH ÖNDE GÖRÜNDÜ
Florida'da oylar makineler tarafından en az üç kez, bazı yerlerde de dört kez sayıldı. Önce 327 farkla Bush kazanmış göründü. Ardından postayla gelen oylar da sayıldı ve Bush farkı 930'a çıkardı.
AL GORE ELLE SAYIM İSTEDİ
Ancak Al Gore elle sayım ve davalar sayesinde daha fazla oy çıkaracağını düşündü. Bu nedenle dört ayrı seçim bölgesinde elle sayım istedi.
TARAFLAR DAVA AÇTI
Her iki taraf da mahkemeye gitti. Al Gore'un partisine yakın olduğu belirtilen Eyalet Yüksek Mahkemesi elle sayım işlemlerinin 26 Kasım günü tamamlanmasını istedi.
DURUM HALA BELİRSİZ
Delinmiş, hamile ve gamzeli diye adlandırılan kullanılmış oy pusulalarının nasıl sayılacağı konusunda karar verilebilmiş değil. Sandık kurulları, başkanlık tercihi yapılmamış oy pusulalarında ‘‘seçmenin niyetini’’ tartışmaya açtılar. Miami-Dade bölgesindeki yetkililer, yetiştiremeyecekleri gerekçesiyle elle sayımı durdurdular.
Delege sistemi işi karıştırıyor
ABD'de halk başkanı doğrudan seçmiyor, ‘elector’ adı verilen toplam 538 delegeye oy vererek başkanı belirliyor. Delege sayısı eyaletlerin nüfusuna göre değişiyor. Kalabalık eyaletlerde delege sayısı artıyor. Örneğin California'da 50 delege bulunuyor. Florida da delege sayısı yüksek eyaletlerden. Seçimi kilitleyen Florida eyaletinde 25 delege var. Florida ile seçim ihtilafının yaşandığı diğer iki eyalet New Mexico (5 delege) ve Oregon (7 delege) dahil edilmediği takdirde Bush ve Gore'un kazandığı delege sayısına göre tablo şöyle:
Al Gore ........... 255 delege
G.W.Bush....... 246 delege
İki küçük eyaletten çıkacak delege sayısı seçim sonucunu hiç etkilemiyor. Ancak Florida'daki 25 delegeyi kazanan aday seçimi de kazanacak. Çünkü sisteme göre adaylar hangi oy yüzdesini alırsa alsın, bir farkla fazla delege çıkaran aday başkanlığı kazanıyor.