Amerikan Güzeli

8 dalda Oscar adayı Amerikan Güzeli, aile kurumuna farklı bir bakış getiriyor.

Yılın en etkileyici ve güçlü filmlerinden biri olarak tanımlanan Amerikan Güzeli, aldığı Altın Küre ödüllerinden sonra, şimdi de 8 dalda Oscar'a aday gösterildi. Ve şimdi bütün gözler bu filmin üzerinde...

Oscar ödüllerine bu yıl en fazla dalda adayla katılan Amerikan Güzeli, En İyi Film ödülünün yanısıra, yönetmeni Sam Mendes ile En İyi Yönetmen, erkek oyuncusu Kevin Spacey ile En İyi Erkek Oyuncu, kadın oyuncusu Annette Bening ile de En İyi Kadın Oyuncu ödülüne aday oldu.

Büyük bir kentin banliyösündeki bir ailenin yaşamını konu alan bir drama olan Amerikan Güzeli'nde Kevin Spacey, Annette Bening, Peter Gallagher, Thora Birch ve Mena Suvari rol alıyorlar. Filmin yönetmenliğini ise tiyatro sahnelerindeki başarılı çalışmalarıyla adını duyuran Sam Mendes yapıyor. Filmin konusuna gelince;

Lester Burnham bir magazin dergisinde çalışmaktadır. Kentin lüks banliyölerinden birinde karısı ve kızıyla yaşayan Lester bunalımın eşiğine kadar gelmiştir. Gayrimenkul komisyonculuğu yapan karısı Carolyn ona karşı ilgisizdir. Lise öğrencisi kızı Jane de babasına karşı saygısız davranmaktadır.

Oldukça sıkıcı giden yaşamında değişiklik yapmak isteyen Lester, bunalımını bir yeniden doğuşa çevirmek için harekete geçer. Daha çok özgürleşmek, daha mutlu olmak için sergilemeye başladığı girişimler, karısıyla kızını çıldırtacak noktaya varır.

Lester bir zamanlar hissetmiş olduğu tutkuların peşindedir ama kesin bir özgürlüğe ulaşmanın büyük bir bedeli olduğunu öğrenmek zorunda kalacaktır.

Amerikan Güzeli'nin başarılı bir çalışma olmasını Alan Ball'ın yazdığı senaryonun sağlamlığına bağlayan yönetmen Sam Mendes, ‘‘Alan Ball her karakteri ayrı ayrı ele alarak hepsine ayrı ayrı birer içsel dünya kurmuş ve zengin bir özgeçmiş yerleştirmiş. Bu durum o kadar belirgin ki, göreceli olarak küçük rollerde bile onların yaptığı katkıyı hissedebiliyorsunuz ve onların birleşimi sonunda ekrana yansıyan koskocaman bir dünyanın tadına varabiliyorsunuz’’ diyor.

Sam Mendes'in sözünü ettiği bu zengin dünyanın bir bölümü oldukça uzun prova dönemi sırasında oluşturuldu. Sinema dünyasında provalara ayrılan sürenin genelde lüks olarak kabul edildiğini vurgulayan Sam Mendes, bu konuya kendisinin bakış açısını şöyle anlatıyor: ‘‘Tiyatro kökenli olduğum için provayı bir gereklilik olarak görüyorum. Provaların kaçınılmaz olduğu konusunda oyuncularım da benimle aynı fikirdeydi. Provalar o kadar önemlidir ki, yalnızca karakter oluşturma çalışmasında yarar sağlamakla kalmaz, aynı zamanda öykünün içeriğini oluşturan insan ilişkilerini daha sağlıklı yaratabilmeyi de sağlar.’’

SPACEY KİLO VERDİ

Provalarda sağlanan dostluk ortamı setteki çekimlerde de devam etti. Bu arada Kevin Spacey'nin durumu settekiler için ayrı bir eğlence kaynağı oluşturdu. Kevin Spacey'nin canlandırdığı Lester Burnham karakterinin konu akışı gereğince zorlu bir zayıflama sürecine girmesi ve göbeği ile hantallığını atarak sportmen bir vücuda sahip olması gerekiyordu. Bu metamorfozu sağlamak için sıkı bir rejim ve egzersiz sürecine giren Kevin Spacey bir antrenör gözetiminde günde iki kez bir jimnastik salonunda çalışmak zorunda kaldı.