Güncelleme Tarihi:
ADALET İÇİN ÖDÜL
“ABD, terör listesi oluşturduğu andan bu yana PKK’yı bir terör örgütü olarak görmüştür ve öyle görmeye de devam etmektedir. Zaman zaman taktiksel farklılıklarımız olsa da Türkiye ile birlikte PKK’ya karşı nasıl daha etkin mücadele edebileceğimiz konusu diyaloğumuzun önemli unsurlarındandır. PKK ile mücadelede daha önce kullanmadığımız bir araç daha olduğunu fark ettik. Türk ortaklarımız ile PKK’ya karşı mücadelenin nasıl desteklenebileceğine ilişkin görüşmelerimiz kapsamında Adalet İçin Ödül Programı’nı kullanmaya karar verdik.
NE YAPTIĞIMIZA BAKIN
Türk muhataplarımıza şunu söylüyorum; ne yaptığımıza bakın. Yaptıklarımızın arkasında ne var diye düşünmeyin. PKK ile mücadelede desteğimizi istiyorsunuz. Biz de ABD vergi mükelleflerinin 12 milyon dolarını bu desteğin bir göstergesi olarak ortaya koyduk. Bunda ciddiyiz. Samimi mi değil mi bunlar hakkında konuşmak istemiyorum ama bu adım ciddi ve gerçek bir adımdır. Eğer birileri bu kişilerin yerlerini belirlememizi sağlayacak bilgiler verirse, biz de bu bilgileri Türk ortaklarımızla birlikte, adalet önüne çıkarılmaları için kullanacağız. Ödülün adaletin yerini bulması için kullanılmasından çok da mutlu olacağız.
YPG İLE İLİŞKİ TAKTİKSEL VE GEÇİCİ
Suriye konusunda daha önce kamuoyuna açıklanmış bir stratejimiz var; IŞİD’in yenilmesi, Suriye’de siyasi çözümün sağlanması ve İran kontrolündeki tüm güçlerin Suriye’den ayrılması. YPG ile işbirliğimiz ise bu stratejinin belirlenmesinden çok önce, öncelikli hedefimizin sadece IŞİD’in ortadan kaldırılması olduğu dönemde ortaya çıktı. Birçok kez ilan ettiğimiz gibi bu işbirliğimiz geçici, taktiksel ve işlevseldir ve IŞİD’i yok etme kontekstindedir. Hem Türk hükümetinin hem de Türk halkının YPG ile ilişkimiz konusundaki kaygılarının farkındayız. YPG ile ortak devriyelerimiz, YPG ile daha önce izah ettiğim gibi taktiksel, geçici ve eylem odaklı işbirliğimizin doğal bir uzantısından başka bir şey değil.
FOTOĞRAFLAR GÖRECEKSİNİZ
Bunların Türkiye ile bir ilgisi yok. Devriyeler, Kuzey Suriye’nin istikrarı için. ABD’nin YPG ile ilişkisi sürdüğü sürece bazı şeyler olacak. Bazen bizim askerlerimizle YPG’lilerin birlikte olduğu fotoğrafları göreceksiniz. Bu bir şekilde YPG ile işbirliğimizin doğası gereği. Ve ben de bunlarla ilgili olarak muhataplarımdan çok şeyler dinleyeceğim ama umarım işbirliğimizin IŞİD’i yenmekle sınırlı olduğuna ilişkin sözlerimize inanırsınız.
ASKERLERİMİZİN GÜVENLİĞİ
(Fırat’ın doğusuna operasyon) Türkiye’nin çok ciddi kaygıları var. Bunlar ciddi, gerçek ve biz ciddiye alıyoruz. Ancak biz Türkiye’nin kaygılarının askeri operasyonlar dışında yollarla giderilmesi gerekliliğine inanıyoruz. Bunun Suriye’de uzun vadeli çözüm açısından daha iyi olduğunu düşünüyoruz. Biz nasıl Türk sınırlarının ve Türk askerlerinin güvenliği konusuna hassasiyet gösteriyorsak, Türk ortaklarımızdan da sahadaki askerlerimizin güvenliği konusuna aynı oranda hassasiyet göstermelerini istedik.
PKK TERÖR ÖRGÜTÜDÜR
(YPG-PKK ayrışması) Ben detaylara dahil değilim ama ABD hükümetinin nasıl gördüğünü aktabilirim. PKK bir terör örgütü ve mücadelede Türkiye’ye destek veriyoruz. Suriye’de olanlar ise Kuzey Suriye’nin istikrarı ve IŞİD’in yenilmesi ile ilgili. ABD’nin politikası çok kesindir. Suriye içinde bir devletçik kurulmasını hiçbir zaman desteklemeyeceğiz ve buna asla izin vermeyeceğiz.
(Halkbank) Bu konuyla ilgili farklı süreçler olduğunu not etmek gerek. Birincisi Hazine Bakanlığı’na bağlı OFAC’ın yürüttüğü Halkbank’ın bir kurum olarak İran yaptırımlarını delip delmediği ve deldiyse hesap verip vermeyeceğiyle ilgili soruşturma. Bunu Hazine’ye bağlı bu ofis yürütüyor. Bu soruşturma henüz sonuçlanmadı. Tamamlanırsa Hazine, sonuçlara göre nasıl adım atılacağına ilişkin bir tavsiyede bulunacak. ”