Ameliyattan cepheye
Güncelleme Tarihi:
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nde görev yapan uzman doktor Amil Hüseynov, Azerbaycan ve Ermenistan arasında başlayan savaşın hemen ardından ilk uçakla Antalya’dan Bakü’ye geçti ve cephe görevine katıldı. Hüseynov, bu yolculuğu ve savaş cephesinde yaşadıklarını Hürriyet’e anlattı.
“Ailemin savaş cephesine geleceğimden haberi yoktu. Endişelenmesinler diye söylemedim. Bölgedeki doktor arkadaşlarımla görüşerek bilgi aldım. Sağlık ekibiyle birlikte cephede yaralananları tedavi etmek için geldim. Çatışmaların olduğu bölgede kurduğumuz sağlık birimlerinde bugüne kadar majör ameliyatlar da dahil çok sayıda yaralıya müdahalede bulunduk. Ben ağırlıklı olarak zorlu bir müdahale süreci gerektiren, büyük ameliyatları alıyorum. Yaptığım ameliyatlarda 7 – 8 kişinin hayati tehlikeyi atlatmasını sağladım. Cephede majör arter yaralanmaları, multitravmalar, ciddi yaralanmalar, her yeri dağılmış insanlar geliyor. Ağır yaralılar, kaybettiklerimiz oluyor.”
‘BENİ BIRAK, ASKERE BAK’
“Bu haksız taarruz dünyadan destek bulamadı, bölgede ise büyük bir dayanışma var. Biz yaralı bir sivile müdahale ederken aynı anda bir asker getirdiler. O anda müdahale ettiğimiz vatandaş bir anda masadan fırladı. ‘Ne yapıyorsun’ dedik. ‘Beni boş verin. Ben önemli değilim, askeri iyileştirin’ dedi. Gözlerim yaşardı, o anda zor tuttum kendimi. Yarası olanlar ‘Bana bir ilaç verin gideyim. Siz yoğunsunuz, meşgul etmeyeyim’ diyor. Askere yazılıp şu an ihtiyaç olmadığı için alınmayan vatandaşlar, bize gelip ‘Sizin için ne yapabilirim’ diye soruyorlar. Gönüllü olarak bir işin ucundan tutmak, yardım etmek istiyorlar. Bölgedekiler her ihtiyacımızı karşılıyorlar.”
AİLESİNİ ŞEHİT VERDİĞİ CEPHEDE
3 çocuk babası 32 yaşındaki Amil Hüseynov, hekimliğe Azerbaycan’da başlamış. Daha sonra ABD’ye gitmiş, oradan da Türkiye’ye gelmiş. Şimdi öz vatanında hizmet veriyor: “Ailemin 3’te biri 1988–1994 yılları arasındaki Karabağ Savaşı’nda şehit oldu. Bizde her ayın bir günü şehit anması olur. Karabağ Savaşı olduğunda ben küçük yaşta savaşın içindeydim. Savaşın ilerleyişine göre yer değiştirerek yaşadık o yılları” diyor.
‘AMBULANSI VURDULAR’
Bölgeye yapılan son taarruz ateşinde yaralı olarak 19 kişinin sahra hastanesine getirildiğini söyleyen Hüseynov, o gün yaşananları şöyle anlattı: “En majör yarası olanlara ben müdahale ettim. Diğerleriyle ekip ilgilendi. Yaralılardan birini kaybettik. Gönüllü olarak askerlere yardıma gitmiş bir vatandaştı. Hiçbir şeye ihtiyaç yok ama kendince bir şeyler götürmüş. Erzakları verip dönerken vurulmuş. Sağlık ekibi onu yaralı halde alıp tedavi için gelirken ambulansa ateş açılmış ve adam ikinci kez ambulansta vurulmuş. Gelir gelmez müdahale ettik ama kurtaramadık. Ambulans neden vurulur ki?”