Güncelleme Tarihi:
ABD'li ve Alman bilimadamları arasında kalp ameliyatını gereksiz kılacak genetik by-pass metodunu geliştirmek üzere müthiş bir rekabet yaşanıyor.
Genetik by-pass metodu, ameliyata ihtiyaç duyulmadan kalpte damarlar oluşturarak tıkanık damarların bu yolla by-pass edilmesini öngörüyor. Genetik-by pass mucizesiyle ilgili ilk açıklama, Boston'daki Tufts Üniversitesi ile St.Elizabeth Tıp Merkezi ortaklaşa yürüttükleri projeye imza atan Dr Jeffrey Isner'dan geldi. Isner ve ekibi yeni metodu ilk önce bacaklarında ileri derecede damar tıkanıklığı bulunan 9 hastaya uyguladı.
Bacakta başarılı oldu
Bacak kaslarına büyüme faktörü içeren bir madde enjekte edilen 9 hastanın 8'inde yeni damarlar oluşarak, tıkanık damar by-pass edildi. Damar tıkanıklığı yüzünden hastalardan 5'inin bacağı kesilme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Söz konusu hastalar da bu uygulama sonucu ayağa kalktı. Bacakta başarılı sonuç veren bu yöntemin kalpte de uygulanabileceğini belirten Dr Isner, gelecekte bu metodun anjiyo ve by-pass operasyonları kadar yaygınlaşacağını söylüyor.
Rekabete Almanlar da katıldı
Amerikalı bilimadamlarından sonra Almanlar da benzer bir teknik üzerinde çalıştıklarını açıkladılar. Fuldalı kalp cerrahı Thomas Joseph Stegmann, hastaların kalp duvarına genetik bir madde şırınga ederek kalbin kendi kendine yeni damarlar oluşturmasını sağladı. Büyüme faktörü enjekte edilen 19 hastada kalbe kan ve oksijen taşıyacak tali damarlar oluştu. Ancak tıkalı damarı rahatlatan bu kılcal damarların kapasitesinin şimdilik tıkanıklığı by-pass etmeye yetmediği belirtiliyor.
Ameliyata gerek kalmayacak
Almanya'nın genetik-by pass metodunu kalp üzerinde denediğini açıklamasının ardından Amerikalı doktorlardan oluşan bir başka grup daha benzer denemeler yaptıklarını ilan ederek yarışı hızlandırdılar. Minnesota Üniversitesi'nden Dr. Timothy Henry, 15 hastaya uyguladıkları bu yeni teknikten olumlu sonuçlar aldıklarını duyurdu. İleride bu ameliyatların açık kalp ameliyatlarını gereksiz kılması bekleniyor.
Tıptan son haberler
Ağız kokusu aşısı: Başı ağız kokusuyla dertte olanlar, artık rahat nefes alacaklar. ABD'de, kötü nefes kokusunu mentole dönüştüren bir aşı geliştirildi. Yiyecek artıklarının atımında, bir gene sahip olan bakterilerin kötü kokuya neden olduğunu söyleyen bilim adamları, bu genin yerine nane geni aşıladıklarını söylüyorlar.
Zeytin mucizesi: Bir araştırmaya göre, en yaşlı Avrupalılar Yunanistan'ın Girit Adası'nda yaşıyorlar. Bunun başlıca sebebinin de bol zeytin yemeleri, yemeklerini zeytinyağ ile pişirmeleri, sebze yemeleri ve kırmızı şarap içmeleri olarak açıklandı. Bu gıdaların içerdiği biyoaktif maddeler (yağ asitleri ve E vitamini gibi), bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve yaşlılığı geciktiriyor. İşte bu yüzden de batılı bilim adamları, herkese, günde 2 yemek kaşığı zeytinyağ ve sık sık zeytin yemelerini öğütlüyorlar.