Güncelleme Tarihi:
Amerika'da son yıllarda sağlık, çok üzerinde durulan bir konu.
Her gün yeni bulgular ortaya çıkıyor.
Pazar günkü New York Times'ın ilavesinde, insanın günlük kalsiyum ihtiyacı ile ilgili bir yazı çarptı gözüme.
Yazı, Boston'da bulunan Tufts Üniversitesi'nin beslenme uzmanı Dr. Alice H.Lichtenstein'a danışılarak hazırlanmış.
Dr.Lichtenstein'e göre insanlar, günde ortalama 300 miligram kalsiyum alıyorlar.
Oysa bu miktarın çok daha yüksek olması gerekiyor.
Bilindiği gibi yeteri kadar kalsiyum almamak kemik erimesine yol açıyor.
30 yaşında, kemik yoğunluğu en yüksek düzeye ulaşıyor.
Yaş ilerledikçe ve kemikler zayıfladıkça kalsiyum alımı da azalıyor.
Bu yüzden genç yaşta gerektiği ölçüde kalsiyum almak çok önemli.
Yine de her yaşta yeme alışkanlıklarının değiştirilip kemik yoğunluğunun artırılabileceğini söylüyor Dr.Lichtenstein.
Süt, yoğurt ve peynir dışında brokkoli, ıspanak gibi sebzelerde, somon balığında ve fındıkta da bulunuyor kalsiyum.
Ayrıca hap şeklinde almak da mümkün.
Hap olarak alınan kalsiyumu yemekle birlikte içmek ya da çiğnemek gerekiyor.
Çünkü yemek varken mide asit salgıladığından kalsiyumun emilmesi kolaylaşıyor.
Gazoz ve kola tipi içecekler, kalsiyumun böbreklerden atılmasına yol açtığından bunlardan uzak durmak gerekiyor.
Bir de haftada en az 3 gün, 10-15 dakika mutlaka, kalsiyum deposu olan güneşe çıkmak şart.
NE KADAR KALSİYUM ALMAMIZ GEREKİYOR?
National Institutes of Health Concensus Panel (Milli Sağlık Enstitüleri Konsensüs Paneli)'in yayınladığı rapora göre, yaşa göre alınması gereken günlük kalsiyum miktarı şöyle:
ÇOCUKLAR VE GENÇLER:
1-10 yaş:
800'den 1200 mg.'e kadar
11-24 yaş:
1200'den 1500 mg.'a kadar.
KADINLAR
Hamile ya da süt veren:
1200'den 1500 mg.'a kadar
25-49 yaş:
(menopozdan önce) 1000 mg.
50-64 yaş:
(post menopoz) östrojen alan1000 mg.
50-64 yaş:
(post menopoz) östrojen almayan 1500 mg.
65 ve üstü: 1500 mg.
ERKEKLER
25-64 yaş: 1000 mg.
65 ve üstü: 1500 mg.
Balon ilanlar
İSVEÇ'te yayınlanan haftalık bir derginin son sayısında şöyle bir anons vardı:
‘‘ÖZÜR DİLERİZ.
Geçen hafta ‘‘Göğüs Büyüten Krem’’ ilanını yayınladığımız için okurlarımızdan özür dileriz.’’
Bir firma, ameliyatsız göğüs büyüten bir krem ilanı vermiş dergiye.
Onlar da ilanı basmışlar.
Daha sonra, bunun çok önemli buluş olduğunu düşünen dergi yetkilileri konuyu araştırmaya başlamış.
Sonuçta ürünün tamamen sahte olduğu ortaya çıkmış.
Böyle ilanlarla sık sık karşılaşıyoruz.
Televizyonlar ve gazeteler, zayıflatan, göğüs büyüten, saç çıkaran mucizevi krem ve ilaç ilanlarıyla dolu.
Peki bunların güvenilir olup olmadığını nasıl bileceğiz?
Bilmediğimiz ilaç ve kremlerin insan vücudunda yaratabileceği tahribatı düşünmek bile istemiyorum.
Dergiye göre, reklam ve ilanlara şu durumlarda güvenmemeliyiz:
Şirket amblemi yoksa
Şirket adresi ya da telefon numarası verilmemişse,
Ürünü teslim etmeden peşin ödeme isteniyorsa,
Telefon verilmişse, aradığınızda bir telesekreterle karşılaşıyorsanız,
Kredi kartı numaranız istenirse,
Ürünle ilgili bilimsel açıklama yoksa,
Satılan ürün kulağa fazla iyi geliyorsa. Tarif edilen şey gerçekçi gelmiyorsa (‘‘Tamamen iyileştirir’’, ‘‘Diyet yapmadan inceltir gibi’’) büyük ihtimalle değildir.
‘‘Siz seçildiniz’’, ‘‘Son şans’’, ‘‘Kısa bir süre için’’ gibi sloganlar içeren satış taktikleri varsa.
Ne aldığınızı iyi bilmelisiniz. Fotoğrafta gösterilen ürün (eşya) gerçeğinden çok daha kötü görünebilir.
Parasını ödediğiniz bir ürünün depoda kalmadığını, gelince size gönderileceğini duyarsanız muhtemelen hiç gelmeyecek demektir.
‘‘Memnun kalmazsanız paranızı iade ederiz’’. Peki bunun garantisi var mı?