Güncelleme Tarihi:
Adnan Hoca'nın müritleriyle DYP Milletvekili Celal Adan arasındaki sır dolu kavgada perde aralanıyor. Adan, ‘‘pislik çetesi’’ dediği Adnancıların DYP'yi ele geçirmek istediklerini söyledi. Adan, Emniyet Müdürü Özdemir’i de birşey yapmamakla suçladı.
DYP İstanbul Milletvekili Celal Adan, lüks oteldeki silahlı kavganın perde arkasını Hürriyet'e anlattı. ‘‘Adnan Hocacılar DYP'yi ele geçirmek istediler’’ diyen Celal Adan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne ağır bir suçlamada bulunarak, ‘‘Bu çeteyi koruyorlar’’ iddiasında bulundu. Adan, Mehmet Ağar'ın adının olayda geçmesiyle ilgili olarak da ‘‘18 aydan beri Ağar'ı görmedim’’ dedi.
BUNLAR PİSLİK ÇETESİ
Adnan Hoca ve müritlerini, ‘‘Siyasete el atmaya çalışan pislik çetesi’’ diye niteleyen Adan, yumrukların konuştuğu, silahların çekildiği olayla ilgili olarak şunları anlattı: ‘‘Kendilerine Bilim Araştırma Vakfı adını veren bu adamlar, DYP'ye sızmak istiyorlardı. Bir süre önce telefonla beni aradılar, partiye girmek istediklerini ama benim kendilerine engel olduğumu öne sürdüler. Ben onların Tansu Çiller'e ulaşmasına mani oluyormuşum. Ne alakası var dedim. Bu sefer beni tehdit ettiler. Benim hakkımda oraya buraya fakslar çekip iftiralar atmaya başladılar. İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'i aradım.’’
ÖZDEMİR'E AĞIR SUÇLAMA
Adan konuşmasının bu noktasında İstanbul Emniyet Müdürü'ne ağır bir eleştiri yapıyor:
‘‘Özdemir bana, ‘‘Bu adamlar pislik, herkese şantaj yapıylor’’ dedi. Ama haklarında hiçbirşey yapmadı. Merak ediyorum. Çekindikleri birşey mi var, yoksa bu pisliklerden korkuyorlar mı?’’
KENDİM ÇÖZMEYE MECBUR KALDIM
DYP İstanbul Milletvekili Adan, siyaset dünyasına bomnba gibi düşen konuşmasına şöyle devam etti:
‘‘İstanbu Emniyet Müdürlüğü birşey yapmayınca, olayı kendim çözmeye mecbur kaldım. Adamlar telefon edince, gelin görüşelim dedim, Vefa Klübü'ne çağırdım. Biz oraya gelmeyiz, Ceylan Intercontinental'e geliriz dediler. Ben de olur dedim. O akşam orada buluştuk. Bahadır Güven ve Fırat Develioğlu, görüşmeye 6 silahlı adamla geldi. Beni yine tehdit etmeye başladılar. ‘‘Sen bizim DYP'ye girmemize engel oluyorsun. Tansu Hanım'la aramıza duvar çekiyorsun’’ dediler. Ben, önce partiye üye olmalarını söyledim. Seni mahvederiz, bitiririz diye konuşmaya başladılar, üzerimize silah doğrulttular. Üstlerinde altı silah vardı. Bunun üzerine emekli komiser olan ağabeyim müdahele etmek zorunda kaldı. Silahlarını aldı. Koskoca DYP bir şantajcı eşkıya çetesine mi teslim edilecek?’’
KİM KORUYOR
Adnan Hocacılar tarafından tehdit edilmeye başlandığında İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'i aradığını belirten Adan, ‘‘Bunlar bir sürü masum insan hakkında şantaj kasetleri hazırlıyorlar, iftiralar atıyorlar. Bunlara birşey yapmayacak mısınız diye sorduğumda, 'Evet herkese bunu yapıyorlar, pislik çetesi' yanıtını aldım ama hiçbir şey yapmadı’’ diye konuştu.
‘‘Bunlara karşı çıkacak bir emniyet müdürü yok mu?’’ diyen Adan, şöyle dedi:
‘‘Bu çeteyi başka bir koruyan mı var?’’
Kavga nasıl başladı
ADNAN Hocacılarla Celal Adan arasındaki kavga, Taksim'deki Ceylan Intercontinental Oteli'nde cuma gecesi meydana geldi. 'Adnan Hoca' Adnan Oktar'ın fahri başkanı olduğu Bilim Araştırma Vakfı'nın yöneticileri Bahadır Güven ve Fırat Develioğlu ile bazı vakıf üyeleriyle Celal Adan'ın emekli başkomiser olan ağabeyi Nihat Adan ve birkaç adamı arasında silahların çekildiği bir tartışma yaşandı. Olayın ardından gözaltına alınanlar önceki gün çıkarıldıkları savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılırken, şok iddialar birbiri ardından patlak verdi.
ÇİLLER'E YAKINLAŞMA
Ekim ayında yapılacak Büyük Kongre'ye hazırlanan DYP'nin Genel Başkanı Tansu Çiller'e yakınlaşma çabası içindeki Adnan Hoca'nın müritlerinin önünü, Celal Adan'ın kestiği öne sürüldü. Bunun üzerine Adnan Hocacıların, DYP İstanbul Milletvekili Celal Adan'a DİSK eski Genel Başkanı Kemal Türkler'in öldürülmesi olayında yargılanmasından yola çıkarak istihbarat topladıkları iddia edildi.
TUZAK HAZIRLIĞI
Aynı ekibin, son darbeyi vurabilmek için kongre öncesi Celal Adan'a seks tuzağı hazırladıkları da ileri sürüldü.
Polis: Adan kavgaya karışmadı
Polis ise yaptığı açıklamada Bilim Araştırma Vakfı'nın Ceylan Otel'de yaptığı toplantıya katılan DYP'lilerle vakıf üyeleri arasında çıkan sözlü tartışmadan sonra silah çekildiğini ancak bu kavgaya Ağar ile Adan'ın katılmadığını söyledi. Ceylan Intercontinental Otel yetkilileri ise otellerinde böyle bir kavganın da yaşanmadığını belirtti.
Beş yıldızlı Ceylan Intercontinental Otel'de silahların çekildiği kavgadan sonra, şikáyetçi olarak karakola giden Bilim Araştırma Vakfı Sözcüsü Bahadır Güven ile Fırat Develioğlu, Ersel Alacadağ, DYP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Alacadağ, Erol Şimşek gözaltına alındılar. Geceyi karakolda geçiren Adnan Hoca'nın 5 müridi, daha sonra çıkarıldıkları Beyoğlu Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar. Adan'ın ağabeyi Nihat Adan ile adamı Ekrem Yılmaz da serbest bırakıldı.
KAMERA KAYITLARI SAVCILIKTA
Gözaltına alınanları ifadelerine başvurduktan sonra serbest bırakan Savcı Mehmet Demir, olayın açığa çıkması için otelin güvenlik kameralarının kaydettiği görüntüleri aldırarak daha sonra incelenmek üzere adli emanete teslim etti.
Adlarını hep şantajla duyurdular
Bir zamanlar kokain kullandığı iddiasıyla yargılanan Adnan Hoca 'Adnan Oktar''ın şık giyimli müritleri, adlarını sık sık şantajlarla duyurdular. Adnan Oktar'ın tahlillerinde kokain izine rastlandığı şeklinde rapor veren Adli Tıp Kurumu'nda görevli Prof. Adnan Ziyalar hakkında şantaj kasetleri basın kuruluşlarına gönderilmeye başlandı. Ardından Adnan Hoca ve müritleri aleyhinde konuşanlar, yazı yazan gazetecilerin de aralarında bulunduğu birçok kişi, hocanın müritlerinin gazabına uğradı.
Son derece modern cihazlarla istihbarat teşkilatı gibi çalışan müritler, ünlü gazetecileri de hedef seçti. Sabah Gazetesi sahibi Dinç Bilgin ve Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu'ya akıl almaz iftiralarla saldıran Adnan Oktar ve adamları, maskelerini düşüren Hürriyet yazarları Fatih Aaltaylı ve Ayşe Arman'a da saldırdı. TEMPO Dergisi'nde kendileriyle ilgili bir habere kızan Adnan Hocacılar, derginin o dönemdeki yayın yönetmeni Kürşat Başar'a da iftiralarda bulundu. Adnan Oktar ve müritlerinin son hedeflerinden biri, Radikal Gazetesi'nin ilgiyle okunan yazarı Perihan Mağden oldu.
Hocanın müritleri, basın mensuplarına hakaret ve iftira dolu faks, bülten gibi araçlarla saldırırken, birçok manken ve fotomodele de düzmece kasetlerle şantaj yaptılar.
Manken Ebru Şimşek, hocanın müritlerine yüz vermediği gerekçesiyle şantaj yapıldığını iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şimşek, silah tehdidiyle çekilen gizli kamera görüntülerinin, 'Para karşılığı erkeklerle birlikte oluyor' denilerek el altından dağıtıldığını öne sürdü.
Oteldeki kavga sonrası ifadeler
Nihat Adan: Silahı polise götürdüm
Celal Adan'ın emekli başkomiser ağabeyi Nihat Adan ifadesinde şunları söyledi:
‘‘Ekrem Yılmaz'la beraber otelin lobisinde oturuyorduk. Celal Adan'ın partiden arkadaşları gelecekti. Celal Adan ve Mustafa Öz başbaşa görüşürlerken yanlarına üç kişi gidip oturdu. Aradan biraz zaman geçtikten sonra Celal Adan'ın 'ne yapıyorsun' diye bağırdığını duyduk. Ekrem Yılmaz'la beraber yanlarına doğru koştuk. Bahadır Güven ve yanındakilerin Celal'e silah doğrulttuklarını gördük. Silahı ellerinden aldık. Sehpanın üzerinde kardeşime ait olduğunu zannetiğim sigara ve çakmağı da aldım. Silahlarımı emniyete teslim etmek üzere yola çıktık ve teslim ettik.’’
Otel görevlisi: Herkes silah çekmişti
Ceylan Intercontinental Oteli'nin ismi açıklanmayan bir görevlisi ise savcılıkta verdiği ifadesinde silahlı kavgayı doğrulayarak şunları söyledi: ‘‘Olay gecesi saat 19:00 sıralarında Mehmet Ağar ve korumaları otele geldi. Mehmet Ağar odasına çıktı. Saat 20:00 sıralarında Celal Adan'la beraber 6-7 kişilik bir grup geldi. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra yine bir grup geldi. Manyetik kapı sinyal verince ‘polisiz’ deyip geçtiler. Daha sonra kimin söylediğini görmediğim biri tarafından bırak silahını diye bir ses duydum. Bir anda orada bulunanların hepsi birbirine silah çekmişti. Birkaç kişi birini aralarına almış dövüyordu. Onları ayırdım. Daha sonra olaya polis müdahale etti.’’
Adnan Hocacı: Adan, Ağar'ın aracıyla kaçtı
Bilim Araştırma Vakfı yöneticisi Bahadır Güven poliste verdiği ifadesinde ‘‘Celal Adan'ın arkamızdan konuştuğunu duyduk. Daha sonra bizden özür dileyeceğini bildirerek bizi davet etti. Otele gittik. Celal Adan 1-2 dakikalık kendi geçmişini tanıtan bir konuşma yaptıktan sonra sesinin dozajını yükseltti. Elini beline atınca yanındaki ismini bilmediğim kişi 'Dur ağabey ne yapıyorsun' diyerek Adan'a sarıldı. Bu arada hiç durmadan 'öldürün öldürün' diyerek bize küfür ediyordu. Arkada oturan Nihat Adan ve yanındaki 15-20 kişi silahlarını çekerek bize doğru koşmaya başladılar. Celal Adan hiçbirini bırakmayın hepsini götüreceğiz diyerek bağırıyordu. Olanlara herkes şahit. Bizi Mehmet Ağar'ın aracına bindirmeye çalıştılar. Celal Adan, Mehmet Ağar'ın aracına binip kaçtı. Diğer şahıslar ise 34 TED 58 plakalı bir ticari taksiye binerek kaçtılar’’ dedi.