ANKARA, (DHA)-
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2021 13:06
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye'nin yıllardır Filistin'in haklı davasının en önde gelen savunucusu ve destekçisi olduğunu belirterek, "Bu son saldırılar karşısında da ilk andan itibaren tepkimizi en sert şekilde ortaya koyduk. Bu duruşumuzu hem devlet hem de millet olarak her düzeyde kararlı bir şekilde devam ettiriyoruz. İsrail'in bu hukuk tanımaz tavrının son bulması için ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.
İletişim Başkanı Altun, Bosna-Hersek'te yayımlanan Stav Dergisi'ne verdiği mülakatta, İsrail'in Filistin'deki şiddetiyle terör devleti olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtti. Altun, İsrail'in Müslümanlar için mübarek bir ayda, Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da ve Gazze'de Filistinlilere saldırılar gerçekleştirdiğini belirterek, "Aralarında çok sayıda çocuğun da olduğu yüzlerce Filistinli şehit oldu. Yüreğimizi dağlayan, bayram sevincimize gölge düşüren bu fütursuz saldırıları bir kez daha lanetliyorum" dedi.
Altun, İsrail terörünün oluşturduğu bu vahşet tablosu karşısında öfkelendiklerini belirterek, "Elbette elimiz kolumuz bağlı durmadık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, yıllardır Filistin'in haklı davasının en önde gelen savunucusu ve destekçisi olmuştur. Bu son saldırılar karşısında da ilk andan itibaren tepkimizi en sert şekilde ortaya koyduk. Bu duruşumuzu hem devlet hem de millet olarak her düzeyde kararlı bir şekilde devam ettiriyoruz. İsrail'in saldırılarına karşı Filistin'e destek olmak için Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere, ilgili tüm uluslararası kurumları harekete geçirmek üzere çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız şimdiye kadar Filistin'den Rusya'ya, Katar'dan Pakistan'a, Kuveyt'ten Cezayir'e 20’den fazla ülke lideriyle telefonda görüşerek Filistin için yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Saldırıların bir an önce durdurulması, İsrail'e güçlü bir ders ve caydırıcı bir tepki verilmesi için birlikte hareket etme daveti yaptı. İsrail'in bu hukuk tanımaz tavrının son bulması için ne gerekiyorsa yapacağız. Mücadelemiz Filistin tam anlamıyla özgürlüğüne kavuşana kadar sürecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Dünya 5’ten büyüktür' manifestosuyla, dünyadaki zulüm düzeninin en büyük aktörü İsrail’in ve destekçilerinin yüzüne gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
'BİDEN'IN AÇIKLAMALARI HADSİZ, HUKUKSUZ VE GEÇERSİZ'ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarına dair tarihi gerçeklerden uzak, mesnetsiz, hakikate aykırı ifadeler kullandığını belirten Altun, "Tarihi olayları çarpıtarak siyasi rant elde etme girişimlerinin bizim nezdimizde hiçbir itibarı yoktur. Biden'in ikili ilişkilerimizi yıpratan, müttefikliğe yakışmayan ifadelerini iç siyasi hesaplar, lobilerin baskısıyla kullandığını çok iyi biliyoruz. Ermeni diasporasının mesnetsiz iftiralarına destek mahiyetindeki bu ifadelerinin hadsiz, hukuksuz ve geçersiz olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu talihsiz açıklama, Türkiye'de yaşayan Ermeni vatandaşlarımızı da üzmüştür. Nitekim, Türkiye Ermenileri Patriği Sayın Sahak Maşalyan ve Ermeni Vakıfları Birliği Başkanı Sayın Bedros Şirinoğlu, ABD, AB ve diğer bazı ülkelerin alevlendirmeye çalıştığı bu tartışmaların iyi niyetten uzak olduğunu belirterek, asırlardır bu topraklarda barış içinde yaşadıklarını açıkça ifade etmiştir" ifadesini kullandı.
Türkiye olarak hakikatin ortaya çıkması ve bu hakikatin iyiliğe, insanlığa, barışa hizmet etmesi için arşivleri açma teklifinde bulunduklarını söyleyen Altun, "Konunun siyasetten uzak, ideolojik zeminden bağımsız, sadece barışa ve insanlığa hizmet amacıyla bağımsız tarihçiler tarafından araştırılması teklifimiz hala geçerlidir" dedi.
'TERÖRÜN KÖKÜNÜ KAZIYANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'Altun, Türkiye'nin sınırları içinde ve dışında terör örgütlerine yönelik gerçekleştirdiği tüm operasyonların nihai hedefinin Türkiye'nin güvenliği, vatandaşların huzuru ve bölgenin istikrarı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Türkiye, 2015'ten itibaren terörle mücadelede yeni bir safhaya geçmiş ve tehdit unsurlarını inlerinde yok etmeye başlamıştır. Bu doğrultuda sınırlarımız içinde ve dışında terör örgütlerine yönelik operasyonlar başlatılmış ve terör örgütlerine ağır darbeler vurulmuştur. Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım adı verdiğimiz son operasyonlarımız da yine bu doğrultuda Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini bertaraf etmeye yöneliktir. Türkiye güney sınırlarında kurulmaya çalışılan terör devletine asla izin vermeyecektir. Sınırlarımız içinde, dışında ve bölgemizde terör örgütlerine ve teröre asla müsaade etmeyeceğiz, terörün kökünü kazıyana kadar, uluslararası hukuktan doğan haklarımızı kullanarak bu eli kanlı teröristlerle, onların iplerini elinde tutanlarla mücadelemizi sürdüreceğiz. Operasyonlarımızda yerli ve milli silahlarımızı, mühimmatlarımızı kullanmamız da bizim için ayrı bir gurur vesilesidir."
'CUMHURBAŞKANIMIZI KENDİLERİNE TEHDİT OLARAK GÖRÜYORLAR'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tüm dünya için adaletin, hakikatin bayraktarlığını yaptığını, mazlumların, kimsesizlerin sesi olduğunu söyleyen Altun, "Adaletsizliğin, zulüm düzeninin devamını isteyenler ise Sayın Cumhurbaşkanımızı kendilerine tehdit olarak görmektedir. Rahatsızlığın temelinde bu yatıyor. Bu nedenle de bütün imkanlarıyla saldırıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz yolumuzdan dönmeyeceğiz. Dünyanın dört bir yanından mazlumların ve sağduyu sahibi insanların ülkemize ve Sayın Cumhurbaşkanımıza besledikleri umudun, duydukları güvenin ve ettikleri duaların ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. Bu sorumlulukla, kendisinin liderliğinde, tüm mazlumların yanında durmaya, uluslararası sistemi daha adil ve etkin bir yapıya kavuşturmaya ve hakikatin sesi olmaya var gücümüzle devam edeceğiz" dedi.
'DİJİTAL FAŞİZME MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'Altun, Türkiye'nin her alanda olduğu gibi dijital dünyada da egemenlik haklarını koruyan, bunun için mücadele eden bir ülke olduğunu belirterek, "Küresel sosyal medya platformları ne yazık ki kendilerini devletten üstü görme alışkanlığı edinmişti. Fakat bu alışkanlıkları da ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Bu sosyal medya platformlarının Türkiye ile ilgili konularda iddia ettikleri gibi demokrasi ve ifade özgürlüğü mecrası olmadıklarını yaşanan bazı olaylarla tecrübe ettik. Bu platformların terör örgütleri ve gayriahlaki gruplar için gösterdikleri toleransı milletimizin temsilcilerine göstermediğine şahit olduk. Bunun karşısında da Türkiye olarak ülkemizde dijital faşizme müsaade etmeyeceğimizin altını çizerek, konuya ilişkin düzenleme yaptık. Bu düzenlemeler sırasında içeride ve dışarıda müthiş bir baskıyla karşılaştık. Ama sağlam durduk, taviz vermedik. Gösterdiğimiz kararlı duruş da sonuç getirdi ve sosyal medya platformları birbiri ardına Türkiye’de temsilci atamaya başladı" diye konuştu.