Güncelleme Tarihi:
Ankara Cumhuriyet Savcısı Vahdet Polatkan'ın hazırladığı iddianamede, ASKİ avukatlarının, tüm uyarı, ihbar ve davalara karşın, Keçiören Belediyesinin bazı park, bahçe, şelale ve hizmet binalarında kaçak su kullandığı iddiasıyla şikayette bulundukları, bazı tutanak ve fotoğrafları da delil olarak gösterdikleri bildirildi.
İddianamede, başlatılan soruşturmada ifadelerine başvurulan Altınok, Çekiç ve Terzioğlu'nun suçlamaları kabul etmediği, sorunun, Büyükşehir Belediyesi ile Keçiören Belediyesi arasındaki çekişmeden kaynaklandığını iddia ettikleri belirtildi.
Altınok'un ifadesinde, park ve bahçelerin kuyu sularıyla sulandığını, kaçak su kullanılmaması için genelge yayımladığını söylediği kaydedilen iddianamede, su kullanımın kişisel değil, kurumsal olduğunu ifade ettiği ve bedelsiz kullanım varsa, karşılığının yasal yollar kullanılarak, belediyeden istenebileceğini söylediği aktarıldı.
İddianamede, şüphelilerin savunmalarına, kaçak su kullanımı iddialarının Büyükşehir Belediyesi ile hukuk mahkemesinde dava konusu olduğuna ilişkin belgeler ekledikleri bildirildi. Buna göre, Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki dava için hazırlanan bilirkişi raporunda, belediye binasında sulamanın, Ovacık'taki kuyulardan tankerlerle çekilen suyla gerçekleştirildiğine, Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davaya hazırlanan raporda ise Keçiören Zafer Serdaroğlu Parkında kaçak su bağlantısının bulunmadığının bildirildiğine yer verildi.
İddianamede, karşıt delillerin hangisine itibar edileceğinin, mahkemece yapılacak yargılama sonucu mümkün olabileceği belirtildi.
Kaçak su kullanımının sabit olması halinde, eylemin “görevi kötüye kullanmak” suçunu oluşturacağı ifade edilen iddianamede, “yüzlerce tutanağa tekabül eden ve yıllardan beri süregelen kullanımın, şüphelilerin bilgi ve talimatı olmaksızın gerçekleştirilmesinin mümkün görülmediği” kaydedildi.
İddianamede, “şüphelilerin 2006-2007'de, belediyeye ait çok sayıda park ve bahçe ile bazı hizmet binalarında kaçak su kullandırdıkları ve böylece görevlerini kötüye kullandıkları yolunda şüpheler bulunduğu” gerekçesiyle, 1 yıl 3'er aydan 5'er yıl 3'er aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
Yargılama Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılacak.