Altının piyasalardaki önlenemez yükselişi

Güncelleme Tarihi:

Altının piyasalardaki önlenemez yükselişi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2010 14:09

Altın fiyatları, Cuma yeniden hızlı bir yükseliş hareketine başlayarak gün sonunda aşağı doğru gevşemeden önce ons başına 1,250 dolara kadar yükseldi.

Haberin Devamı

Borsalarda etkili olan kaygılar ve Avrupa'nın yaşadığı borç sorunları, yatırımcıları altına yöneltirken, bu yükselişi tetikleyen başka unsurlar da bulunuyor.

 

İşte altının yükselmesine neden olan 5 sebep:

 

1) Oynaklık döneminde düşük risk

Ekonomik belirsizlik dönemlerinde altının güvenli bir yatırım aracı olarak görüldüğü bir gerçek. Geçen hafta içerisinde borsaların yaşadığı "hızlı çöküş"ün ardından altın fiyatları da yüzde 2 değer kazandı. Bu çöküşten bu yana görülen çalkantı da altının çekiciliğini daha da artırıyor.

 

Cuma günü Haziran vadeli altının fiyatı 1,249.70 dolar ile aktif kontratlarda bugüne kadar görülen en yüksek gün içi değere ulaştı. Altın, günü yüzde 0.13 düşüşle 1,227.60 dolardan kapadı.

 

Haberin Devamı

İki gün önce de Chicago Vadeli İşlemler Borsası'nda altının onsu 1,243.10 dolar ile en yüksek kapanış fiyatını görmüştü. Bu rekorlara rağmen, enflasyona göre ayarlanmış fiyatlara göre, mevcut düzeyler 1980 yılındaki gerçek zirvenin oldukça altında.

 

1980 yılında ons başına 825.50 dolar olan altının rekoru, enflasyona göre ayarlandığında bugünün değerine göre 2,180.27 dolara denk.

 

2) Elle tutulur yatırım aracı

Analistlere göre, bu hafta içinde görülen altın çılgınlığının bir başka nedeni de yatırımcıların kağıt paraları bırakmaya başlamaları.

 

Dolar, euro ve yen, genellikle düşük riskli yatırımlar olarak görülür ancak altının para birimlerinin kendi aralarındaki işlemlere karşı kırılganlığı bulunmuyor.

 

Lind-Waldock'tan vadeli işlemler stratejisti Phil Streible, "[Altın] kararsız siyasetçiler ve istikrarsız hükümetlerden etkilenen bir kağıt parçası gibi değil... Şu anda elimde altın olduğu için euroya kıyasla daha rahat hissediyorum" dedi.

 

Haberin Devamı

Lind-Waldock'un emtia biriminin kıdemli stratejisti Adam Klopfenstein da borç sorunlarının devam edeceği ve euronun da devalüe edileceği kaygılarından dolayı Avrupalı yatırımcıların euroya yoğun talep gösterdiklerini ifade etti.

 

Klopfenstein, "Altın, Avrupalıların sahip olmak istedikleri bir piyasa. Bir noktada paralarını altına yatırıyorlar çünkü kendi paraları yüzünden zarar görenler şimdi elle tutulur birşeye sahip olmak istiyor" dedi.

 

3) Enflasyon korkuları

Yatırımcıların altın satın alma nedenlerinden bir diğeri de fiyat artışı olasılığına karşı kendilerini güvenceye almak istemeleri.

 

Rosland Capital'ın kıdemli ekonomi danışmanı Jeffrey Nichols, Avrupa'nın yaklaşık 1 trilyon dolarlık kurtarma paketinin, ABD Merkez Bankası'nın gevşek para politikasının yarattığı enflasyon korkusunun üzerine adeta benzin döktüğünü söyledi.

 

Haberin Devamı

Geçtiğimiz yıldan bu yana 2010 ortalarında altının yeni zirve seviyesine ulaşacağı öngörüsünde bulunan Nichols, bu yükseliş eğiliminin devam etmesini ve altının ons fiyatının yıl sonuna doğru 1,500 dolara yükselmesini beklediğini ifade etti.

 

4) Yabancı bankalar

Emtia araştırma şirketi CPM Group'un risk yönetim direktörü Carlos Sanchez, yabancı merkez bankalarının da altın rezervlerini artırmalarının da yükselişi tetiklediğini belirtti.

 

Çin ve Hindistan gibi ülkelerin dolardaki oynaklık karşısındaki kırılganlıklarını azaltmak için istikrarlı bir şekilde altın rezervlerini artırdıklarını ifade eden Sanchez, bu taktiğin özellikle 2008 yılındaki küresel mali kriz sırasında hız kacandığına dikkat çekti.

 

Haberin Devamı

Sanchez'e göre, Rusya, Kazakistan ve Venezüella da piyasadaki diğer büyük altın alıcıları.

 

Rezervinde yaklaşık 261.4 milyon ons altın bulunduran ABD bu alanda liderliği kimseye kaptırmıyor olsa da analistler, ABD'nin yaklaşık 10 yıldır altın alımı yapmadığını ifade ediyor.

 

5) Tahvile göre daha yüksek getiri?

Bir diğer güvenli yatırım aracı olan ABD Hazine tahvilleri de son dönemde yükseliş kaydediyor. Ancak, 10 yıllık Hazine tahvilinin yüzde 3.5 civarındaki getirisi karşısında altın yatırımcılara daha çekici geliyor.

 

Her ne kadar altında tahvilin aksine faiz ödemesi yapılmıyor olsa da yatırımcılar, fiyatların yaklaşık yüzde 2 artığı bir işlem gününü olumlu karşılıyor. Klopfenstein'a göre altın bir hafta içerisinde tahvilin bir yıllık performansına kıyasla daha yüksek getiri sağlama potansiyeline sahip.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!