Güncelleme Tarihi:
46'ncı Uluslararası Altın Portakal Film Festivali'nin Ulusal Jüri Başkanı Erden Kıral, “Festivalin genel iklimine baktığımızda, ana akım film hemen hemen hiç yok. Daha çok bağımsız, ticari kaygıları ikinci derecede önemseyen filmler yarışıyor. Genç filmleri, bağımsız filmleri ezdirmem” diye konuştu.
Uluslararası Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jürisi, basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Festival Genel Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar, Jüri Başkanı Erden Kıral, jüri üyeleri Yavuz Bingöl, Mustafa Altıoklar, İzzet Günay, Zeynep Oral, Sırrı Süreyya Önder, Nurgül Yeşilçay, Mustafa Ziya Ülkenciler katılırken jüri üyesi Ömür Gedik İstanbul’da bulunduğu için toplantıda yer almadı.
Güzel atlara binip gittiler
Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 4'üncü kez jüri görevi üstlenen Erden Kıral, konuşmasına yönetmen Halit Refiğ'i anarak başladı. Kıral, “Her şeyden önce çok üzgünüz. Halit Refiğ’i yitirdik. Halit Refiğ sadece sinemacı değil, düşünce insanıydı. Ben Kanal filmini yaptığımda beni kollayan, destekleyen kucaklayan bir yazı yazmıştı. Halit Refiğ, Kemal Tahir edebiyatının sıkı okuru ve takipçisiydi. Hem edebiyat hem de sinemayla iç içeydi. Her ölüm erken ölümdür ve güzel insanlar güzel atlara binip gittiler. Geride bir boşluk kalıyor” diye konuştu.
Bağımsız filmleri ezdirmem
Türk sinemasının mevcut durumu ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Erden Kıral, “Festivalin genel iklimine baktığımızda ana akım film hemen hemen hiç yok. Daha çok bağımsız, ticari kaygıları ikinci derecede önemseyen filmler yarışıyor. Dertler sorunlar çok değişti. Bunlara değişik bir biçim buldular. Anlattıkları şeyle anlatım biçimleri örtüşüyor. Bunu iyi bir gelişme olarak görüyorum. Büyük bir arayış var. Benim kanaatime göre şehir yaza yaza öğrenildiği gibi yapa yapa daha nitelikli filmlere doğru gidecekler. Meslekten oyuncu çok az kullanılıyor” diye konuştu.
Bağımsız filmlerin seyirciye kolay kolay erişeceğini düşünmediğini belirten Erden Kıral, “Desteklemek lazım. Bu konuda Antalya Altın Portakal Film Festivali yardımcı olabilirse ne mutlu” dedi. Festivalde yerli filmciler ruhunun yeniden yaşandığını kaydeden Kıral, “Biz sinemacılar cenazede karşılaşıyoruz. Antalya’da böyle bir birliktelik oluyor. Yerli sinema ruhunun yeniden oluştuğunu gördüm. Genç filmleri, bağımsız filmleri ezdirmem” dedi. Jüri Başkanı Kıral, jürinin film seçimleri için kriterleri olup olmadığına ilişkin bir soruya ise “Mutfağımıza ait bir soru. Mutfakla ilgili hiçbir şey söylemem. En iyisini seçmeye çalışacağız. Tüm filmlere aynı uzaklıktayız” diye karşılık verdi.
Yeşilçay için jürilik zor
Toplantı boyunca önündeki kalemlerle kağıtlara çizimler yapan Nurgül Yeşilçay ise jüri üyeliğinin daha zor olduğunu söyledi.
Yeşilçay, “Ben Türkiye'de çok iyi oyuncuların olduğunu ve yönetmenlerin şanslı olduğunu düşünüyorum. Oyuncuları seçerken çok zorlanacağım. Keşke 10 ödül olsa, 10'unu da versek. Herkesin farklı sinema görüşleri var. Benim için bir okul olacak. Herkesin filmler hakkındaki görüşü, benim ulaşamadığım yorumlar bilgiler beni çok etkiliyor. Benim için eğitim oluyor. Bir haftalık eğitime girdiğimi düşünüyorum” diye konuştu.
Adil olacağız
İzzet Günay ise Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Türk sineması adına çok şey ifade ettiğini söyledi. Festivalin sinemayı gündemde tuttuğunu kaydeden Günay, “Çoğunu tanımadığımız için daha objektifiz. İlk filmlerini yapan 8 yeni yönetmen var. Sinemaya başka bir bakış açısı getiren özgün hikayeler var. Kazanamayanlar jüri kararlarını eleştirecektir. Bu her sene böyle olur. 10 ayrı jüri yapsak ve filmleri seyretsek 10 tane ayrı sonuç çıkar. Jüri kararlarından yalnız kazananlar memnun kalır. En adil kararı vermeye çalışacağız” diye konuştu.
Türk sineması yükseliyor
İlk kez 1976 yılında Türk Halk müziği sanatçısı annesi Şah Senem Bacı'nın verdiği konser dolayısıyla geldiği Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde şimdi jüri üyesi olan Yavuz Bingöl, “Çok özel oyuncular ve filmler var. Umarım yüzümüzün akıyla çıkarız. Jüri kararlarının en az tartışıldığı bir yarışma olur” dedi. Yazar Zeynep Oral ise “Sonuçlar umarım herkesi mutlu eder. Ama bence bu yarışmaya katılmak bile kendi içinde bir başarı” derken, Sırrı Süreyya Önder “Bu festivalde vizyona giren filmlerde gördüğümüz Türk sinemasında dünya kalibrasyonunda oyuncular var ve dalga dalga gelmeye devam ediyor” dedi. Jüri üyelerinden Sanat yönetmeni Mustafa Ziya Ülkenciler festival hakkında yaptığı değerlendirmede, Türk sinemasının küçük bütçeli filmlerle adını duyurma aşamasına geldiğini söyledi. Mustafa Altıoklar ise “Söyleyeceğimizi en sonunda söyleyeceğiz” dedi.