Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2006 11:40
Hızlı yaşam temposunun neden olduğu ayaküstü beslenmenin, sağlıklı ve dengeli beslenme için “altın öğün” olarak değerlendirilen kahvaltı kültürünü unutturduğu bildirildi.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zerrin Erginkaya, insanların, yaşam koşullarına bağlı olarak yeme alışkanlıklarının da değişmeye başladığını, bundan en fazla sağlıklı beslenmenin anahtarı olan kahvaltının olumsuz etkilendiğini belirtti.
Erginkaya, çalışan kadın ve okuyan kesimdeki artış, yalnız yaşayan bireylerin artması, şehre göç ve hızlı yaşam temposu gibi birtakım sosyal nedenlerden dolayı daha pratik, kısa sürede hazırlanabilen ve tüketimi kolay olan ancak, sağlıklı olmayan tüketim alışkanlıklarına yönelindiğini kaydetti.
Erginkaya, oysa çoğu ailenin pazar günleriyle sınırladığı kahvaltının, güne zinde ve verimli başlamada ilaç etkisi yaptığını ifade etti.
Çoğu kişinin, işe yetişme telaşı ya da sabah saatlerindeki iştahsızlığı kahvaltı yapmamaya gerekçe gösterdiğini anlatan Erginkaya, güne kahvaltısız başlayan kişilerde yorgunluk, stres ve halsizlik halinin kaçınılmaz olduğunu anlattı.
Erginkaya, kahvaltı alışkanlığının coğrafi ve kültürel farklılıklar nedeniyle yörelere göre değişiklik gösterdiğini, kırsal kesimde bu alışkanlığın daha yaygın olduğunu, ancak kent yaşamının kahvaltı keyfini sadece pazar günleriyle sınırlandırdığını ifade etti.
Son dönemlerde eğlence merkezleri ve restoranların sabah kahvaltısı programlarıyla dikkati çektiklerini ifade eden Erginkaya, “branch” diye adlandırılan bu hizmetin en azından kahvaltı kültürünün devam etmesine katkıda bulunmasını umut ettiklerini söyledi. Erginkaya, kahvaltı kültürü olmayan anne ve babaların çocuklarına da model teşkil ettiklerini belirterek, “Bu yüzden kahvaltı gibi önemli bir öğünden mahrum nesil yetişiyor” dedi.
KAHVALTILIKLARA DİKKAT
Erginkaya, kahvaltı alışkanlığı gibi kahvaltıda tüketilen gıda maddelerin de yörelere göre farklılık gösterdiğini, ister geleneksel ister modern yöntemlerle olsun kahvaltılık gıdaların güvenirliğinin özenle kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı.
Uygun koşullarda üretilmeyen ve muhafaza edilmeyen gıdalarda bazı sağlık riskleri ve bozulmalara rastlanmasının doğal olduğunu anlatan Erginkaya, kentlerde yaşayanların da büyük marketlerdeki promosyon ürünlerine karşı tedbirli olmalarını önerdi.
Erginkaya, satış noktalarında, soğukta saklanması gereken tereyağ, margarin, peynir, yoğurt, salam, sucuk, yumurta gibi ürünlerin “promosyon” adı altında satışa sunulduğuna dikkati çekerek, “Serin ortamda muhafaza edilmesi gereken bu ürünler, kampanya süresince uygun olmayan ısıya maruz bırakılıyor. Oysa, bu koşullarda bekletilen ürünlerin kalitesi zarar görmekte, hem de mikrobiyal gelişmeye bağlı olarak sağlık riski oluşabilmektedir” diye konuştu.
Erginkaya, özellikle tereyağı ve kahvaltılık margarinlerin satın alındıktan sonra son kullanma tarihi geçmemiş olsa bile ambalajları açıldıktan sonra bozulma, küflenme, renk değişikliği veya kokusunda değişiklik gibi çeşitli sorunlarla karşılaşıldığını, bu nedenle sadece kullanma tarihine bakmakla yetinilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.