Güncelleme Tarihi:
ERZİNCAN’ın 10 bin nüfusuyla en kalabalık 4’üncü ilçesi konumundaki İliç, eskiden küçükbaş hayvancılık yetiştiriciliğiyle biliniyordu. Geçimini hayvancılıkla sağlayan ilçe meşhur Erzincan Tulum Peyniri’nin da yüzde 70’ine yakınını üretiyordu. Ancak 2010 yılında maden sahasının açılmasıyla mera alanları daraldı, hayvancılık geriledi. Bugün maden sahasında şirkete veya taşeron firmalara bağlı 3 bin kişi çalışıyor, 1300’ü İliç’ten. Zor bir coğrafyada olan ilçe, “zehir mi, ekmek kapısı mı?” çıkmazını yaşıyor.
‘YOĞUN BAKIMDA GİBİYİZ’
Maden sahasının açılmasının ilçede neleri değiştirdiğini vatandaşlarla konuştuk. Hürriyet’e konuşan İliçlilerin çoğu, maden ocağının bölgeye yarar değil zarar getirdiğini düşünüyor. Esnaflık yapan Mehmet Taş, “Maden geldikten sonra herkes hayvanını satıp işe girmeye çalıştı. Çünkü ilk geldiklerinde çok para veriliyordu. Şimdi maden kapansa insanların yapacağı bir iş kalmadı. Kaldı ki bu maden yarın kapansa dahi 20 yıl daha bölgeye, çevreye zararı devam edecek. Çünkü her tarafa kimyasal sızdı, siyanür sızdı. Yoğun bakımdaki hasta gibiyiz. Madenin açılması bölgeye yarar değil zarar getirdi. Kimseye bir katkısı olmadı. Kısa süreli maaş alanlara bir faydası oldu, hepsi bu” dedi.
‘GENÇLERE İŞ KAPISI’
Sabırlı Köyü’nden Ahmet Bircan Öncü de madenden şikâyetçi: “Eskiden sadece bizim köyde 35 bin koyun vardı. Sonra maden sahası geldi. İlk geldiklerinde biz köylülerle toplantılar yaptılar, ‘size yem-saman yardımı yapacağız’ dediler. Sonra bu yardımlar yapılmadı. Meralarımızı da maden sahasına dahil ettiler. İnsanlar da hayvanlarını sattı, madende çalışmaya başladı. Ben de 12 yıl madende çalıştım. Siyanür, çimento ve kirecin etkisiyle gırtlak kanseri oldum. Bana çıkış verdiler. Tamam ekmek kapısı ama bize zararı daha fazla oldu. Suyumuza, toprağımıza zarar verdiler.” Mahmut Arpacı ise altın madeninin kendileri için kazançlı olduğu görüşünde: “İlçenin gençleri artık madende çalışıyor. Bölge için bir iş kapısı oldu. Çevreye, bölgeye bir zararı var mı? Suyumuza, toprağımıza zehir karıştı mı, bilmiyoruz. Öbür tarafta ise burası gençler için ilçe için bir ekmek kapısı. Başka bir yatırım yok, çalışabilecekleri bir iş de yok. Ben de madende çalıştım bir zararını görmedim. Şu an toprak altında kalanlar bizim arkadaşlarımız. Keşke bu olmasaydı.”
ACI BEKLEYİŞ
Altın madeninde yaşanan faciada toprak altında kalan işçilerin aileleri, devlet yetkilileri ve şirket çalışanlarından bilgi almak için dün yine madendeydi.
TÜM PARTİLER DESTEK VERDİ MECLİS’TE KOMİSYON KURULDU
Madendeki kazanın ardından Meclis’te tüm parti gruplarının önergeleri ve oy birliğiyle kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, üç aylık çalışma süresinde sahada inceleme yapacak. Meclis’te grubu olan tüm partilerden üyelerle kurulacak komisyon, bakanlık yetkilileri ile yerel yöneticiler, kamu kurumlarının yetkilileri, şirket yöneticileri, meslek kuruluşlarının temsilcileri ve uzmanlardan bilgi alacak. Komisyon üyeleri öncelikle İliç’deki maden sahasına giderek inceleme yapacak, ardından hazırlanacak rapor TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek.
SİYANÜR BORULARI PARÇALANMIŞ
Hürriyet, facianın yaşandığı alanı ve siyanür havuzunu birlikte görüntüledi. Kaymanın yaşandığı alanda, siyanür damlatmada kullanılan boruların parçalandığı da görüldü.
9 İŞÇİ ÖZEL RADARLA ARANIYOR
9 işçiye ulaşılması için arama çalışmaları gece, gündüz, zaman zaman yağan yağmurun altında devam ediyor. AFAD, JAK, PAK, TSK ve sivil toplum kuruluşlarına bağlı arama kurtarma ekipleri, toprağın kayma ile yayıldığı 100 dönümlük alanda yaklaşık 1000 personelle çalışıyor. Havadan dronlarla ve karadan da tüm teknolojik cihazlar kullanılarak yapılan aramalarda şu ana kadar bir sonuca ulaşılamadı. Teknopark İstanbul Araştırma Merkezi’nden 412 metreye kadar toprağın altını gösterebilen radar getirildi. Bu özel radarla toprağın sürüklendiği dere yatağında arama yapılıyor.
GÖZALTI SAYISI 8’E ÇIKTI
Facianın ardından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltı sayısı 8’e yükseldi. Erzincan Barosu Başkanı Avukat Adem Aktürk, 4 şirket çalışanının gözaltında olduğunu, 3 şirket çalışanının sadece ifadesine başvurulduğunu bildirdi. Şüphelilerden birinin Kanada uyruklu bir şirket çalışanı olduğu öğrenilirken, Adem Aktürk, İliç’in Sabırlı köyünde yaşayan Sedat Cezayirlioğlu adlı şüphelinin de maden sahasındaki toprak kaymasının ardından sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle jandarma tarafından gözaltına alındığını belirtti.
BAKAN BAYRAKTAR: ŞİRKETTE YÖNETİM ZAFİYETİ VAR
Bölgede bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraktar, şu bilgileri verdi: “Maden kazasında kusur ve noksanı bulunanları ortaya çıkaracağız. Bu konularla alakalı kimlerin sorumluluğu varsa onların yargı önüne çıkmasını ve hesap vermesini temin edeceğiz. Şirketin özellikle yönetim düzeyinde bir zafiyet içerisinde olduğunu görüyoruz, çünkü hâlâ söz konusu yabancı şirketin temsilcileri burada değil. Ama bu konuya da özellikle arama kurtarma sürecini bitirdikten sonra yoğun bir şekilde bakacağız. Kazayla ilgili hiçbir şeyin üstü örtülmeyecek.”
CHP’Lİ SARIGÜL: MADEN OLMASIN DEMİYORUZ
ÖNLEM ALINSIN DİYORUZ CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, kaza alanındaki incelemelerinin ardından dün Meclis’te şunları söyledi: “Şu anda 1 kilometreye yayılan bir kütle, 50 metre yüksekliğinde ve devletimiz bütün kamu kurum ve kuruluşları tam bir anlayış birliği ve dayanışma içerisinde o evlatlara ulaşmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Birinci olarak, toprağın akışını ve siyanür içeren kimyasalların Fırat havzasına yayılmasını engellemek için çalışmalar yapılıyor. Biz ‘Maden araması yapılmasın’ demiyoruz ama gerekli tedbirler alınmalı, çevre düzenlemeleri mutlaka yapılmalı ve artık siyanürün konuşulmaması lazım.”
GÖÇÜK ALTINDA AKRABALARIM VAR
“Benim doğduğum köy oraya 20 kilometre uzaklıkta. Göçük altındaki bu canların birçoğuyla duygusal bağımız, hemşehrilik bağımız var. Birçoğuyla da kan bağımız var.”