DHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2012 00:00
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kızılay’ın kuruluşunun 145. yıldönümünde düzenlenen iftara katılarak, Kızılay’a bağış yapan aralarında işadamı, sanatçı ve siyasetçilerin bulunduğu hayırseverlere madalya verdi. Madalya alanlar arasında Hülya Avşar, Acun Ilıcalı, Dilek Sabancı da vardı.
Başbakan Erdoğan,
Atatürk Havalimanı’nda torunlarını sevdikten sonra iftarın verildiği Haliç Kongre Merkezi’ne geldi. İftar duasının ardından katılımcılar, Ney dinletisi eşliğinde iftar açtı. Ardından Kızılay bağışçıları için hazırlanan
film izlendi. Kızılay Başkanı Ahmet Lütfi Akar’ın açılış konuşmasının ardından, bağışçılar adına işadamı Mehmet Evyap ve destekçiler adına da THY Genel Müdürü Temel Kotil konuşma yaptı.
EN BÜYÜK TEŞEKKÜR BAĞIŞÇILARA
Konuşmasında en büyük takdiri ve teşekkürü Kızılay’ı destekleyen bağışçıların hak ettiğini belirten Erdoğan, "Bugün kendilerine altın madalya takdim edilen 170 bağışçımızın şahsında, Türkiye genelindeki, yurtdışındaki tüm Kızılay sevdalılarına, şahsım, ülkem ve milletim adına en kalbi şükranlarımı, minnet ifadelerimi sunmak istiyorum." dedi. Dünyanın yüzden fazla ülkesine ziyarette bulunduğunu ve bu ziyaretlerde Türkiye adına kendisini gururlandıran, umutlandıran çok sayıda tabloyla karşılaştığını aktaran Erdoğan, "Kimi zaman başarılı bir öğrencimizi gördük, gururlandık. Kimi zaman başarılı bir işadamımızı gördük, başarılı yatırımları, tüccarlarımızı gördük gururlandık. Kimi zaman tarihi eserlerimizi gördük, ecdad yadigarlarını gördük, camileri, çeşmeleri, köprüleri, kervansarayları, yani kendi tarihimizi, kendi özümüzü gördük gururlandık. Ancak, şunu bütün samimiyetimle ifade etmek istiyorum. Gittiğimiz birçok ülkede, ay yıldızlı bayrağımızın yanında dalgalanan Türk Kızılayı bayrağını görmekten, ayrı bir gurur, ayrı bir şeref, ayrı bir heyecan duyduk" diye konuştu.
KIZILAY HİÇ KİMSENİN GİRMEDİĞİ YERLERE GİRDİ
Kızılay’ın hiç kimsenin gidemediği yerlere gittiğini belirten Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: "O kırmızı hilal, hiç kimsenin giremediği, ulaşamadığı, varamadığı; ulaşsa bile kalamadığı yerlerde, coğrafyalarda çok büyük bir kahramanlıkla, büyük bir dirayetle tutundu. Biz, bu kırmızı hilalle ne kadar gurur duyduysak, ne kadar büyük heyecan duyduysak; dalgalandığı ülkelerde, şehirlerde de insanlar, bu kırmızı hilali görünce aynı şekilde sevinç duydular, huzur duydular, kendilerini güvende, emniyette hissettiler."
BU MİLLET KASABA DEVLETİNİ VARİSİ DEĞİLDİR
Kızılay’ın Pakistan’da meydana gelen deprem ve sel felaketlerinin ardından çok kısa bir süre içinde bölgeye ulaştığını bildiren Başbakan Erdoğan, "Bazı gözler vardır, bazı yaklaşım tarzları vardır ki, bunlar insanı üzmektedir. ‘Burada bizim ne işimizi var’ diyenler de vardır. Fakat şunu hiç unutmayalım, kim ne derse desin, kim ne konuşursa konuşsun, bu millet tarihinden aldığı mirasla bir kasaba devletinin varisi değildir. Bu millet dünyanın bir diğer ucuna yardım elini uzatma ferasetini gösterebilmiş bir millettir. Ta Hint okyanusuna kadar uzanan bir ecdadın bizler torunlarıyız. Bu gün bu millet bu görevi aynı şekilde sürdürmektedir" dedi.
Gazze’ye havadan ölüm yağdığı anlarda dahi, Kızılay’ın personelinin yaralıların elinden tutmak, çocukların başını okşamak, anneleri teselli etmek, doyurmak, açları doyurmak, evsizlere sıcak bir barınak kurmak için sahada olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu kırmızı hilal hiçbir ayrım, hiçbir ayrımcılık yapmadı; insanların dillerine, inançlarına, derilerinin rengine bakmadı. Yardım isteyenleri, ihtiyaç sahiplerini sadece ve sadece birer can olarak gördü, birer insan olarak gördü ve hepsine ulaşmanın mücadelesini verdi" Şeklinde konuştu.
Van ve Simav’da yaşanan afetlerin ardından Kızılay’ın çok başarılı bir sınav başladığını belirten Erdoğan, 650 bin vatandaşın etkilendiği Van depreminin ardından Kızılay’ın tarihinin en kapsamlı operasyonunu yaptığını aktardı.