Altı kaval üstü ÅŸiÅŸhane bir toplum olduk

Güncelleme Tarihi:

Altı kaval üstü şişhane bir toplum olduk
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 24, 2005 00:00

BÄ°R yandan mahalle aralarına kadar yayılan Kuran kurslarını destekleyeceksin, minicik çocukları tesettüre sokup dini eÄŸitiminden geçireceksin...ÇaÄŸdaÅŸ eÄŸitimi sulandırıp imam hatip liselerini alternatif eÄŸitim haline getirmek için planlar yapacaksın...Tarikatları devletin koruyucu kanatları altına alacaksın, birer ticari ÅŸirket gibi faaliyet göstermesine göz yumacaksın...Birtakım din bezirgánlarının adım başı estetikten yoksun, üstü ibadethane, altı ticarethane olan camiler yapıp para kazanmalarına dur demeyeceksin...Bir yandan yeÅŸil sermayenin güçlenmesi için tüm devlet olanaklarını onların ayaklarının altına sereceksin...Tarikat mensuplarını devletin kilit noktalarına getireceksin... Ãœniversitelerin kariyer kadrolarını dinci kafalarla doldurup çaÄŸdaÅŸ bilim kurumlarını kendi dünya görüşüne uygun hale getirmeyi hedefleyeceksin.Kadınların örtünmesini savunacak, onların sosyal yaÅŸamlarına sınırlamalar koyacaksın... Kültür ve sanat kurumlarının başına bile hacıları, hocaları getireceksin...* * *Bütün bunları yapacaksın ondan sonra da çıkıp Kurban Bayramı’nda hayvan katliamı yapılmamasını, sokakların kan gölüne döndürülmemesini isteyeceksin.Uygulayamayacağını bile bile birtakım cezalar koyacaksın. DoÄŸal olarak sonuç tam bir fiyasko olacak. Nitekim oldu da...Ä°stediÄŸin kadar AB’nin hoÅŸuna gidecek yasalar çıkar, istediÄŸin kadar onların her dediÄŸini yerine getir.Çağın öngördüğü deÄŸerleri benimsemeden, din ipoteÄŸi altındaki dünya görüşüne inatla sık sıkı sarılarak Batı’nın uygarlık çizgisini yakalayamazsın. ÖrneÄŸin BaÅŸbakan ve bakanlar eÅŸlerini Avrupa’ya götürmekte zorluklarla karşılaşırlar. Londra’da büyük emeklerle düzenlenen ‘Türkler’ sergisinin yarattığı imajı kan gölüne dönmüş sokakların, ortalık yerde vahÅŸice doÄŸranan hayvanların görüntüleri bir anda siler süpürür.Ä°nat etmenin hiçbir anlamı yok: Artık hayvan kesme ilkelliÄŸinden kurtulmalıyız. Halka, bayramda dini görevini kurban keserek deÄŸil, aynı hayrı baÅŸka yollarla yerine getirerek yapabileceÄŸini anlatmalıyız. Kabul edelim ki kurban kesme olayı uygarlıkla, çağımızın deÄŸerleriyle çeliÅŸmektedir. Din adamları toplanıp bu çaÄŸa uygun bir çıkış yolu bulabilirler. Halka bunu anlatabilirler. * * *Aslında hem muhafazakár (dinsel açıdan), hem demokrat ve çaÄŸdaÅŸ olunmuyor. Ä°ÅŸin püf noktası burada.Evinde, özel yaÅŸamında Müslüman gibi, dışarda Batılı gibi yaÅŸanamıyor. Uygar toplumlar gibi dini gönlümüzün ve aklımızın bir yerine koyup dini inançlarımızı dünya iÅŸlerine bulaÅŸtırmamalıyız. Batı nasıl kilise ile devlet yönetimini ve toplum yaÅŸamını ayırmışsa, Ä°slam dünyası da aynısını yapmak zorundadır. Bunu bir tek Atatürk Türkiyesi baÅŸardı ama 1950’den sonra gelen iktidarlar bunu oy uÄŸruna yozlaÅŸtırdılar.Bugün aydınlanmanın yolundan sapmanın yarattığı sıkıntıları ve çeliÅŸkileri aÅŸmaya çalışıyoruz ama bir türlü baÅŸaramıyoruz. Türkiye’yi dinci olan, ama çaÄŸdaÅŸ görünmek isteyen bir iktidar yönetmeye çalışıyor. Onun için iÅŸler karışıyor. Onun için yaÅŸamımız biraz altı kaval üstü ÅŸiÅŸhane misali gariplikler içeriyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!