Güncelleme Tarihi:
Bakanlıkı Eylül başında çıkardığı genelgeyle İstanbul'un altı ilçesinde de imar planlarını kendisinin yapacağını belirtti. Genelgedeki çelişkili hükümler tartışma yarattı.
Bayındırlık Bakanlığı depremden etkilenen bölgelerde belediyelerin imarla ilgili tüm yetkilerini depremin ardından bir genelgeyle askıya almıştı. Eylülün ilk haftasından itibaren ise bakanlığa bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü yine bir genelgeyle yetkiyi kısmen belediyelere geri verdi.
Ama İstanbul'un altı ilçesi'nde Avcılar, Bayrampaşa, Bağcılar, Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Tuzla'da imar yetkisi bakanlığın denetiminde kaldı.
Yeni genelge belediyecilere göre birbiriyle çelişen hükümler taşıyor ve açık değil. Bu nedenle de pek çok belediye daha geniş bir açıklama yapılana kadar imarla ilgili faaliyetlerini durdurdu.
Sakarya, Kocaeli, Yalova, Bolu Düzce ve Gölkaya ile İstanbul Avcılar, Bayrampaşa, Bağcılar, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Tuzla ilçe belediyeleri ile ilgili olarak genelgede, ‘‘İmar planlarının gerektiğinde kısmen veya tamamen yenilenmesine ve daimi iskan alanlarının tespit işlerine Bakanlığımızca başlanacaktır,’’ deniyor. Bakanlığın bu işi yasal olarak 5 ayda bitirmesi gerekiyor.
Genelgenin ilk bölümünde ruhsat işlemlerine devam edilmesi için bu çalışmaların bitmesi gerektiği belirtiliyor.
Genelgenin son maddesi ise bütün ilçeleri ilgilendiriyor. Bu maddede, Afet Yönetmeliği'ne ve mevzuata uygun ruhsatların geçerli olduğu belirtiliyor, ama inşaat yapılmasının tehlikeli olabileceği alanlardaki ruhsatlı inşaatlar bunun dışında tutuluyor.
Bu durum İstanbul'daki bütün belediyeleri ikilem içerisinde bıraktı ve birçok belediye ruhsat işlemlerini durdurdu.
Genelgeyle tüm ilçe belediyelerinden ‘‘zemin etüdlerinin yapılması ve imar planlarının da afetlerle igili belgeler, bilgiler ve mevzuat ışığında yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve gerekli revizyonların yapılması’’ isteniyor. Aslında bu hükümler yürürlükteki İmar Kanunu'na bağlı yönetmeliklerde de var.
Konuyla ilgili belediye yetkilileri jeolojik araştırmaların yapılması ve ardından da var olan planların yenilenmesi için çok uzun bir süre gerektiğini bu arada imar faaliyetlerinin durdurulmasının sorun çıkaracağını belirtiyor.
Ne dediler?
Şehir Planlancıları Odası İst. Şub. Bşk. Yardımcısı Kadem Karaağaç: ‘‘Daha önce verilen ruhsatlar kontrol edilecek ve yeni yönetmeliğe uygunsa devam edecek. Yeni planların alacağı süre, alana göre değişir. Şu anda afet bölgesindeki yerlerin planlarının yapılması bakanlığın yetkisinde. Bakanlığın şu anki yetkileriyle bunu yapması uzun sürebilir, kadrosu yetersiz. Yasal olarak 5 ayda imar planları yönetmelik ve kanunlara uygun olarak mı yapılmış, buna bakılacak. Bu çalışma hızla yürütülebilir. Yeniden imar planı yapılması gerekmeyen yerlerde 5 ay yeterli. Adapazarı gibi yıkımın büyük olduğu yerlerde ise imar planı çalışması 5 ayda bitmez. Bayrampaşa, Bağcılar gibi yerler tamamen dolu alanlar, jeolojik açıdan sakıncalı yerler çıkarsa belki oralarda kat eksiltilmesine gidilebilir.’’
Büyükşehir Belediyesi: ‘‘Belirsiz bölümler için açıklama isteyeceğiz. Şu anda Büyükşehir'in teknik bölümleri genelge üzerinde çalışıyor. Avcılar, Bayrampaşa, Bağcılar, Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Tuzla afet bölgesi deniyor. Ama buralarda nokta yıkılmalar oldu. Bu bölgelerdeki imar planı yapma yetkisi ve planlama açısından uygulamanın nasıl gerçekleştirileceği konusunda sorularımız olacak.’’
Avcılar Bld. Bşk. Yardımcısı Mehmet Yazıcı: ‘‘Yıkımlar birinci derece bölgelerde oldu. Avcılar böyle bir bölgede değil. Üstelik 1982'de bu imar planları İller Bankası tarafından yapıldı. İller Bankası da Bayındırlık Bakanlığı'na bağlı. Bu onların ayıbı. Gerçi zemin etüdlerini yeniden yaptırıyoruz. Ama genelgede, hem izinler geçerlidir diyor, hem de tehlikeli alanlardaki ruhsatlı inşaatlar hariç, deniyor. Bu hata onların.’’
K.Çekmece Bld. Bşk. Halidun Özbatur: ‘‘Yetkileri devredilmeyen belediyelerdeniz. Dolayısıyla olaya farklı bakıyorum. Öncelikle bakanlık yeni düzenlemeyle tedbirler alarak yetkilerimizi artıracaksa bu çalışmayı şu an destekleyemem. İmar yetkileri tekrar değerlendirilmeli, müeyyideler getirilmeli. Ama bu sürede bize tadilat proje ruhsatı yetkisi verilmeli. Çünkü vatandaş bunları proje müşavirlerine ya da üniversitelere yaptıracak, ama para ödemekte zorlanacak. Bu sefer tadilat ya da takviyesini bir usta ya da kalfaya yaptıracak. Yanlışlık burada. Belki takviye, olası bir depremde daha fazla zarar verecek. Şu anda tadilat ruhsatı yetkimiz olmalı ki, odalardan ve üniversiteden alacağımız desteklerle ücretsiz olarak üretelim ve nezaret edelim.’’