Alternatif Ortadoğu barış planı

Ä°srailli muhalifler ve Filistinli yetkililerin Ä°sviçre'nin Cenevre kentinde sürdürdüğü gayri resmi görüşmelerin ardından hazırladıkları alternatif barış planı, Pazartesigünü resmen sunulacak. Cenevre'de hazırlanan barış planının konulara göre ana baÅŸlıkları şöyle:       AMAÇ: Plan, anlaÅŸmazlığa son verecek, ''kalıcı statü anlaÅŸması''nın saÄŸlanmasını ve bundan sonra tarafların her türlü hak iddiasından vazgeçmesini öngörüyor.  KARÅžILIKLI TANIMA: Ä°srail, ülkesini tanıyacak bir Filistin devletini kabul edecek.  SINIRLAR: Sınırların çizilmesinde 4 Haziran 1967'deki sınırlar temel alınacak. AnlaÅŸmaya eklenen bir haritaya göre, Filistinliler, Ä°srail tarafından 1967'de Gazze Åžeridi'nde iÅŸgal edilen topraklarının yüzde 97'si ile Batı Åžeria'da Ä°srail'e kalan yüzde 2,5 oranındaki toprak parçasına karşılık Ä°srail'den aynı yüzölçüme sahip toprak alacak. YAHUDÄ° YERLEŞİM BÄ°RÄ°MLERÄ°: Filistin egemenliÄŸindeki topraklarda ikamet eden Yahudi yerleÅŸimciler Ä°srail'e yerleÅŸtirilecek. Bina ve altyapılar Filistin devletine verilecek.  Haritaya göre, Kudüs'ün güneyindeki Gush Etzion ile DoÄŸu Kudüs'teki ya da Ä°srail topraklarına sınır bölgelerdeki bazı yerleÅŸim birimleri hariç, yaklaşık 230 bin Yahudi yerleÅŸimcinin oturduÄŸu 160 kadar yerleÅŸim birimi boÅŸaltılacak.  FÄ°LÄ°STÄ°NLÄ° MÃœLTECÄ°LER: Her iki taraf da, mülteci sorunu konusundakarşılıklı anlaÅŸmaya varmanın gereklililiÄŸi kabul edecek, ancak 1948'deki ilk Ä°srail-Arap savaşı sırasında kaçanlar ya da sürülenler ve onların ailelerinden gelen yaklaşık 4 milyon Filistinli mültecinin dönüş hakkı anlaÅŸmada yer almayacak.  KUDÃœS: Ä°srail ve Filistin, Kudüs'ün kendi egemenlikleri altındakibölgede baÅŸkentlerini kurabilecek. Haritalara göre, Filistinliler kentin Arap bölgesi olan ''eski ÅŸehrin'' egemenliÄŸini alırken, buradaki Yahudi mahallesi ve AÄŸlama Duvarı, Filistinlilerin egemenliÄŸinin dışında kalacak. 1967'den beri kurulan Yahudi yerleÅŸim birimlerinin egemenliÄŸi Ä°srail'de kalacak. Haremüşşerif'in egemenliÄŸi Filistinlilere verilirken, buraya giriÅŸ serbest olacak ve denetim uluslararası bir güç tarafından saÄŸlanacak, ancak Yahudiler burada ibadet edemeyecek. Burada her iki tarafın da onayı alınmadan arkeolojik kazı yapılamayacak.  TERÖRÄ°ZM VE GÃœVENLÄ°K: Her iki taraf da ÅŸiddet ve terörizmin her türlüsünü reddedecek ve bu ilkeye uygun siyasetler izleyecek. AnlaÅŸmanın uygulanmasını gözetecek uluslararası bir güç oluÅŸturulacak.Ä°srail, kuvvetlerinin Filistin devleti topraklarından çekilmesini takip eden 3 yıl boyunca uluslararası güç komutasında olmak kaydıyla Ãœrdün Vadisi'nde bir askeri varlık bırakabilecek. Filistin devleti askerden arındırılmış bir devlet olacak, sınırlardan geçiÅŸi uluslararası güç denetleyecek.  MAHKUMLAR: Ä°srail-Filistin anlaÅŸmazlığına baÄŸlı suçlardan Mayıs 1994'ten beri tutuklanan Filistinliler ve saÄŸlık durumu kötü olan mahkumlarla kadın ve çocuk mahkumlar en kısa sürede serbest bırakılacak. 1994'te tutuklanan Filistinliler, istisnai bazı haller dışında, anlaÅŸmanın uygulamaya girmesini takip eden 18 ay içinde serbest kalacak.  GÄ°RİŞİMÄ°N MÄ°MARLARI ABDRABBO VE BEÄ°LÄ°NOrtaya atılan bütün barış planlarının baÅŸarısızlıkla sonuçlanması yüzünden, günün birinde kendi devletlerini kuracakları umudunu kaybeden birçok Filistinliye karşın Yaser Abdrabbo, Cenevre giriÅŸiminden umutlu görünüyor.  Filistin'in eski Enformasyon Bakanı ve Filistin KurtuluÅŸ Örgütü'nün üst düzey yöneticilerinden olan Abdrabbo, 2 yıldır süren Cenevre GiriÅŸimi müzakerelerinde Ä°srail heyetiyle görüşen Filistin heyetine baÅŸkanlık ediyor.  Abdrabbo, ''Bizler gelecek için bölgedeki gerçeklerle baÄŸlantısı olmayan teklifler ortaya atan hayalperestler ya da akademisyenler deÄŸiliz. Sadece halkların amaçlarına zarar getirmeyecek bir çözüm olduÄŸunu kanıtlamaya çalışıyoruz'' dedi. Ä°srail'in İşçi Partisi'nin güvercinler kanadında yer alan eski Adalet Bakanı Yossi Beilin de baÅŸarılı olunacağından umutlu ve  Ä°srail'den aldığı eleÅŸtirilere raÄŸmen, ''Amacım (Ä°srail BaÅŸbakanı) Ariel Åžaron'u siyasetini deÄŸiÅŸtirmeye ikna etmek'' dedi. Â