ALPER EÄžMÄ°R'E CEVAP: HANÄ° BÄ°R KÖY VARDI YA! Sn. Alper EÄŸmir'in Hazır Kart reklâmını eleÅŸtiren yazısını okuyunca buna bir cevap yazmadan duramadım doÄŸrusu...

Güncelleme Tarihi:

ALPER EĞMİRE CEVAP: HANİ BİR KÖY VARDI YA Sn. Alper Eğmirin Hazır Kart reklâmını eleştiren yazısını okuyunca buna bir cevap yazmadan duramadım doğrusu...
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 11, 2000 00:00

ALPER EÄžMÄ°R'E CEVAP: HANÄ° BÄ°R KÖY VARDI YA! Sn. Alper EÄŸmir'in Hazır Kart reklâmını eleÅŸtiren yazısını okuyunca buna bir cevap yazmadan duramadım doÄŸrusu... Yazı pek güzel, üslubu yerinde ve pek esprili, okunması da keyif verici hakikaten. Ammaaa...Sözkonusu reklâm filmi "absürd ötesi" deÄŸil ("sanat şâheseri" de olmadığı gibi). Ve hepsinden daha doÄŸru olanı, ben bu reklâm filmine BAYILIYORUM!Sn. EÄŸmir'e cevaplarımı, onun yaptığı eleÅŸtiri/sorular sırasıyla vermek istiyorum... Onun yazılarından alıntıladığım bölümleri italik yazacağım. (Burada senaryoyu tekrarlamak istemiyorum, merak edenler Sn. EÄŸmir'in geçen hafta yayınlanan yazısını okuyabilirler. Kendisinin senaryo özeti, eleÅŸtirilerini de kapsar nitelikte yanlı olmakla beraber son derece hoÅŸ, ve "öz" olarak tamamen doÄŸru zaten.)1-Madem otostop yapacaklardı, bu genç arkadaÅŸlarımız niye Ankara Åžehirlerarası Otobüs Terminali'ne gittiler ki? Sebze haline gitseler, kendilerini taşıyacak kamyon bulmaları daha kolay olmaz mıydı?Bu genç arkadaÅŸların doÄŸup büyüdükleri ÅŸehirlerden DoÄŸu Anadolu Bölgesi'ne otostopla geldiklerini siz yazıyorsunuz. Kendileri oraya kadar normal bir otobüs firmasıyla ve biletlerinin parasını ödeyerek gelmiÅŸ ve otostopu bölge dahilindeki kısa yolculuklarında yapıyorlar da olabilirler.2-Bu genc kızımız daÄŸda bayırda, traktör römorkunda, kamyonlarda yolculuk ederken kapsama alanının dışında kalmıyor mu?Kalıyor da olabilir tabii... Kalmadığı zamanlarda da eÅŸiyle-dostuyla iletiÅŸiyordur. Ayrıca da, elektronik mühendisi olan üç arkadaşıma konu hakkında sorduÄŸum sorulardan edindiÄŸim bilgiye göre elektromanyetik dalgalar daÄŸ-bayırda yayılma güçlüğü çekerler diye birÅŸey yokmuÅŸ. 3-Anadolu'da kamyon ÅŸoförleri ne zamandan beri eÅŸleriyle yolculuk eder oldular? Yoksa, kamyon ÅŸoförünün yanındaki köylü kadın, bizim esas kızın namusunu kurtarmak için yönetmenin senaryoya sonradan soktuÄŸu bir dümen mi? Öyle ya, o kıyafette tek baÅŸlarına daÄŸda bayırda gezen ve kamyonlara otostop çeken bir bayanın sonu KahramanmaraÅŸ genelevi deÄŸilse, baÅŸka neresi olabilir?Anadolu'daki kamyon ÅŸoförlerinin eÅŸlerini hayat boyu arabaya almadıkları hipotezinin anlamsızlığına deÄŸinmeyi bile yersiz buluyorum! Tek başına daÄŸda-bayırda gezinen kadınlar konusuna gelince... Erkeklerin tacizine uÄŸrama olasılığı yüzünden günün muhtelif saatlerinde "birçok yerde" GEZÄ°NEMEME fiilî durumunun nedeni kadınların ÅŸu anki korku ve tereddütleridir. Bu korku ve tereddütün kaynağı ise, bugüne kadar yaÅŸanmış olan olaylardan bile daha etkin olan "erkekegemen" söylemdir. Bu söylem, kimi zaman daha "naif" denebilecek bir doÄŸrudan maço ses olarak yükselir ve "karı kısmının orada o saatte ne iÅŸi var" diye doÄŸrudan eleÅŸtirir durumu; kimi zaman da "aslında ben o tip erkeklerden deÄŸilim ama" dedikten sonra, "hoÅŸ deÄŸil ama, durum böyle"ye getirir lâfı -Sn. Alper EÄŸmir'in yaptığı gibi...4-Sahi ya, bu kızın anne babası nasıl göndermiÅŸ kızlarını taa oralara?Ä°ÅŸte bir tane daha... Anne-babanın 19 yaşındaki bir kızın üzerindeki hükumranlığını onaylayan, ya da -daha iyimser bir tahminle- lâfı "bizde böyle ÅŸeyler olamıyor"a getiren vahim bir bakış açısı daha!5-Kamyon ÅŸoförünün karısı bizimkine acıyıp yemenisini verince, bizim kiz da ona bir tomar 1000 kontürlük muhabbet kart veriyor... Hanımlar, beyler: 1000 kontürlük kartin tanesi 32 milyon lira. Tomarda 10 tane varsa, bu da 320 milyon eder. Bu kızımızın bonkörlüğüne (ya da enayliÄŸine) diyecek yok da... Aklıma takıldı: Bu kadar kart, daÄŸda bayırda kimin ne iÅŸine yarayacak? Köylü kadının cep telefonu olduÄŸunu nerden biliyorsun? Cep telefonu varsa bile, kartının 0535 numaralı olduÄŸunu nerden çıkardın?Kadınlar birbirine hediye/hatıra vermeyi severler Alper bey... Özellikle Anadolu'da yemeni hediye etmek çok yaygındır. Çevresini eliyle iÅŸlediÄŸi bir yemeniyi herhangi bir kadın genç bir kıza armaÄŸan edebilir... Tomarda 10 kart yok zaten de, olsa bile, armaÄŸan vermeyi (bir senaryo dahilinde abartılı ÅŸekilde kullanılmış bir motif iken bile) "enayilik" olarak nitelendirmek Özal sonrası Türkiye'nin gerçeÄŸi maalesef... Ve de KORKUNÇ bir gerçek bana göre!"Bu kadar kart daÄŸda-bayırda kimin ne iÅŸine yarayacak" sorusu da vahim tabii... Orada yaÅŸayan insanların minimalist bir hayat tarzı yaÅŸadıklarını/yaÅŸamalarını öngördüğü gibi gerçekçi de deÄŸil... Nüfus, cinsiyet, eÄŸitim düzeyi, PC kullanıcısı olmak deÄŸiÅŸkenleri baz alınarak yapılmış bir araÅŸtırma gösteriyor ki, dünya ülkeleri içinde mobil telefon satışlarının en yüksek olduÄŸu ülke Türkiye... "BireyselleÅŸme"nin her alanda önünün kesildiÄŸi ve "yalnız kalamayan" ve "çok konuÅŸanlar ülkesi" olan ülkemize de yakışan bu zaten. Dolayısıyla da, bu ülkede, kırsal kesimde yaÅŸayan insanlar da mobil telefon alıyor ve kullanıyorlar. Ve de, özellikle kontörlü kartların gelir düzeyi daha düşük kesime yönelik bir ürün olmaları hasebiyle, bu "kamyoncu" karı-kocanın bir telefonu olacaksa kontörlü bir telefonları olması (ya da almayı planlıyor olmaları) daha olası...6-Bir de tabii, o oÄŸlan var, kızın peÅŸinden kendini yollara vuran. Türkçemizde 'Kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz' diye bir atasözü vardır. Bu oÄŸlanin durumunu daha iyi anlatacak bir lâf bulamıyorum. Kafama takılan soru ÅŸu: bu oÄŸlan da hazır kart kullanıyor mu? EÄŸer kullanıyorsa, çok kötü... Bu kart, erkek cinsi üzerinde 'kalıcı aptallık' etkisi yaratıyor olmalı. Yok eÄŸer kullanmıyorsa, bu yüzden mi adamı mal gibi kamyon kasasına atmışlar? Åžoföre ödeme yapacak 1000 kontürlük hazır kartı olmadığından mı ÅŸoför mahalli yerine kamyon kasasında yolculuk ediyor?Bir kadına aşık olup (ya da ondan hoÅŸlanıp) onun kılavuzluÄŸunda bir iÅŸe koyulmanın sonucu da vahim oluyor demek ki Alper Bey'e göre... Buna karşı söyleyecek bir söz bulamıyorum!..Kamyonun ön koltukları ise üç kiÅŸilik zaten. Åžimdi gelelim reklam filminin ÅŸarkısına... Sözleri şöyle:'Bizim köy vardı ya... uzaklardaBen gittimBir soru vardı ya cevapsız, akıllardaBen bildimDünya çizgi çizgi deÄŸilmiÅŸ, öyle deÄŸilmiÅŸ Ben gördümDerviÅŸ deme, deÄŸilimGezgin deme, deÄŸilimBen özgürüm ,Sadece özgürümHazır Kart'laÖzgürüm...'1968 yılında, Türkân Åžoray "Bir DaÄŸ Masalı" adlı bir film çevirmiÅŸti... Film, ilk renkli Türk filmi idi gibi kalmış aklımda... Herneyse... Onun film müziÄŸiydi iÅŸte: Or'da bir köy var uzakta...O köy bizim köyümüzdür.Gitmesek de; dönmesek de,O köy bizim köyümüzdür...... diye baÅŸlayan.Bu ÅŸarkıdaki "köy", iletiÅŸimi "medenî" (!) Batı Anadolu ile kesilmiÅŸ olan bir köy idi çünkü o zamanlar. Yaşı 30'un altında olan TC vatandaÅŸlarının büyük kısmının bilmediÄŸi bir duygudur belki de ama, bu sözler benim o zamanki çocuk yüreÄŸimi bile burkardı... Bu reklâm filminin ÅŸarkı sözleri de sözkonusu Bir DaÄŸ Masalı filminin ÅŸarkısına nazire... Ve aradan geçen yaklaşık otuz yılın ardından, genç bir kızın kendi yaÅŸadığı ülkeyi tanımak isteyip Tatvan'a gitmek istemesi ve gitmesi de, bir reklâm filmine konu olarak, hatta "fikir" olarak bile HARÄ°KULÂDE birÅŸey bana sorarsanız.Ben de düşünmekten kendimi alamıyorum... diyor Sn. EÄŸmir:1- Bu kızın köyü oralardaymış ha? Aslını unutmayan ve dedelerinin topraklarına dönen bir vatan evladı... E peki yavrum, sen köyüne kadar gittin bir zahmet; dedenin, amcanın elini öpsen-e... Ne iÅŸin var elalemin kamyonlarında?"Bir köyde doÄŸmadınsa, ve akrabaların yoksa, o köy senin deÄŸildir" demek istiyor Alper Bey. "Otur doÄŸduÄŸun batı ÅŸehrinde, mektebine git, iyi para kazan, evlen, çocuk doÄŸur" demek de istiyor hatta!2- Åžu akıllarda hep cevapsız kalan soru neymiÅŸ? Kimsenin bilemediÄŸi fakat bu kızın bildiÄŸi soru neymiÅŸ? Ben çok merak ettim. Sorunun cevabını deÄŸil, yanlış anlamayın... Sorunun kendisini merak ettim, neymiÅŸ... Sahi, sizce nedir?Herkesin cevapsız birsürü sorusu olmalıdır bence... Bu da onlardan en evrensel ve "insan olmak" statüsüyle ilgili olanıdır herhalde... Her sorunun cevabını bilenlerin sayısı her geçen gün artıyor ne yazık ki... (Bkz. "Ekonomi" konulu konferans veren orta mektep mezunu ÅŸarkıcılar.)3- Bu kıza derviÅŸ veya gezgin demeyecekmiÅŸiz... Sadece özgürmüş o... Yahu, zaten kimse sana derviÅŸ demez. Ne kılık kıyafetin, ne de abuk yaklaşımların buna elvermez, a kızım. Gezgin de demeyelim, madem ki öyle istiyorsun. Fakat merak ettim, Hazır Kart'la nasıl özgür oluyorsun yani? Kamyon ÅŸoförleri veya Anadolu köylüsü senin GSM numarana bakıp da mı seni aralarına, arabalarına alıyorlar? Onlara birÅŸey vermek isteyince hazır kart hediye ederek mi özgür oluyoruz? Bu konuları bana bir güzel anlatmanızı rica edeceÄŸim."Bana ÅŸunu-bunu demeyin" derken kızcağız kategorize edilmek istemediÄŸini ifade etmeye çalışıyor. Sözkonusu kontörlü telefon kartını "kendini özgür hisseden" ya da "özgürlük isteyen" genç insanlara satmak istiyor üretici firma besbelli... Kızın özgürlüğünün simgesi de, kılık kıyafetini "tebdil eylemeden", ve "tek başına" ülkesinin bir bucağına gitmiÅŸ olması öncelikle... Ä°kinci "özgürlük" iÅŸareti de, kendisine meftun olmuÅŸ bir delikanlının ilgisi karşısında "aman beni beÄŸenen biri çıktı, belki de onunla evlenip mutlu bir yuva kurarım ve kıvırcık saçlı çocuklar doÄŸururum" diyerek mayışmaması ve "kendi yolunda gitmesi". (Bu kanınıza dokunmuÅŸ olabilir mi acaba Alper Bey?)Bu reklamı seyreden / seyredecek olan herkese sabırlar ve acil ÅŸifalar dilerim diye bitirmiÅŸ yazısını Sn. Alper EÄŸmir... Herhangi bir fiilî durum yaratmak, önce ona iliÅŸkin bir fikri ortaya atmakla gerçekleÅŸebilir... KeÅŸke bu reklâm filmi bir motivasyon kaynağı olsa da genç insanlar -baÅŸlangıçta tek baÅŸlarına olmasa da- üçer-beÅŸer gruplar halinde mektep tatillerinde Tatvan'a falan gitseler... Reklâm pek hoÅŸ... Seyreden pekçok insan da çok beÄŸeniyor bana kalırsa. Kız güzel, pervasız ve "gerçekten özgür" görünüyor... Esas oÄŸlan da gâyet maskülan görünümlü ve de yakışıklı olduÄŸu halde hiçbir türlü "maço" ya da "geleneksel" erkek davranışı sergilemiyor ve de kızın indiÄŸini gördüğü halde kamyondan aÅŸağı falan atlamıyor... Aferin ona... Demek ki kızın kiÅŸisel seçimlerine ve mahremiyetine (hayatının mahremiyeti -privacy) saygısı var ve durması gereken yeri biliyor ve "kur yapmanın" bokunu çıkarmıyor...Bence siz oturup bir düşünün Sayın EÄŸmir: Toplumsal abuklukları olduÄŸu gibi yansıtan ve böylelikle yenidenüreten -söz düzeyinde sizin de eleÅŸtirdiÄŸinizden emin olduÄŸum- insan davranışlarının yer aldığı binbir türlü reklâm filmi varken neden bu reklâmı eleÅŸtirmek ihtiyacı hissettiniz?.. Aylin ERKURÅžUNLU - 11 Eylül 2000, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!