Güncelleme Tarihi:
Kuzey Amerika’ya ve Akdeniz’i çevreleyen kıyı şeridine özgü olan Aloe Vera, en bilindik bitkisel ilaçlardan biridir. Aloe saksıları güneşli mutfak pencere kenarlarını süsler; bitkinin kalın ve etli yaprakları ani haşlanmalara ve yanıklara müdahale etmek için burada bekler. Bitkiden kopartılan ve içi kesilip açılan bir yapraktan kesikleri ve yanıkları iyileştiren, iyileşme süresini kısaltan ve enfesiyon riskini azaltan temiz ve zamkımsı bir jel çıkar. Yaprağın derisinden fışkıran acı ve sarımsı sap – bunu jelle karıştırmamak gerekir – aloe sütü yapmak için kurutulur.
Aloe Vera bitkisinin faydaları neler?
Günümüzde aloe A.B.D.’de en yaygın kullanılan bitkilerden biridir. Harici olarak kullanıldığında yanıklara, güneş yanığına, deri tahrişlerine, sıyrıklara ve küçük yaralara iyi gelir. Genital iltihaba ve sedefe de faydası vardır. Aloe jelin aktif bileşenleri acıyı ve iltihabı azaltır; derinin onarımını hızlandırır. Aloe jel içeren birçok farklı tarif bulunabilir ancak aloe en çok taze kesilmiş yaprağı kullanıldığında etkilidir. Tezgâh üstünde bulunan deri ürünlerinin çoğunun içeriğinde bulunur. Dahili olarak alındığında aloe jeli ve aloe suyu (aloe jelinden elde edilir) osteoastrit, mide ülseri, hassas bağırsak sendromu ve astıma iyi gelir. Çalışmalar aloe suyunun Tip 2 şeker hasta-arında kan şekeri seviyesini düşürebileceğini ve şeker hastalarının hepsinde yara iyileşme süresini hızlandırabileceğini gösterir.
ŞİFALI BİTKİLER ANSİKLOPEDİSİ İSİMLİ KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN
Tedavi Amaçlı Kullanımı
Yanıklar (birinci ve ikinci derece yanıklar)
Sedef hastalığı
Kolit
Şeker hastalığı
Aloe güneş yanığını hafifletmesiyle bilinir. Daha az bilineni, küçük kesiklerden deri rahatsızlıklarına ve şeker hastalarında kan şekeri seviyesini düşürmesine olan etkileridir. Aloe jeli, iç kısımda bulunan musilajinöz ve yapışkan kısımdır ve birçok deri rahatsızlığı için lokal olarak kullanılır. Yakın zamanda yapılan çalış¬malar bu jeli ağızdan almanın şeker hastalarında glükoz oranını düşürdüğünü ve ülseratif kolit hastalarında semptomları azalttığını göstermiştir. Aloe jeli polisakkaritler, bu bileşenlerin mukoza zarına iyileştirici etkisi vardır, ve enzimler (tahriş olmuş deriyi iyileştirir ve acıyı hafifletir) içerir. Aloe aynı zamanda antibakteriyel olabilir. Bu nedenlerle aloe birinci ve ikinci derece yanıklar, sedef hastalığı gibi bazı deri rahatsızlıklarında kullanılmış ve bazen konvansiyonel tedavilerden daha etkili olmuştur. İkinci derece yanığa sahip 30 kişi arasında yapılan bir çalışmada yüzde beş oranında aloe jeli içeren aloe kremi yanıkları (yaygın olarak kullanılan bir antiakteriyel krem olan) sulfadiazine’e oranla daha hızlı iyileştirmiştir. Ek olarak sedef hastası olan 80 kişiden oluşan başka bir çalışma yüzde yetmiş beş oranında aloe kreminin, yaygın olarak sedef için kullanılan yüzde birlik triamsinolon kremle aynı derecede etkili olduğunu göstermiştir. Bahsi geçen aloe suyu aloe jelinden yapılır.
Jel – taze ya da pudra formunda kuru aloe jeli – aloe suyu ürünlerinin içeriğinden yalnızca biridir. Aloe suyu olarak pazarlanan bu ürünler su, sitrik asit, meyve suyu, koruyucular ve daha birçok madde içerebilir. Aloe jeli aynı zamanda birçok kozmetik üründe, lokal kremlerde, losyonlarda ve şampuanlarda da bulunan bir içerik maddesidir.
Aloe Vera nasıl kullanılır?
ALOE JELİ: Günde birkaç defa derideki yanıklar ve diğer deri rahatsızlıkları için derinin üzerine uygulayın. Kolit için günde iki defa 25-30 ml (yaklaşık olarak 2 yemek kaşığı); şeker hastalığı içinse günde 10-20 ml (yaklaşık olarak 1 yemek kaşığı) alın. Üretici talmatlarını izleyin.
Uyarılar
Lokal olarak uygulandığında aloe güvenlidir. Ancak ameliyat yaraları gibi derin ve açık yaraların iyileşmesini geciktirebilir. Aloe jelinin antrakinon içermemesi ve böylece sindirim sistemini yatıştırması gerekir; ancak yaprak ekstreleri ve sütü yaprağın her kısmını barındırabilir. İç şeritlerden yapılmıştır ibaresi olan ve aloin içermeyen aloe jellerini satın almak önemlidir. Aloin içeren aloe suyu müshil görevi görerek bağırsağı tahriş edebilir. Tavsiye edilen süreyi aşan kullanımında elektrolit kaybına ve normal bağırsak fonksiyonlarının bu suya bağımlı hale gelmesine yol açabilir. Akut ya da şiddetli sindirim sistemi sorunları yaşayanlar bu bitkinin suyunu tüketmemelidirler. Çocuklar, hamileler ve emzirenler aloeyi dahili olarak tüketmemelidirler.