Güncelleme Tarihi:
UZEM 1988’den beri hizmet veriyor. Temel görevi hastanelerde zehirlenme vakalarıyla karşılaşan hekimlere tedavide rehberlik etmek. Ancak vatandaşların da ilgili sorularını yanıtsız bırakmıyor. UZEM’de 8’i hekim, 5’i eczacı, 13 danışmadan oluşan 36 kişilik bir ekip 7 gün 24 saat danışmanlık hizmeti veriyor. Alo 114 hattı üzerinden hizmet veren UZEM’in danışmanları önce eğitim alıyor. Doktorlar 3 ay, eczacılar ise 6 ay eğitim aldıktan sonra telefon ahizesinin başına geçiyor. UZEM’e mantardan çamaşır suyuna, bozulmuş ev yemeklerinden siyanüre kadar çeşitli zehirlenme vakalarıyla ilgili yılda ortalama 220 başvuru yapılıyor.
PANZEHİR HELİKOPTER, UÇAKLA GÖNDERİLİYOR
Zehirlenme vakalarında iki farklı protokol uyguladıklarını söyleyen UZEM Sorumlusu Dr. İbrahim Koç, “Öncelikle operatörümüz aramanın geldiği yeri tespit ediyor. Aramanın evden mi yoksa hastaneden mi yapıldığı belirleniyor. Hastanın kimliği, yaşı, kilosu ve neyle zehirlendiği gibi bilgiler uluslararası bir yazılıma kaydediliyor. Daha sonra aramanın yapıldığı hastanenin zehirlenme vakasını tedavi edip edemeyeceğine, yani hastanenin donanımının yeterli olup olmadığına bakılıyor” diyor. Ardından danışmanlar karşıdaki doktora zehirlenmeye sebep maddeyle ilgili bilgiler veriyor. Zehre bağlı olarak hastada görülebilecek belirtiler doktora aktarılıyor. Hastaya hangi tetkikler yapılması gerektiği belirtiliyor. Tedavi için panzehir gerekiyorsa hangi stok merkezinden ve hangi yolla alınacağı belirtiliyor ve 112’ye bildiriliyor.
Panzehirin nakli için bakanlığın bünyesindeki 17 helikopter, 3 uçak ile 112 ambulansları kullanılıyor. Panzehirler 15 ildeki 21 stok merkezinde bulunuyor. Her stok merkezinde 17 kalem panzehir saklanıyor.
ZEHİRLENMELERİN % 70’İ İLAÇ KAYNAKLI
ZEHİRLENME vakalarının yüzde 70’i ilaç kaynaklı. Dr. İbrahim Koç’un verdiği bilgiye göre, zehirlenme vakaları genellikle akşam 18.00’den sonra artıyor. Bu ilaç alım saatleriyle ilgili bir durum. Evde kullanılan temizlik ürünlerine bağlı zehirlenmeler toplam vakaların yüzde 10’unu oluşturuyor. Bu tarz zehirlenmeler genelde evde temizlik yapıldığında oluyor. Anne temizlik yaparken, çocuk kimyasal ürünün kapağını açıp içiyor. Dr. Koç kimsayal zehirlenmeleriyle ilgili şu uyarıda bulunuyor: “Kimyasalı içeni kusturmak çok büyük yanlış. Çünkü yakıcı madde mideye geçerken zaten yemek borusunu yakıyor. Kusturulduğunda maddeye tekrar maruz kalan yemek borusu ikinci kez yanıyor. Ayrıca kusma sırasında alınan kimyasallar akciğere kaçabilir.”
SİYANÜR ZEHİRLENMESİNİ YÖNETTİLER
İZMİR’de 15 Mayıs’ta Mahmut Can Kalkan anne ve babasına siyanür içirmiş, dökülen siyanürle iki kardeşi de zehirlenmişti. Anne ve baba yaşamını yitirmiş, iki kardeşi hastaneye kaldırılmış ve kurtarılmıştı. UZEM bu zehirlenmede aranan kurumdu. Dr. Koç süreci şöyle anlattı: “En başından sonuna kadar olayın içindeydik. Olay yerine giden 112 ekipleri bizi arayarak siyanür vakasıyla karşılaştıklarını söyledi. İlkyardım ekibine panzehirin bulunduğu hastaneyi bildirdik. Böylece hastalar tedavi için en uygun hastaneye yönlendirildi ve tedavi edildi.”
TEMİZLİK İÇİN FARKLI MADDELERİ KARIŞTIRMAYIN
Temizlik yaparken farklı maddelerin birlikte karıştırılarak kullanılması ciddi zehirlenmelere yol açıyor. Örneğin çamaşır suyu ile tuz ruhu karıştırıldığında ‘klorin’ gazı ortaya çıkıyor. Dr. Koç, “Bu gazın akciğer için boğucu bir etkisi var. Hiçbir kimyasalı bir başka kimyasal ile karıştırmamak lazım. Ayrıca üzerinde açık ve net olarak ürünün içinde ne olduğu yazılmayan hiçbir ürün kullanılmamalı. 0-5 yaş çocuk zehirlenmeleri vakalarının yüzde 30’unu oluşturuyor. Çocukların her şeyi açabileceği, içebileceği ve her yere çıkabilecekleri unutulmamalı. Özellikle ev kimyasalları çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklanmalı” uyarısında bulundu.
CIVAYI SÜPÜRMEYİN
Okullarda ve evlerde cıva zehirlenmeleri de sık görülebiliyor. Örneğin termometre kırıldığında içindeki cıva yere dökülebiliyor. Dr. Koç, “Dökülen cıva elektrikli süpürgeyle çekilince bertaraf edildiği sanılıyor. Oysa elektrik süpürgesinde bulunan cıva, buharlaşıp evde bulunan herkesi zehirliyor. Bu tip bir durumda insanlar camları açıp oradan uzaklaşmalı ve UZEM’i aramalı” diyor. Doğadan toplanan mantarla zehirlenme vakaları ve ev konservelerine özgü botulismus zehirlenmesi vakaları da sık bildiriliyor. Ev tipi konservelerde, şişe ve kapakları çok iyi steril edilmediği için öldürücü bakteriler ürüyor. Botulismus bakterinin yol açtığı zehirlenmede, solunum kasları tutuluyor. Hastaya panzehir ulaşılmazsa solunum kasları felç oluyor ve ölüm gelişiyor.