Almanya'daki yabancı kökenliler, ayrımcılığa uğruyor

Güncelleme Tarihi:

Almanyadaki yabancı kökenliler, ayrımcılığa uğruyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2014 17:09

Almanya'da yapılan bir araştırmada yabancı kökenlilerin iş piyasasında ayrımcılığa maruz kaldığının ortaya çıkması, Türk sivil toplum kuruluşlarının tepkisine neden oldu.

Haberin Devamı

Almanya Uyum ve Göç Vakfı (SVR) tarafından yapılan ve Robert Bosch Vakfı tarafından desteklenen “İş Piyasasında Ayrımcılık Araştırması” kapsamında, otomobil tamirciliği ve satış elemanı konusunda mesleki eğitim için Almanya genelinde bin 800 şirkete Türk ve Alman isimleriyle başvuru gerçekleştirildi.

Her bir şirkete aynı nitelikteki 2 adayın başvurusu gönderildi ancak başvurulardan biri Türk, diğeri ise Alman ismiyle yapıldı. Başvuruların geri dönüşü incelendiğinde, mesleki eğitim mülakatına çağrılmak için Alman isimli adayın ortalama 5, Türk isimli adayın da ortalama 7 başvuru yapması gerektiği ortaya çıktı.

KOLAT: YAPILACAK İKİ ŞEY VAR

Araştırma sonucunu değerlendiren Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Kenan Kolat, Almanya'da yapılan birçok araştırmada yabancı kökenlilerin özellikle Türkler'in ayrımcılığa uğradıklarının tespit edildiğini söyledi. SVR'nin yaptığı araştırmanın benzerinin daha önce de yapıldığına dikkati çeken Kolat, şöyle konuştu:
"Bütün bunlar şunu ortaya koyuyor. İnsanların eşit nitelikleri olsa dahi ayrımcılığa uğradıklarını görüyoruz. Buna karşı yapılabilecek iki şey var. Bir tanesi kısa dönemli olan önlem. Bu da başvuruların anonim yapılması. Başvuruların öncelikle isim, resim, doğum tarihi, cinsiyet görülmeksizin incelenmesi. Bu deneme olarak bazı yerlerde yapılmaya başlandı. Bunun aslında genel anlamda yapılması tabii yine insanları ayrımcılıktan korumayacaktır. Çünkü er geç görüşmeye davet edildiklerinde orada esas ismi, görüntüsü otaya çıkacaktır ama hiç olmazsa görüşmeye çağrılma konusunda bir eşik aşılabilir."

"BU ÇOK TEHLİKELİ"

Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi Meclis Grup Başkanı Volker Kauder ile dün konuştuklarını hatırlatan Kolat, Kauder'in kendisine "Bir kişinin Alman olması, göçmen kökenli olması hiç önemli değil. Burada eşit olmalıdır" dediğini aktardı.

Almanya'da ciddi bir fırsat eşitliği tartışmasının yapılması gerektiğini vurgulayan Kolat, ayrımcılıkla ilgili ciddi bir tartışma yapılmadığı sürece bunların hepsinin havada kalacağını belirterek, "Bu gençlerde büyük bir hayal kırıklığına ve kendilerini geri çekmelerine yol açıyor. Bu çok tehlikeli bir şey. Bu ülkede yetiştikleri halde, bu ülkenin parçası olarak kendilerini görmelerine rağmen, uğradıkları ayrımcılık dışlanmalarına yol açıyor ve bu ülke ile özdeşleşmelerini önlüyor. Bazı gençler, Türkiye'ye gidiyor orada şansını deniyor. Öyle baktığınız zaman, Almanya ayrımcılık nedeniyle çok ciddi bir şekilde geleceğinin potansiyelini kaybediyor ve bu aslında Almanya'nın temel sorunu" dedi.

Haberin Devamı

KOTA UYGULAMASINI SAVUNUYORUZ

Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu Sözcüsü Ayşe Demir ise "İş piyasasında ya da meslek hayatında yabancı uyruklu, kökenli olmak her zaman bir dezavantaj ve o arkadaşlarımızın, gençlerimizin ayrımcılığa uğradıkları bir gerçek. Çok ciddi bir sorun bu" dedi.

Haberin Devamı

Almanya Türk Toplumu olarak bu konuda yıllardır taleplerini dile getirdiklerini ifade eden Demir, yabancı kökenli insanların iş piyasasında ve meslek hayatında ayrımcılığa uğramasının engellemek amacıyla bir takım taleplerini yıllardır dile getirdiklerini söyledi.

Taleplerinden birinin anonim iş başvurusu olduğunu dile getiren Demir, şöyle konuştu:

"Bu daha önce 7 şirket tarafından model proje olarak da uygulanmıştı. Ancak bu da yetmiyor. Çünkü anonim başvuru durumunda o kişiler daha sonra iş mülakatlarına çağrılacak. Orada da o kişiler her zaman ayrımcılığa uğrayabilir. Biz her zaman iş yerlerinde kota diyebileceğimiz uygulamayı savunuyoruz. Mesela yüzde 20, 25 gibi bir kota uygulandığı takdirde bu ayrımcılığı bir şekilde önlemiş oluruz tabii ki.

Haberin Devamı

Yabancı kökenlilere karşı ön yargılar var. Yani Türkçe ve Arapça kökenli birisi işe başvurduğunda işte 'bu Müslüman, kesin başörtülü, iş saatinde namaz kılacak deniyor ya da belli başka ön yargılar da var. İşte 'göçmen kökenliler dakik değiller, yapılan anlaşmalara uymuyorlar' da denilebiliyor."

- "Sektörlerde kalifiye eleman eksikliği var"

Bunun sonucunda mesleki eğitim almak isteyen gençlerin bundan mahrum kaldığını anlatan Demir, "Yıllardır bu sorunu yaşıyoruz. Tabii ki bu büyük bir dezavantaj bunu bir şekilde gidermek gerekiyor. bu konuda politikacıların işverenlerin el ele verip bu sorunu ele almaları gerekiyor. Sektörlerde kalifiye eleman eksikliği var" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Gençlerden uğradıkları ayrımcılığa ilişkin başvurular aldığını da vurgulayan Demir, "Meslek eğitimi alamıyorum' diyorlar. Bunun sonucunda tabii ki bu gençler boşluğa düşüyor, mutsuz oluyorlar, motivasyonları kayboluyor. Çok zor durumda kalıyorlar. Hatta agresif olmalarını da bir taraftan anlıyorum. Çünkü bir noktadan sonra gençler çaresiz kalıyorlar" diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!