Almanya'da türbana yasak

Stuttgart İdare Mahkemesi türbanla derse girmek isteyen Alman öğretmenin başvurusunu reddetti. Mahkeme öğretmenin ‘Türban din özgürlüğü ve anayasal haktır’ savını reddederken, Bakanlık'ın ‘Türban kültürel ayırımcılık anlamı taşıyan bir siyasi semboldür’ savını benimsedi.

STUTTGART İdare Mahkemesi, Afgan kökenli bir kadın öğretmenin türbanlı olarak derslere girmesine izin vermedi. Mahkeme ‘‘Türban inancın dış göstergesidir ve öğrencilerin bunu fark etmemesi mümkün değildir’’ diyerek öğretmenin şikayetini kabul etmedi.

Olay 1998 yılının Temmuz ayında patlak verdi.

Önce Bade-Wurtemberg Bölgesi Eyalet (Milli Eğitim) Müdürlüğü, sonra Bölge Kültür Bakanı Anette Schavan, Afgan kökenli Alman öğretmen Fereshta Ludin'in derslere türbanla giremeyeceğine karar verdi.

Eyalet Müdürlüğü türbanla ders vermek isteyen bir öğretmenin öğrencilerin inanç özgürlüğüne ters düşebileceğini, bunun da ailelerin eğitim haklarına zarar vereceğini öne sürdü.

SİYASİ SEMBOLDÜR

Bakan ise karar gerekçesinde türbanın dini açıdan bir zorunluluk olmadığını, ve daha da önemlisi ‘‘kültürel ayırımcılık’’ anlamı taşıyan bir ‘‘siyasi sembol’’ olduğunu söyledi.

Bunun üzerine 27 yaşındaki stajyer öğretmen konuyu mahkemeye götürdü ve türbanla derslere girmenin anayasal hakkı olduğunu savundu.

Bu başvuruyu değerlendiren Stuttgart İdare Mahkemesi de önceki gün aldığı kararla Kültür Bakanı'nın getirdiği türban yasağını onadı. Hakim, dini inançlara saygılı olduğunu ancak ‘‘Türbanın inancın dış göstergesi olduğunu ve öğrencilerin bunu fark etmemesinin mümkün olmadığını’’ söyleyerek yasağı onadı.

HAÇ ZORUNLU OLAMAZ

Hakim ayrıca, Alman Anayasa Mahkemesi'nin 1995 yılında aldığı bir kararı da hatırlattı. Yüksek mahkeme, bu tarihte, Bavyera'daki okullarda okuyan Hıristiyan öğrencilerin boyunlarında haç taşımaya zorlanmasının ‘‘din özgürlüğüne aykırı’’ olduğunu ilan etmişti.

Almanya'da okullarda türban tartışması uzun süredir devam ediyor. Kanunlar ‘‘okullar dini açıdan kesin tarafsızdır’’ derken türban taraftarları ‘‘din özgürlüğünü garanti altına alan’’ Anayasa'ya sığınıyor. İdare Mahkemesi son kararıyla ‘‘türbanla okula gitmenin dini özgürlük değil, ayırımcılık ve siyasi tavır’’ olduğunu savunanlara hak vermiş oldu.

Ağustos 1999'da Hamburg Milli Eğitim Müdürlüğü sonradan Müslüman olan bir Alman kadın öğretmenin derslere türbanla girmesine izin vermiş ve büyük bir tartışma yaratmıştı.