Almanya'da İslam Konferansı yapılıyor
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2008 13:15
Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble'nin daveti üzerine düzenlenen 3. İslam Konferansı başkent Berlin'de başladı.
Basına kapalı olarak süren konferansa Schaeuble'nin başkanlığında 15 Alman hükümet, eyalet ve yerel yönetim temsilcisiyle 15 Müslüman kuruluşu temsilcisi katılıyor. Konferanstan sonra ortak basın toplantısı düzenlenecek.
Bu arada İçişleri Bakanı Schaeuble, konferansla ilgili Stern dergisinin internet sitesine yaptığı açıklamada, "İslam dersinin okullarda verilebileceğini" belirterek, “Müslümanlar, 'biz Katoliklere, Protestanlara ve Yahudilere verildiği gibi din dersi istiyoruz' derlerse o zaman İçişleri Bakanı da anayasanın kendisine tarafsızlık sorumluluğunu yüklediğini söylemek durumunda. Bizde din özgürlüğü var. Yani İslam din dersi de verilebilir. Ancak bunun için de Müslümanlar, dini bir cemaat olarak tanınmaları için gerekli şartları yerine getirmeliler” dedi.
"İslam derslerinin Almanca verilmesi gerektiğini" ifade eden Schaeuble, "İslam Konferansının böyle bir ders için gerekli olan şartların yaratılmasına katkı sağlaması, Müslümanların da anayasaya uygun şekilde örgütlenmeleri gerektiğini" söyledi.
"Çocuklarını spor ve cinsel bilgi derslerine göndermeyen Müslüman ailelere ise anlayış göstermediğini" vurgulayan Schaeuble, “Kızlarının bu şartlar altında yetişmesini istemeyenler, hatta bu durumu dayanılmaz bulanlar, kesin kararlarını vermeli ve kızlarını istedikleri şekilde yetiştirebilecekleri bir yere gitmeli” şeklinde konuştu.
Schaeuble, “Bayerischer Rundfunk” radyosuna yaptığı açıklamada da "İslam Konferansına katılan Müslüman kuruluş temsilcileriyle hangi şartlar altında yasal olarak dini bir cemaat gibi kabul görebilecekleri konusunda anlaşma sağladıklarını" belirterek, "bunun İslam dersi verilebilmesi için de gerekli şartlardan biri olduğunu" söyledi.
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Aile ve Uyum Bakanı Armin Laschet de Deutschlandfunk radyosuna yaptığı açıklamada, "politikacıların, yabancıların ülkede hoşnutlukla karşılandıklarını söylemekte geciktiklerini" ifade ederek, "bu açıdan İslam Konferansının çok önemli olduğunu" belirtti.
Laschet, "Almanya'da yaşayan binlerce Türk'ün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerini temsil ettiğine inanmalarının düşündürücü olduğunu" da kaydetti.
Almanya Müslümanlar Koordinasyon Kurulunun (KRM) dönem sözcüsü, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) diyalog sorumlusu Bekir Alboğa da Südwestrundfunk radyosuna yaptığı açıklamada, "İslam dersi verilmesi planlarının çok büyük bir adım olduğunu" belirterek, "İslam Konferansının da Müslüman çocukların uyumuna ve kimlik edinmelerine yardımcı olacağını" söyledi.
Bu arada İçişleri Bakanı Schaeuble, konferansla ilgili Stern dergisinin internet sitesine yaptığı açıklamada, "İslam dersinin okullarda verilebileceğini" belirterek, “Müslümanlar, 'biz Katoliklere, Protestanlara ve Yahudilere verildiği gibi din dersi istiyoruz' derlerse o zaman İçişleri Bakanı da anayasanın kendisine tarafsızlık sorumluluğunu yüklediğini söylemek durumunda. Bizde din özgürlüğü var. Yani İslam din dersi de verilebilir. Ancak bunun için de Müslümanlar, dini bir cemaat olarak tanınmaları için gerekli şartları yerine getirmeliler” dedi.
"İslam derslerinin Almanca verilmesi gerektiğini" ifade eden Schaeuble, "İslam Konferansının böyle bir ders için gerekli olan şartların yaratılmasına katkı sağlaması, Müslümanların da anayasaya uygun şekilde örgütlenmeleri gerektiğini" söyledi.
"Çocuklarını spor ve cinsel bilgi derslerine göndermeyen Müslüman ailelere ise anlayış göstermediğini" vurgulayan Schaeuble, “Kızlarının bu şartlar altında yetişmesini istemeyenler, hatta bu durumu dayanılmaz bulanlar, kesin kararlarını vermeli ve kızlarını istedikleri şekilde yetiştirebilecekleri bir yere gitmeli” şeklinde konuştu.
Schaeuble, “Bayerischer Rundfunk” radyosuna yaptığı açıklamada da "İslam Konferansına katılan Müslüman kuruluş temsilcileriyle hangi şartlar altında yasal olarak dini bir cemaat gibi kabul görebilecekleri konusunda anlaşma sağladıklarını" belirterek, "bunun İslam dersi verilebilmesi için de gerekli şartlardan biri olduğunu" söyledi.
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Aile ve Uyum Bakanı Armin Laschet de Deutschlandfunk radyosuna yaptığı açıklamada, "politikacıların, yabancıların ülkede hoşnutlukla karşılandıklarını söylemekte geciktiklerini" ifade ederek, "bu açıdan İslam Konferansının çok önemli olduğunu" belirtti.
Laschet, "Almanya'da yaşayan binlerce Türk'ün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerini temsil ettiğine inanmalarının düşündürücü olduğunu" da kaydetti.
Almanya Müslümanlar Koordinasyon Kurulunun (KRM) dönem sözcüsü, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) diyalog sorumlusu Bekir Alboğa da Südwestrundfunk radyosuna yaptığı açıklamada, "İslam dersi verilmesi planlarının çok büyük bir adım olduğunu" belirterek, "İslam Konferansının da Müslüman çocukların uyumuna ve kimlik edinmelerine yardımcı olacağını" söyledi.