Güncelleme Tarihi:
“İçeride özel parti var“, “Sadece rezervasyonla alıyoruz“ ya da “Sadece sürekli müşterilerimiz girebilir…”
Hamado Dipama, Münih'teki diskoların kapısında sık sık bu tür cümleleri duyuyor. Almanya'ya 2002 yılında mülteci olarak gelen Burkina Fasolu 39 yaşındaki Dipama, gece kulüplerindeki korumalar tarafından sürekli geri çevrildiğini ve arkadaşlarının da bu muameleyle sürekli karşılaştığını anlatıyor. Dipama akşamları dışarı çıkmanın artık keyif vermediğini, aksine üzüntü çektiğini de sözlerine ekliyor.
Ayrımcılığı test etmişler
Dipama, korumaların soru sormalarına bile izin vermediğini ifade ederek “Eğer soru sormaya başlarsam şunu duyuyorum: Lütfen biraz yer açın, şu anda hiç tartışmak istemiyorum. Bu durumda benim de söyleyecek birşeyim kalmıyor“ diyor.
Dipama arkadaşlarıyla yaptığı denemenin ardından uğradığı zararın tazmin edilmesi için dava açmış. Eşit Muamele Yasası uyarınca şikayette bulunduğunu belirten Dipama, yasanın etnik kökeni, cinsiyeti, dini ya da dünya görüşü nedeniyle insanların ayrımcılığa uğramasını engellediğine dikkat çekiyor.
HUKUKİ TESPİT ZOR
Dava nisan ayından bu yana Münih'teki mahkemede devam ediyor. Ancak bu tür olayların hukuki durumunu tespit etmek oldukça güç oluyor. Ayrımcılık nerede başlıyor? O işletmenin kendi kuralları var mı? Tanıkların da birbiriyle çelişen ifadeler verdiğini belirten Mahkeme Başkanı Ulrich Locher, kanıtların karmaşık hale geldiğini söylüyor.
Bu, diskoların içeri giriş uygulamasıyla ilgili Almanya'da görülen ilk dava değil. Hannover'deki bir işletme kapıdan çevirdiği Türk kökenli müşterisine bin euro tazminat ödemeye mahkum edildi. Suriyeli bir öğrenciye de 500 euro tazminat ödenmesine karar verilmişti.
AYRIMCILIĞI TEST ETMİŞLER
Uzmanlar ise gece kulüplerinde karşılaşılan bu sorunun günlük hayattaki ayrımcılığın bir parçası olduğunu söylüyor. Sosyolog Daniela Krause, ayrımcılığın nedenlerini şöyle anlatıyor:
“Bunun arkasında ‘aşağıdaki‘ ile arasına sınır çekmek niyeti yatıyor. Alman toplumunda genel olarak siyah bir insanın zayıf toplumsal bir gruba üye olduğu algısı var. İnsanlar hiyerarşiyi koruyarak kendi pozisyonunu da garanti altına almak için çabalıyor. Bu nedenle de insanlar, dış görünüşü kafasındaki resme uymayanlarla arasına sınır koyuyor.“
Hamado Dipama, ev ararken de aynı sorunla karşılaşmış. Hatta bir ev sahibi Burkina Faso'dan geldiğini duyunca telefonu hiçbir şey söylemeden yüzüne kapatmış. Hamado Dipama taşınmak için hâlâ yeni bir ev arıyor…