Güncelleme Tarihi:
Adı, Almanya Federal Cumhuriyeti. Başkenti Berlin. Yüzölçümü, 356.910 km². Yüzölçümü 780.576 km² olan ülkemizin yarısından daha az. Biz yüzölçümü açısından AB içinde en büyük ülke ve nüfus açısından da Almanya'dan sonra ikinci büyük ülkeyiz. Almanya’nın nüfusu, 83 milyon. Bizimki 70 milyon.
Almanya’nın GSMH’sı yaklaşık iki trilyon Euro iken bizde 198 milyar Euro. Yani Almanya’nın onda biri bile değiliz. Kişi başı milli gelir 25 bin Euro (bu cümlede onlarda ya da Almanya’da diye yazmaya gerek görmedim. Bizde kişi başı milli gelir 25 bin Euro olacak değil ya). Bu rakam bizde, değişik hesaplama ve tartışmalar sonucunda 4-5 bin Euro arası. Yani kişisel kazancımız açısından Almanya’nın beşte biri bile etmiyoruz.
Şahıs olarak 5 katımızdan fazla, ülke olarak ise 10 katımızdan fazla bir ekonomik güçleri var. (Çok kısa bir tarif ile: GSMH, Gayri Safi Milli Hasıla; bir ülkede, o yıl üretilen mal ve hizmetlerin karşılığıdır. Yani ülke olarak o yıl bütün çalışıp çabalayıp, meydana getirdiğiniz her şey.) Merak etmeyin. Yazıyı ekonomi dersine çevirecek değilim. Ama böyle başlamaktan başka çarem yoktu.
Seminerlerden arta kalan zamanımda elimde kağıt kalem, fellik fellik dolaşıp anket yaptım. Konuştum. Sordum, soruşturdum. Çoğu Alman ve bir kısmı da Almanya’daki yabancı uyruklular olmak üzere, 300’e yakın bire bir görüşme yaptım. Çıkış noktam şuydu: Almanya nasıl başardı? Alman başarısının altındaki sır neydi? Nasıl olup da, yarım asır önce neredeyse haritadan silinen bu ülke, AB’nin en dinamik ve Dünya’nın sayılı ekonomik güçlerinden biri haline gelmişti?
İşte sonuçlar:
Siyasete bulaşmadan, dini konulara girmeden, derin mevzulara dalmadan, açık seçik Almanya başarısının sırlarını açıklıyorum, değerli dostlarım.
Sıralama aldığım cevaplara göre yapılmıştır.
Siz bu başarı sırlarını okuyup, kendi aranızda tartışa durun. Ben de, gelecek hafta bu sırların kendimce yorumunu yazayım Size, olmaz mı?
Evet. Almanya başardı. Ve onlar başarılarının altındaki sırları böyle sıraladılar.
Kısmetse, Eylül 2004’de daha büyük organizasyonlar ve seminer programları için yeniden orada olacağım. Ve Eylül ayındaki anketler, daha geniş bir kitleye uygulanmış olacak. Bakalım sırlar dünyasının kapıları açılınca, neler göreceğiz? Gördüklerimizden neler anlayacağız? Ve anladıklarımızdan neler uygulayacağız?