Almanya’da Türklere ihtiyaç yok

Güncelleme Tarihi:

Almanya’da Türklere ihtiyaç yok
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2000 00:00

Haberin Devamı

Hürriyet gazetesine özel söyleşi veren Wolf Rüdiger, arkadaşımız Celal Özcan'la görüşmesinde 1970'li yıllarda oğlu ve eşiyle birlikte sık sık Türkiye'de Antalya ve Manavgat'ta tatil yaptıklarını ve Türk insanının yardımseverliğinden çok etkilendiklerini anlattı. Bir defasında Çanakkale yolunda otomobilinin lastiğinin patladığını anlatan Hess, ‘Yolun ortasında tek başına kaldım, ne yapacağımı düşünürken, bir Türk geldi, lastiği alıp hemen tamir ettirdi. Bu anıyı hiç unutmayacağım’ dedi. Hess, Türkler'in Almanya'da da görevlerini çok ciddiye alarak çalıştıklarını söyledi.

Nazi lideri Adolf Hitler'in sağ kolu Rudolf Hess'in oğlu, Wolf Rüdiger Hess, Hitler'i ve babasını savundu. Neonazilerin milliyetçi düşüncelerini olumlu bulduğunu söyleyen oğul Hess, ancak yöntemlerinin eski olmasını eleştirdi. Hess, Türkler'in Almanya'da yaptıkları işleri Almanlar'ın yapması gerektiğini, bu durumda Türkler'e ihtiyaç kalmayacağını söyledi.

NEONAZİ grupların önder olarak gördüğü eski Nazi lideri Rudolf Hess'in Münih'te yaşayan oğlu Wolf Rüdiger Hess, Hitler ve onun sağ kolu olan babasının savaş suçlusu olmadığını savundu. Oğul Hess, Hitler'in Almanya ve Türkiye'yi çok olumsuz etkileyen, iki büyük imparatorluğu yok eden Versailles Anlaşması'na isyan ettiğini ve bu sözleşmeyi yırtıp atmak için ayaklandığını söyledi.

Hitler ve babasının Versailles Anlaşması'na karşı çıkmasını haklı bulan Hess, ancak Neo-Nazi grupların eski yöntemlerle siyaset sahnesine çıkmasının yanlış olduğunu, Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı'nda kaybettiği toprakların geri verilmesi yönünde tartışma başlatmak gerektiğini söyledi.

Almanlar tembelleştiği için yabancıların geldiğini savunan Hess, bu durumun ortadan kalkması halinde yabancılara ve Türkler'e ihtiyaç kalmayacağını ileri sürdü.

Münih yakınlarındaki Graefelfing'te büyük bir bahçe içindeki villa tipi evinde görüştüğümüz Wolf Rüdiger Hess, sorularımızı yanıtladı:

YANLIŞ TANINIYOR

Babanızın geçmişine nasıl bakıyorsunuz?

- Çok olumlu. Babam İngilizler'e esir düştüğünde ben 3,5 yaşındaydım. Nürnberg'te yargılanıp hapse atıldıktan sonra ise babam bizim kendisiyle cezaevi şartları altında görüşmemizi istemedi. Onu ilk kez 1969'da hastanede ziyaret ettim. Hastaydı ve o nedenle bizimle görüşmeyi kabul etmişti. Bu görüşmeden sonra ayda bir kere, yarım saat süreyle babamı yattığı Spandau cezaevinde ziyaret etme izni verildi. Ancak babama geçmiş dönem üzerine gerek mektupla gerekse sözlü soru sormam tamamen yasaktı. Başımızda devamlı dört nöbetçi bekliyordu. Bu nedenle babama o dönem hakkında sormak istediğim soruları soramadım. Babamı ölümüne kadar tam 102 kez ziyaret ettim. Ancak sadece aile hakkında konuşabildik.

Ne sormak isterdiniz babanıza?

- Nasyonal Sosyalistler ve geçmiş tarih üzerine topluma anlatılanlar çok farklı. Ben Adolf Hitler ve babamın Nasyonal Sosyalist fikirlerini bizzat ondan öğrenmek isterdim. Bu dönemi ondan dinlemek isterdim.

HİTLER İSYAN ETTİ

Ama Hitler'in ve babanızın fikirleri, üstün ırk tezleri ‘‘Kavgam’’ adlı kitapta çok açık yazılı. Bu kitabın bir bölümünü de babanız kaleme aldı.

- ‘Kavgam’ı Hitler'in kendisi bizzat daktiloyla yazmıştır. Ancak öncelikle şunu söylemek isterim. Hitler'i yaratan Versailles Anlaşması'dır. Versailles Anlaşması, Alman halkına silah zoruyla dayatılmıştır. Alman İmparatorluğu'nu yok eden bu anlaşma olmasaydı, Hitler olmazdı. Almanya'nın o dönem silah arkadaşı olan Türkiye de bu anlaşmadan çok acı çekti, çok toprak kaybetti. Bilhassa Yunanistan sınırı Türkiye'nin burnunun dibinden çekildi. Tüm adalar, Rumlar'ın azınlıkta olduğu yerler de dahil Yunanlılar'a verildi. Ayrıca Kürt sorunu da bu anlaşmanın bir sonucudur. Hitler ve babam Versailles Anlaşması'na karşı ayaklandı, onu yırtıp atmak için. Onların bu isyanı haklıydı. Ben Hitler'in büyük bir cani olduğu savını paylaşmıyorum.

Ancak bu savaşta 50 milyon insan öldü.

- Eğer babam İngiltere'de başarılı olsaydı, Almanya Sovyetler'e savaş ilan etmeyecekti. Sovyetler'e karşı savaş ondan sonra ilan edildi. Bizim Sovyetleri vurmamız ayrıca bir savunmadır. Çünkü sınıra önce onlar asker yığdı.

Fakat savaştan önce toplama kampları kuruldu, Yahudi soykırımı suçu işlendi, 9 Kasım 1938'de Naziler Almanya'daki Yahudiler'e ve işyerlerine karşı saldırı düzenledi.

- Şunun bilinmesi gerekir ki, Yahudilere karşı saldırı, Yahudiler'in Paris'teki Alman elçisini öldürmesi üzerine oldu. Toplama kamplarına ilk atılanlar ise komünistlerdir. Nasyonal Sosyalistler'le komünistler birbirlerine karşı savaş halindeydi. Eğer o zaman komünistler iktidara gelseydi, onlar Nasyonal Sosyalistler'i toplama kamplarında imha edeceklerdi. Ayrıca savaşta sadece Almanlar öldürmedi, itilaf devletleri sadece Dresden'de on binlerce Alman kadın ve çocuğu öldürdü.

Babamı İngiliz ajanları öldürdü

Oğul Wolf Rüdiger Hess, babasına Hitler Almanyası üzerine çok soru sormak istediğini, ancak bu dönem üzerine babasına soru sormasının yasak olduğu için bu soruları soramadığını ve düşüncelerini öğrenemediğini söyledi. İngilizler'in babasıyla ilgili belgeleri 2017 yılına kadar gizli tutma kararı aldıklarına işaret eden Hess, babasının Spandau'da intihar etmediğini, serbest bırakıldığı takdirde konuşacağı korkusu yüzünden İngiliz ajanları tarafından öldürüldüğünü ileri sürdü.

Neo-naziler aptal, yöntemleri eski, kullanılıyorlar

Siz, Nazi toplama kamplarının yalan olduğunu yazan İngiliz Yazar David İrving'e gönderdiğiniz mektupta, onun bu davayı kazanması için duacı olduğunuzu yazdınız. Siz de toplama kamplarının yalan olduğuna inanıyor musunuz?

- Ben İngiliz yazar İrving'in tezlerini inandırıcı buluyorum. Ancak Almanya'da toplama kamplarının olmadığını söylemek suç sayılıyor. Ayrıca benim Rudolf Hess'in oğlu olarak çok dikkatli olmam gerekiyor. Hapse düşmek istemem.

Hitler, savaşı kaybedince ‘Alman halkı başarılı olamadı’ deyip intihar etti. Sizce Almanya niçin kaybetti savaşı? Savaşın yanlış sevk ve idaresi sonucu mu?

- Hayır. Almanya, ne Alman halkı başaramadığı için, ne de savaşın sevki yanlış olduğu için yenildi. Alman ordusu 18 günde Polonya'yı aldı, 6 haftada Fransa ve İngiltere'yi yendi. Ancak rakiplerimiz çoktu. Tüm dünya bize karşıydı, başta Roosevelt.

Nürnberg'te savaş suçlusu olarak yargılanan babanız, duruşmasında Hitler'i kastederek ‘Alman halkının son yüzyılda dünyaya getirdiği bir lidere hizmet etmekten gurur duyuyorum’ dedi. Sizin bu konudaki duygularınız nedir?

- Babam bu sözünü daha sonra yeniden gözden geçirmedi. Ayrıca babam af da dilemedi. Çünkü af dileseydi, o zaman suçu kabul etmiş olacaktı. Ben babamın söylediği söze karşı değilim.

BEN DE MİLLİYETÇİYİM AMA

Neo-Nazilere nasıl bakıyorsunuz?

- Onlar birer aptal. Eski yöntemlerle çıkıyorlar ortaya. Bu yöntemler çok geride kaldı ve eski yöntemlerle bir yere varılmaz. Bence onlar kullanılıyor.

Düşüncelerini doğru buluyorsunuz yani?

- Onlar milliyetçi düşünceyi benimsiyorlar. Milliyetçilik benim için olumsuz bir şey değil. Bir insanın anavatanını savunması güzel bir şey.

O zaman hangi yeni yöntemleri önerirdiniz?

- Bence bizim savaştaki karşıtlarımız olan itilaf devletleriyle bir barış sözleşmesi yapmamız gerektiğini ön plana çıkarmamız gerekir. Biz savaş karşıtlarımızla bir barış anlaşması imzalamadık. Birinci Dünya Savaşı'nda olduğu gibi bize zorla imzalattılar. Bir ülkenin topraklarının üçte birinin elinden alınması devletler hukukuna da aykırı. Böyle bir barış sözleşmesi tartışması, Avusturya'nın Almanya'ya bağlanması da dahil sınırların yeniden çizilmesi tartışmasını gündeme getirecektir. Bizim şimdi ittifak yaptığımız ülkeler resmi olarak bizim dostumuz, ama aslında dostumuz değiller.

ALMANLAR TEMBELLEŞTİ

Yabancılar sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz?

- 1930'lardan kalma bir ilan gördüm. İlanda ‘Her türlü işte çalışırım’ yazıyordu. Şimdi Almanlar'dan böyle bir şey bekleyemezsiniz, çok tembel oldular, zevk ve sefaya daldılar. Nerde o eskiden her alanda öncü olan Almanlar. Şimdi bir Alman'a tatil mi, iş mi diye sorsanız, tatil diyecektir. Almanlar her işi yapmadığı için yabancı işçi getirildi. Türkler burda genellikle çöp işlerinde çalışıyor. Bunu Almanlar da yapabilir. Bu durumda Türkler'e ihtiyaç kalmaz. Milliyetçi Parti NPD'nin yasaklanması tartışmalarına ne diyorsunuz?

- Zor yasaklarlar.

Rudolf Hess kimdir?

ANNESİ İsviçreli, babası Alman olan Rudolf Hess 1894 yılında Mısır'ın İskenderiye kasabasında dünyaya geldi. 1920'de Nazi partisine yazıldı. Münih darbesinde (1928) önemli bir rol oynadı, tutuklandı ve Hitler ile birlikte Landsberg'te hapsedildi.

Führer'in özel sekreteri, resmi yardımcısı ve Hermann Göring'ten sonra ikinci halefi oldu. Mayıs 1941'de İskoçya'ya kaçtı. Savaşın bitimine kadar gözaltında tutuldu. 1945'te savaş suçlusu olarak yargılanmak üzere Nürnberg'e götürüldü. Ancak akli durumundaki dengesizlik nedeniyle sorumlu tutulamayacağına karar verilerek ömür boyu hapse mahkum edildi ve Spandau'ya kapatıldı. 1987 yılının 17 Ağustos günü, 93 yaşında cezaevinde intihar etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!