Güncelleme Tarihi:
Derginin İstanbul temsilcisi Jürgen Gottschlich’in imzasını taşıyan makalede görüşlerine yer verilen Almanya Başbakanı Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birliği’ne yakınlığıyla bilinen Konrad Adenauer Vakfı temsilcisi Erdoğan’ın iddialarını “absürt” diye nitelendirdi.
Yeşiller Partisi’nin sivil toplumdaki kolu olan Heinrich Böll Vakfı’nın Türkiye ve Almanya’daki temsilcileri ise, suçlamaların temellerinin gerçeklere dayanmadığını ve vakıfların kredi vermek ya da altyapı projelerini finanse etmek gibi bir faaliyeti olmadığını, belirtti.
Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi Eberhard Pohl’ün yatırım bankası KfW ve kalkındırma ofisi GIZ dışında Türkiye’de hiçbir Alman kurumunun altyapı projelerini destekleyemeyeceği sözleri de hatırlatılan haberde, bu kurumların da ilgili Türk bakanlıklarının onayını almadan hareket edemeyeceği hatırlatıldı.
Gottschlich, “İlk bakışta böyle bir durum şaşırtıcı olsa da, Alman vakıflarıyla ilgili çatışmalar Türkiye için yeni bir durum değil. (…) Vakıflar çoğunlukla sivil toplum örgütleriyle çalışıyor ve elbette bunların bazıları nüfusunun çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu bölgelerde faaliyet gösteriyor. Heinrich Böll Vakfı kadın meselelerine odaklanıyor ama aynı zamanda Kürt muhalefetinden politikacılarla da görüşüyor” dedi.
Heinrich Böll CEO’su Ralf Fücks bu faaliyetleri “sorunun barışçıl çözümünü hedefleyen diyalogu geliştirmenin tek yolu” olarak nitelendirirken, vakfın İstanbul bürosu şefi Ulrike Dufner ise, Erdoğan’ın açıklamalarını “milliyetçi duyguları körüklemek için bir girişim” olarak tanımladı. Dufner eleştirilerin asıl hedefinin Alman vakıflarından ziyade sivil Kürt muhalefet olduğunu belirtti.
Dufner’in görüşlerine katıldığını belirten Fück de, “Erdoğan, BDP’yle yapılacak her türlü işbirliğini suç gibi göstermek istiyor” dedi. Fück, “Hükümetin Kürtlere verilen uluslararası desteği kesme stratejisi yürüttüğünü” belirtti. Dufner ise savcıların ofisine gelmesini beklemediğini ifade ederek, “Suçlamaların temelleri bunun için çok zayıf” dedi.