Alman teknoloji devi Türkiye’de

Avrupa'nın en büyük ikinci sistem çözümleri şirketi olan T-Systems International hizmet zincirine Türkiye'yi de ekledi. T-Systems dünya çapında 24 ülkede müşterilerine bilişim teknolojileri ve telekomünikasyon çözümleri üretiyor. Ele aldığı projelerin planlamadan geliştirmeye, uygulamadan işletmeye kadar tüm aşamalarında destek veriyor.

T-Systems Şubat 2001'de Deutsche Telekom'un dört bölümünden birisi olarak kuruldu. Özellikle üretim, telekomünikasyon, finans, sağlık, perakende, medya ve yayıncılık alanında faaliyet gösteriyor.

Şirket bilgi teknolojisindeki gücünü Deutsche Telekom ve DaimlerChrysler Services'in bir ortaklığı olan eski debis Bilişim Hizmetleri’nden alıyor. Telekomünikasyon altyapısı ise Deutsche Telekom'dan geliyor.

Deutsche Telekom'un Uluslararası Bölümü'nde Yatırım Danışmanlığı Başkan Yardımcısı olan Dr. Klaus Hofmann T-Systems'de bir güç birliğinin söz konusu olduğunu söylüyor:

‘‘Eskiden Deutsche Telekom bir tarafta, debis bir taraftaydı. İki şirket bir araya gelerek güçlerini birleştirdi ve ortak çözümler üretmeye başladı.‘‘

DÜNYADA TEK

Böyle bir bilişim-telekomünikasyon ortaklığının dünyada tek olduğunu söylüyor: ‘‘Tek bir çatı altında müşterilerimize bilişim ve telekomünikasyon çözümleri sunuyor, onlara danışmanlık yapıyoruz.‘‘

Özellikle finans, üretim ve kamu sektörlerinden talep olduğunu belirtiyor. Herkes eleman çıkarırken eleman almalarını sektördeki yoğun talebe bağlıyor.

T-Systems Türkiye'nin tüm hisseleri merkezi Frankfurt'ta bulunan T-Systems International'a ait. Merkezi İstanbul olmak üzere İzmir ve Manisa'da temsilcilikleri var. Bünyesinde 140 kişi çalışıyor.

Hofmann, Türkiye'ye yatırım yapma kararının küresel büyüme hedeflerinin bir parçası olduğunu söylüyor. Yaşadığı ekonomik krize rağmen Türkiye'nin kárlı bir pazar olduğuna inanıyor:

‘‘Türkiye'de özellikle bilişim ve telekomünikasyon çözümleri alanında büyük bir potansiyel var. Yatırım yapmak üzere böyle pazarları seçiyoruz.‘‘

Şirketin çözümleri projeye göre bazen bilişim ağırlıklı bazen de telekomünikasyon ağırlıklı olacak. Sonuç olarak bu ikisi tek çatı altında birleşecek.

Hofmann projeleri adım adım planladıklarını söylüyor: ‘‘Örneğin otobanda otomatik ödeme sistemleri ile ilgili bir proje geldi. Önce bu işi teknik ve ticari açıdan ele alacak bir ekip oluşturuyoruz. Ürettiğimiz çözümü müşteriye sunuyoruz. Kabul edilirse kontrat imzalanıyor. Her aşamada müşteriye danışıyoruz.‘‘

VISECON, DEBIS, T-SYSTEMS

T-Systems Türkiye Genel Müdürü Ateş Gönen şirketin bilişim altyapısının daha öncelere dayandığını belirtiyor:

‘‘T-Systems aslında Vestel Grubu'nun SAP çözümleri üreten Visecon adlı şirketinin bir devamı gibi. debis Systemhaus, Visecon'u almaya karar verdi. Görüşmeler başladığında Deutsche Telekom da debis'i almak için girişimde bulundu. Böylece Visecon önce debis'e sonra da T-Systems'e dönüştü.‘‘

Gönen şirket çalışanlarının hepsinin Türk olduğunu belirtiyor: ‘‘Deutsche Telekom'un tecrübelerinden faydalanıyoruz ama eleman desteği almıyoruz.‘‘

Müşterilerin bilişim altyapısını kendileri yönettiği durumlarda şirket dış kaynak kullanımı (outsourcing) hizmeti veriyor. Gönen büyüme stratejilerinin büyük ölçüde bilişim alanında dış kaynak kullanımına dayandığını belirtiyor:

‘‘Şirket iki türlü büyüyecek. Birincisi müşterilerin ve projelerin çoğalmasıyla, ikincisi de dış kaynak kullanımı projeleriyle.‘‘

Türkiye'de ana faaliyet alanının üretim sektörü olacağını söylüyor. Finans, perakende ve telekomünikasyon alanlarında da çok iyi fırsatlar olacağını belirtiyor. Kamunun bilişim teknolojilerinin iyi bir kullanıcısı olduğunu kaydediyor.

REKABET, PAZARI BÜYÜTECEK

Bilişim ve telekomünikasyon hizmetlerini birleştirerek verdikleri servisin bir benzeri olmadığını söylüyor: ‘‘Elimizdeki donanımla ve verdiğimiz hizmetle tekiz. Projeler aşamasında servis ve danışmanlık veren farklı firmalar da var. Bu rekabet pazarın gelişmesine yardımcı olacak.‘‘

Daha önce yürütülen bilişim çözümlerinde telekomünikasyonun her zaman görünmeyen bir parça olarak var olduğuna değiniyor: ‘‘Artık bu alanda belirgin bir servis veriyoruz. Her şey netleştiğinde farkımız daha iyi anlaşılacak.‘‘ Gönen, yaşanan ekonomik krizin şirket için bir yönden faydalı olduğuna değiniyor: ‘‘T-Systems'i bilişimde dış kaynak kullanımı alanında büyütmek istiyoruz. Kriz sonrası şirketler bakış açılarını değiştirmek zorunda kaldı. Dış kaynak kullanımının anahtar olduğunu gördüler. Bu sayede çözümlerimizi büyük firmalara daha kolay sunabileceğiz.‘‘

Merve YENAL


T-Systems'in künyesi

Mekez ofis:

Frankfurt, Almanya

Kuruluş tarihi:

1 Şubat 2001

Ofis ağı:

Dünya çapında 24 ülke

Faaliyet alanı:

Şirketler için bilişim ve telekomünikasyon çözümlerinin planlanması, geliştirilmesi ve yönetimi.

Çalışan sayısı:

40 bin.

Ciro (2000):

11 milyar Euro (debis’le birleşmeden önce).