Güncelleme Tarihi:
Bakan Maiziere, başkent Berlin'de Yabancı Gazeteciler Cemiyeti üyelerini Savunma Bakanlığında ağırlayarak, çeşitli konulara ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında Türk yetkililerle Suriye'deki durumu ayrıntılı bir şekilde ele alma fırsatını bulduğunu ifade eden Maiziere, Suriye'nin yarattığı kriz ile ilgili olarak, askeri uçağın kısa bir süre Suriye hava sahasına girdiğine, ancak durumun fark edilerek düzeltildiğine, buna rağmen uçağın uluslararası hava sahasında düşürüldüğüne işaret etti.
Uçağın keşif amacıyla uçuş yaptığını ve silahı bulunmadığını hatırlatan Maiziere, bu nedenle uçağın düşürülmesinin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini, AB dışişleri bakanlarının dün Lüksemburg'da bu konuda yaptıkları açıklamaları tümüyle desteklediğini kaydetti.
Suriye'nin, olayın ardından Türk kurtarma uçağına da ateş ettiğine dikkati çeken Maiziere, bu tutumun daha da sert bir şekilde eleştirilmesi gerektiğini, Türkiye'nin bu olayla ilgili olarak tümüyle kendi desteklerine güvenebileceğini söyledi.
Türkiye'nin NATO'yu istişareye çağırdığını hatırlatan Maiziere, AB'nin şimdiden Suriye'ye karşı yaptırımları sertleştirme kararı aldığını, bunun önemli ve doğru bir adım olduğunu, ancak Rusya'nın bu konudaki tutumunun da önemli olduğunu, Esed rejimini, kendi halkını öldürmekten vazgeçirmesi gerektiğini kaydetti.
Ortadoğu'daki diğer bazı ülkelere hızlı bir şekilde müdahale kararı alan Batılı devletlerin Suriye'ye askeri müdahale konusuna neden bu kadar büyük bir çekinceyle yaklaştığı şeklindeki bir soruya karşılık da Maiziere, diğer ülkelere yönelik müdahaleler konusunda BM Güvenlik Konseyi'nde bir uzlaşma sağlanmış olduğunu, ayrıca Suriye'nin coğrafi, siyasi ve askeri konumunun farklı olduğunu, bu ülkeye yönelik olası bir askeri müdahalenin komşu ülkelere de olumsuz etkisi olabileceğini söyledi.
Bakan, Suriye'den Türkiye'ye gelenler konusunda, "Türkiye, özellikle Suriyelilerin kabul edilmesi konusunda mükemmel derecede iyi bir rol oynuyor. Şu ana kadar yaklaşık 30 bin kişiyi kabul etti ve gerekirse hepsini alacağı şeklinde açıklama yaptı. Türkiye bu tutumuyla çok büyük saygıyı hak ediyor. Bu konuda örnek teşkil ediyor" şeklinde konuştu.
"ALMAN ORDUSUNDA DAHA FAZLA GÖÇMEN KÖKENLİ YER ALMALI"
Bakan Maiziere, daha önce yaptığı bir açıklamada, Alman Silahlı Kuvvetlerinde daha fazla göçmen kökenlinin yer almasını istediğinin hatırlatılması ve bunu neden istediğinin sorulmasına karşılık da Almanya'nın çoktan göçmen kökenli insanların sayısının arttığı bir ülke haline geldiğini, sadece Münih kentinde bile okula yeni başlayan çocukların yarısının göçmen kökenli olduğunu belirterek, ordunun da toplum içindeki bu durumu yansıtması gerektiğine inandığını söyledi.
"Bu nedenle Alman ordusunda daha fazla göçmen kökenli yer almalı" diye konuşan Maiziere, bunun için kendisinin tek şart olarak Alman vatandaşı olunmasını gerekli gördüğünü, Türkiye ziyareti sırasında da 2 Türk kökenli Alman subayın kendisine eşlik ettiğini kaydetti.
Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında, yasalara göre Almanya'da askerlik hizmetini yaptıktan sonra yeniden Türk vatandaşlığına geçen ya da çifte vatandaş olan Türk kökenli bir gencin Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmasına gerek olmadığını öğrendiğini belirten Maiziere, ancak şimdi Almanya'da askerlik hizmetinin "isteğe bağlı" olması sebebiyle bu konuda Türkiye'deki "zorunlu" askerlik nedeniyle bazı sorunların yaşandığını, Türk meslektaşının, bu konuda gerekli düzenlemeleri yaparak konuyu bakanlar kuruluna götüreceğini söylediğini ifade etti.
Bir Türk gazetecinin, Alman ordusu içindeki aşırı sağcılara karşı ne şekilde mücadele ettiklerini sormasına karşılık da Maiziere, toplumun bir yansıması olduğu için ordu içinde de aşırı sağcıların olabileceğini, ancak asker alırken buna dikkat ettiklerini ve aşırı sağcı tutumuyla dikkati çeken bir askerin hemen ordudan ihraç edildiğini, bu konuda hoşgörülü olmadıklarını kaydetti.