Güncelleme Tarihi:
Zeynep Gürcanlı YAZIYOR
Almanya, belki mesleklere mensup Türk vatandaşlarına “vize muafiyeti” uygulamasına başladı. Ancak uygulama, beraberinde tartışmaları da getirdi.
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Dr. Cuntz, “vize muafiyeti uygulamasından gurur duyuyoruz” diyor. Hatta ekliyor:
“Avrupa Adalet Divanı’nın aldığı kararı ilk uygulamaya koyan ülke biz olduk. Bu konuda çok çabuk karar verip, hemen harekete geçtik ve uygulamayı başlattık…”
Alman Büyükelçi böyle diyor ama, Türkiye’de pek çok kesim onunla aynı fikirde değil.
CUNTZ: BÜYÜKELÇİLİĞİN VERDİĞİ BELGE “HUKUKİ DEĞERİ” TAŞIMIYOR
Eleştirilerin temel nedeni ise, Almanya’nın vize muafiyeti tanıdığı sanatçılar, sporcular ya da akademisyenler gibi Türk vatandaşlarının, ülkeye “vizesiz girip giremeyeceklerinde” son sözün yine Alman polisine bırakılması.
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi, ülkesine gidecek Türk sanatçı, sporcu ya da akademisyenler için “eğer istemeleri halinde” Büyükelçilik, ya da Başkonsolosluklar tarafından “vize muafiyeti taşıdıklarına” ilişkin belge verilebileceğini söylüyor.
Ancak hemen ardından gelen cümlesi, bu belgenin de “geçerli olmayacağını” ortaya koyuyor.
Cuntz açıkça, “biz Büyükelçilik ya da Başkonsolosluklardan bu belgeyi, istenmesi halinde, kolaylık için vereceğiz. Ama belgenin bir hukuki değeri yok. Bunu bir yardım olarak görmek gerekiyor” diyor.
Yani son söz kesinlikle, Alman sınır polisinde olacak…
YA ORHAN PAMUK’U TANIMIYORSA?
Almanya vize muafiyeti getirdi ama, hadi bir örnek üzerinden tartışılım;
Nobel ödüllü Türk romancısı Orhan Pamuk bir konferans vermek için Almanya’ya gidecek.
Mevcut uygulamada mantık, Orhan Pamuk’un vize muafiyetinden yararlanmasını gerektiriyor. Peki ya, sınırdaki Alman gümrük polisi Pamuk’un adını hiç duymadıysa?
Ya da Almanya’da bir futbolcuyu izlemek üzere bu ülkeye gidecek olan Mustafa Denizli ya da Fatih Terim…
Örnekleri çoğaltalım; Bir konser ya da söyleşi için Almanya’ya gidecek olan Sezen Aksu
Vizesiz gittikleri takdirde, Alman polisinin “sizi tanımıyorum” diyerek, sınırdan reddetmesi çok olası.
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Cuntz, “Tüm ilgili Alman makamları, vize muafiyeti kararından haberdar” diyor ve ekliyor:
“Bizim çıkış noktamız, Avrupa Adalet Divanı’nın aldığı Soysal kararıydı (Türk tır şoförünün Avrupa Adalet divanına açtığı Avrupa’ya vizesiz giriş hakkında açtığı davanın kararı). Yapılan inceleme sonucunda bu uygulama ortaya çıktı. Bu konuda Schengen ülkeleri ile de danışmalar devam ediyor. Henüz hiçbir şey noktalanmış değil. Biz bu uygulama ile çok olumlu ve pozitif bir adım attık. Türkiye tarafından da uygulamanın memnuniyetle karşılamasını bekliyoruz…”
Ancak görünen o ki, Türk vatandaşlarına vize muafiyeti “Alman polisinin entelektüel düzeyine” emanet durumda…