Alman anne oğlunu arıyor

Türk sevgilisiyle ilişkisinden dünyaya gelen ve sekiz ay önce babası tarafından kaçırılan oğlunun peşinden Antalya’ya gelen Alman öğretmen hukuk savaşı başlattı.

Almanya'nın Bielefeld Kenti'nde lisan öğretmenliği yapan 36 yaşındaki Karin Dettlof ile hem Türk, hem de Alman vatandaşı olan 44 yaşındaki sosyolog İmam Cafer Zeybek, 1986 yılında tanıştılar ve birbirlerini sevdiler. Aynı evde yaşamaya başlayan çiftin, 1992'de evlilik dışı bir oğulları dünyaya geldi. Can adını verdikleri çocuklarının doğumundan kısa süre sonra sık sık tartışmaya başlayan çift, nikah masasına oturmadan 1994 yılında birlikteliklerine son verdiler. Alman yasalarına göre, evlilik dışı çocukların velayeti anneye verildiği için küçük Can, annesiyle birlikte yaşamaya başladı. Ancak babası İmam Cafer Zeybek onu sık sık görüyordu.

Çocuğu paylaşamadılar

Bir süre sonra Karin Dettlof, Zeybek'in yanında daha az kalmasını istedi. Zeybek, konsolosluk aracılığıyla oğluna Can Berk Zeybek adına Türk pasaportu çıkarttı. 25 Haziran 1997 tarihinde oğlu ile birlikte gizlice Türkiye'ye geldi. Oğlunun eve dönmemesi üzerine paniğe kapılan Karin Dettlof, yaptığı araştırma sonunda Can'ın Antalya'ya götürüldüğünü öğrendi. Bunun üzerine Alman anne hemen mahkemeye başvurdu. Hukuk mücadelesini Türkiye'ye de taşıyan Dettlof, Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak Zeybek'i oğlunu kaçırdığı gerekçesiyle şikayet etti.

Her fedakârlığa razı

Ancak savcılık, yasalarda evlilik dışı çocuğun anneye verilme zorunluluğu olmadığı için işlem yapmadı. Karin Dettlof, bu kez de avukatı aracılığıyla Antalya 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde velayet davası açtı. Oğlunun Antalya'ya getirilmesinin üzerinden 8 ay geçerken, Karin Dettlof, komşu kapısı yaptığı Türkiye'ye 5 kez geldi. Oğlu Can'dan ayrı kalmanın kendisini çok etkilediğini ve ruhsal tedavi görmeye başladığını belirten Dettlof, oğluna yeniden kavuşabilmek için her fedakârlığa razı olduğunu söyledi.

Peşlerini bırakmayacak

Eski sevgilisinin, oğlunu kendisiyle telefonda bile konuşturmadığını söyleyen Karin Dettlof, ‘‘Sağlığını ve mutlu olup olmadığını merak ediyorum. Babasıyla oturup konuşmaya ve anlaşmaya hazırım. Yeter ki, oğlumu benden koparmasın’’ dedi. Bir annenin çocuğundan koparılmasının acısını, ancak yine bir annenin bilebileceğini kaydeden Karin Dettlof, ‘‘Oğlumu bulabilmek, bir kez olsun görebilmek için çalmadık kapı bırakmadım. Bunu başarıncaya kadar da mücadeleyi bırakmayacağım. Gerekirse, gidebilecekleri her yeri şehir şehir dolaşıp oğlumu arayacağım’’ diye konuştu.

Riski göze alıp kaçırdım

Can Dettlof'u kaçırmakla suçlanan İmam Cafer Zeybek ise, oğlunu mecbur kaldığı için Türkiye'ye getirdiğini söyledi. Telefonda görüştüğümüz Zeybek, Almanya'da yasaların kendisinin aleyhinde olduğunu söyleyerek, ‘‘Karin, istediğinde bana oğlumu hiç göstermez. Zaten son zamanlarda göstermemeye başlamıştı. Yasal olarak orada yapacak bir şey kalmayınca Türkiye'ye gelmek zorunda kaldık’’ dedi. Oğlu uğruna, vatandaşı olduğu Almlanya'yı terkettiğini ve işinden olduğunu anlatan Zeybek şöyle dedi:

‘‘Ben Almanya'dan oğlumu kaçırırken, büyük bir cezaya çarptırılmayı bile göze almıştım. Bu riski göze almışsam, bir nedeni vardır. Çocuğumun annesiz büyümesini de istemiyorum. Ancak, şartlar değişmedikçe bir daha Almanya'ya dönmem. Oğlumdan ayrı kalamayacağım için onu da göndermem.’’