Allı pullu ölüm

Güncelleme Tarihi:

Allı pullu ölüm
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 1997 00:00

Haberin Devamı

AYNADA ÖLÜM VAR

Evet, Hindistan'da allı pullu gelinlikli, kısacası

afilli ölüm! Her yıl kaç tane yeni evli genç kadının ‘‘çeyiz-başlık’’ yüzünden öldüğü, sayısal verilerle bilinmez. Ama gelinlikleri henüz katlanıp sandıklara kondurulmamış pek çok genç kadın, ‘‘kaza sonucu ölüm’’ raporlarıyla öteki dünyaya gönderiliyor. ‘‘Dowry Death’’ için yeni adaylar yetişiyor, sekiz-on yaşındaki çocuk kadınlar birer gelin gibi süsleniyor. Ama güzelliğin göründüğü aynada, onlar için aynı zamanda ölüm de var!

HİÇBİR ŞEY ENGELLEYEMİYOR

Gençlik, güzellik, süs, dans, müzik, bekaret, kama sutra, renk, mistisizm bile evet; hiçbir şey yetmiyor! Erkekler para istiyor Hindistan'da. O nedenle ‘‘Kadınlar nereye?’’ sorusunun cevabı, ölüme! Kadınlık yetmiyor, çünkü Dowry Death herşeyin önüne geçiyor. Ne ülke aydınlarının ne de tanrıçaların gücü yetiyor bu geleneği kaldırmaya. Ve sık sık yapılan dini törenlerde yanda canlandırılan dişi şeytanlar bile bu duruma öfkeyle hüzünleniyor.

CİNAYET GELENEK OLUR MU?

Bu yıl bağımsızlığının ellinci yılını kutlayan, 950 milyon nüfuslu Hindistan'da hala tuhaf, dehşet verici, vahşi bir ‘‘gelenek’’, inanılmaz bir şekilde varlığını sürdürüyor: Dowry Death, yani çeyiz, başlık cinayetleri... Görkemli dini törenlerle evlendirilen genç kızlar, ailelerinin söz verdiği çeyizler ya da başlık paraları (Dowry) geciktiği anda kocalarının ailesi tarafından öldürülüyor ve cinayete kaza süsü veriliyor. Genç gelinler hep de ‘‘mutfakta yemek pişirirken, gaz tüpünün patlaması sonucu, kazaen’’ ölüyor! Nüfusun yarısının okur yazar olmadığı Hindistan'da ‘‘soylular’’ da, halk da sorunu biliyor ama adeta gizli ve toplu bir anlaşma yaparak bu cinayetlere göz yumuyor.

Çeyiz, başlık ölümleri Dowry Death

Bağımsız olmanın ellinci yılını coşkun kutlayan Hindistan'da,

tuhaf bir soru insanın dilini yakmakta: Kadınlar Nereye

AMA YENİDEN DOĞUŞ UMUDU VAR!

Her yıl kaç tane yeni evli genç kadının ‘‘çeyiz-başlık’’ yüzünden öldüğü, sayısal verilerle bilinmez. Evet gelinlikleri henüz katlanıp

sandıklara kondurulmamış genç kadınlar, ‘‘kaza sonucu ölüm’’ raporlarıyla öteki dünyaya gönderilmekte. Unutmayalım: Hindistan'da yeniden yine doğuş umudu her an alabandadır: ‘‘Reinkanation!’’ Bedenler çürüse de, kozmik özden kopmuş ruhlar geriye dönmekte!

‘‘Demokrasi’’ sınav üstüne

sınav vermektedir biteviye. Kaosta trafik, su ve hava

kirliliği ve illet üstüne illet (Hepatit B, verem, AIDS, kolera, kanser) olsa da demokrasi yürümektedir Hindistan'da.

Azınlık çoğunluk çatışmaları, karşıtlıklarla alesta alabanda birbirlerine peşrev çeken dinler ve uçurumlarla sınırları belirlenmiş farklılık, yoksulluk değil hiçlik ve yeniden yine doğumda tam onikiden vurularak alınan zenginlik ve bilge Tanrı Brahma'nın ve değişim dinamiklerini elinde toplayan Tanrı Visnu'nun ve hem yok eden ve hem de yaratan Tanrı Siva'nın katmerli bir yapılanma ile kurduğu kast sistemi...

Evet, demokrasi Zenith marka bir saat gibi tıkır tıkır işlemektedir.

Ve kadınlar her zaman her yerde aynaya bakmakta: Ayna'da ölüm var!

Güzel olmak ve kadın olmak, vakur ve gururla, kadın olmaktan utanılmadan ayakta ölmek. Evet Hindistan'da ölüm: ‘‘Dowry death.’’

Evet, şu minik soru hem aralıksız gündem oluşturmakta ve hem yanıtını da karşılık almadan beklemektedir yine de: Neden, evet neden dowry death?

Hindistan'da geleneksel ‘‘sahip küklütür’’ işlemekte. Teknolojiymiş, modern hayatlarmış... Yasalara göre yasaklanmış sahip kültürü, kast sistemi; hiyerarşik yapılanma pek gürbüz bir gürlemeyle bağımsızlığın ellinci yılını kesintisiz kutlamaktadır.

Ve şu soru bir kocaman U biçemine dönüşüp, kendi üstüne katlanmakta: Neden, evet neden dowry death?

Kadim zamanlardan bu yana egemen Kshatriye, savaşçı kast ve öğüt verici Brahmanlar ve tüccarlar ile köylüler kastı ve Elzenaatçılar kastı ve ötekiler ve kastdışı olanlar ve Tanrıçalar ile Tanrılar da bilmektedir: Neden dowry death?

DOSYA KAPANIR: KAZA!

Evet, Hindistan'da allı pullu gelinlikli, kısacası afilli ölüm!

Olay şöyle cereyan etmektedir: Kast sistemiyle ayakta durmayı ve ellinci bağımsızlık yılını şenlikle kutlamayı başaran Hindistan'da, genç kızlar evlenebilmek, yani gerdeğe girmek, yani vuslat'a ermek için pek yakışıklı civan erkeklerle (söz aramızda) güpegündüz ‘‘rüşvet’’ yani para ödemektedir: ‘‘Dowry.’’ İşte ‘‘ölüm’’ burada pusuya yatıyor! Çünkü kız ailesinin söz verdiği para (beyaz eşya, TV vs.) gerdek

gecesinden sonra ya gecikmekte ya da hiç gelmemekte.

Burada, kadim dinlerdeki ‘‘ahde vefa’’ sözü aranır. Söz, başlık için kız ailesinin verdiği söz yerine gelmediği zaman, bir saatli bomba gibidir burada zaman, güm! Patlayan bir gaz tüpüdür.

Evet, yemek pişirme sırasında ‘‘tüp gazı’’ patlamış, rapor hazırdır.

Bundan öncesini kadim tanrılarla, erkek ailesi bilir. Güvenlik soruşturmaya geldiğinde, ortada tanınmaz hale gelen parçalanmış bir ceset bulur.

Kuşkusuz bundan önceki de var: Hindistan'ta ölüm, dowry death.

Yakışıklı ve iş sahibi ve kastla merdivenleri tırmanmış erkek oğlu erkek, damat efendi ve bu efendinin annesi ile babası, yeni gelin adaylarını incelemeye başlar. Polis dosyayı kapatır: ‘‘Kaza.’’

ERKEKLERE HİÇBİR ŞEY YETMİYOR

Sayın A.N.Tiwari, şu anda karşımda hani deyim yerindeyse ağlamaktadır: ‘‘Ben ki Brahman kastına bağlıyım, iki otelim ve bir lokantam var Varanasi'de fakat iki kızımı evlendiremiyorum. Çünkü damat adaylarına para beğendiremiyorum! Kızlarım güzel, iyi eğitildi ikisi de, beni de görüyorsun her şey tam tekmil. Fakat ‘‘dowry’’ için param yetmiyor: Onbin ile yirmi bin dolar, hem de nakit isteniyor oğlan ailesi tarafından, pazarlık masası hiç kapanmıyor. Ne yapacağımı bilemiyorum, kızlarımın evlenmesi gerekiyor, sadece bunu biliyorum.’’

Sözüne nokta koymadan bana dönmekte Bay Tiwari, Ganges Irmağı'nın dingin akıntısından gözlerini alarak: ‘‘Eğer dowry talep etmeyeceksen, sana yirmi ile otuz yaş arasında hem de Brhamman kastından iyi eğitilmiş, bakire bir kız bulabilirim. Hindistan'da evleniver, bitsin bu müzmin bekârlık.’’

Evet, erkeklere hiçbir şey yeterli görünmüyor, şöyle ki; güzellik, sadakat, hizmet, erotizm, bekaret, mistitizm ve hatta ‘‘kama sutra’’ bile yetmiyor. Mal-mülk, yani ‘‘dowry’’ her zaman öne çıkmakta.

Ve Hindistan, bağımsızlığın ellinci yılını ‘‘dowry death’’ olayına rağmen coşkuyla kutlamaktadır.

Evet, evet! Hindistan'da, kadınlar için ‘‘erkekçe’’ ölüm:

‘‘Dowry Death!’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!