Allah'ın gözyaşları

‘ALLAH’ın gözyaşları'. Bir ürün adı bu. Piyasaya yeni sürülen bu ürün, bir tür sıvı eroin. Yapımcısı da Usame bin Ladin.Orta Asya ülkeleri ve Birleşmiş Milletler temsilcilerinin katılımıyla geçen hafta Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de düzenlenen toplantıda konuşan istihbarat uzmanlarına göre, Afganistan'daki uyuşturucu patronlarının çok acımasız, bir o kadar da 'çalışkan oldukları' söylendi. Piyasaya sürekli yeni ürünler sürüyorlarmış. ‘Allah’ın gözyaşları' da, bin Ladin'in son yatırımı. Duşanbe'deki toplantıda, son yıllarda Afganistan'dan dış pazarlara giden uyuşturucuda patlama yaşandığı ortaya çıktı. Rus istihbarat kaynaklarının elde ettikleri bilgilere göre, 1992'de 38 kilo afyon macunu ele geçirilirken, bu yıl ocak ayından beri yakalanan afyon macunun miktarı 7 ton.Tacikistan ile Afganistan arasındaki 1300 kilometrelik sınır, uyuşturucu trafiği için hem ucuz hem de Avrupa pazarına en kolay ulaşım yolu olarak değerlendiriliyor.* * *TALİBAN rejimi Afganistan'daki afyon alanlarının yüzde 90'ını denetim altında tutuyor.Bu parayla tabii ki, halkını beslemiyor. Elde edilen gelir, radikal dinci grupların silahlanmalarında harcanıyor. Çeçenistan ve Özbekistan'daki gruplar da bunlar arasında. Etki alanı ise daha da yaygın.Tacikistan'da, uyuşturucu kullananların oranı, son beş yılda yüzde 74 artmış. Rusya'da ise uyuşturucuya bağlı suç oranında geçen yıl yüzde 40'lık artış bu yıl yüzde 73'e ulaşmış durumda.İşte terör bu.Yok Müslümanlıkmış, yok Batı emperyalizmine karşı dayanışmaymış bütün bunlar kılıf. Siyasi ve ideolojik talepleri kara para hareketlerinin kamuflajı için kullanan güç odaklarının kılıfı. Uyuşturucu ve kara para trafiği istikrarsız bölgelerde güçleniyor, rüşvet ve yolsuzluk ortamlarında rahat hareket edebiliyor. Bu yüzden de ABD'nin terörizme karşı mücadele planı, askeri harekatla sınırlı değil. Kara para da mercek altında. Teröristlerin para hareketlerini izlemek ve kara para yıkama operasyonlarını belirlemek için ‘‘özel görev gücü’’ oluşturuldu. Para komandoları iş başında. * * *EVET, globalizmin sorgulanacak çok şeyi var. Aşağıdakiler ile yukarıdakiler arasındaki mesafe açılıyor. Bir avuç dünya seçkinine karşın globalleşme dışında kalan kitlelerin durumunu da düşünmek ve çözüm üretmek gerekiyor.Amerikan iradesinin, dünya düzenine tek başına hakim olma isteği, başta Avrupa olmak üzere herkesi rahatsız ediyor.Müslüman coğrafya, dışlanmışlık duygusu yaşıyor.Ama bu duygular, 11 Eylül sonrasını tam olarak kavrayamamaktan ileri geliyor. Çatışma, dinler ya da kültürler çatışması değil. Sistemler çatışması. Düzene karşı düzensizlik çatışması. Allah'ın gözyaşlarıyla insanları uyuşturan kara sisteme karşı mücadele, hepimizin mücadelesi. Bu mücadelenin, zıvanadan çıkıp bir ‘‘süper güç’’ diktatörlüğü haline dönüşmemesi için de içinde olmak zorundayız.