Allah telekomun tepesinden baksın

Bravo Türk Telekom!.. Çok yaşa sen Ulaştırma Bakanlığı!.. Bastırın arslanlarım, kim tutar sizi?Türk Telekom, 1996 yılında başlattığı İnternet hizmetlerine bugüne kadar yaklaşık 40 milyon dolar yatırım yapmış. Anadolu Ajansı'na övünerek bilgi vermişler, Anadolu Ajansı da haber yapmış. Geçen hafta Hürriyet de dahil olmak üzere pek çok gazetede yayınlandı. Dile kolay... Yedi yılda 40 milyon dolar, ne kadar övünseler azdır.40 milyon dolarla neler mi yapılır?Örneğin orta halli 20 adet yat alabilirsiniz.Ya da bir adet F-16 savaş uçağı.Nasıl kıymışlar paraya? Yazık vallahi. Sen git bir adet F-16 savaş uçağı parasını yedi yıllık İnternet yatırımı olarak yap.40 milyon dolar bu, dile kolay. Boru değil kabloya gidiyor. Hani boru olsa anlayacağım. Metresi 1 dolardan, 40 milyon metre boru döşersin. Boru bu içinden neler akar, neler? Bakır ve cam kablo öyle mi ya? Pislik akıtmak varken, kimin umrunda bilgi akıtmak?Tanesi 4 bin dolardan, bin adet tuvalet inşa edersin 40 milyon dolara. Ya da tanesi 50 bin dolardan 800 adet makam otomobili alırsın Ulaştırma Bakanlığı ve Türk Telekom kodamanlarına. Yedi yılda ortalama, yaklaşık 100 yeni otomobil demek bu. Yenile, yenile kullan.Türkiye'de yaklaşık 2 milyon İnternet kullanıcısı olduğu tahmin ediliyor. Kulanıcı başına 20 dolar İnternet yatırımı düşer. Yedi yılda her kullanıcı için 20 dolar yatırım yapılmış. Yılda 3 dolar, ayda 23 cent, günde nokta 8 cent eder.Türkiye'de İnternet abonelik ücretleri, 822'li hatlara ödenen bedel hariç ayda ortalama 20 dolar civarında. Her Türk İnternet kullanıcısı neredeyse bir o kadar da 822 hatlar için çıkartıyor cebinden. İnternet kullanıcısının İnternet bağlantısı için cebinden çıkan para ayda yaklaşık 30, 40 dolar civarında. Türk Telekom'un yedi yıl boyunca, kullanıcı başına yaptığı yatırımın toplamı ise 20 dolar... Vallahi bravo, bin kere bravo, yedi yılda kırk milyon kere bravo. Sen kalk kullanıcı başına yedi yılda toplam 20 dolar yatırım yap... Sonra sürekli zam yaptığın 822'li hatlardan, kullanıcı başına ayda 10, 20 dolar ücret al. İnsan utanır da, bari 822'li hatların kullanım ücretlerini çok ama çok düşük tutar.Aria 2,5 milyar dolar işletme lisans ücreti ödedi, 2,5 milyar dolar da yatırım yaptığını söylüyor. Dikkatinizi çekerim milyon değil, milyar dolardan bahsediyoruz. 'Aysel'le birleşmeden önce toplam kullanıcı sayısı 1 milyon kadardı. Bir başka deyişle Aria 1 milyon kullanıcı için 5 milyar dolar, Türk Telekom 2 milyon kullanıcı için 40 milyon dolar yatırım yapmış.Aria'nın hedefi en fazla 10 milyon abone. Türkiye'nin e.Türkiye hedefi 70 milyonu İnternet'e bağlamak. 10 milyonluk hedef için 5 milyar, 70 milyonluk hedef için 40 milyon dolar yatırım. Bunlar ya matematik bilmiyorlar, ya da hiç sopa yememişler.Sonra Cezayir'de bir deprem oluyor, Türk İnternet'i yerle bir... Nükleer savaşlara dayanmak üzere tasarlanmış İnternet, Türk zihniyetine dayanamayıp, dünyanın neredeyse öbür ucundaki bir deprem sonucunda Türkiye'yi fırlatıp dışına atıyor.Ve işi gücü iktidarın dümen suyunda gitmek olan İnternet Kurulu'ndan her zaman olduğu gibi ses seda çıkmıyor. Ulaştırma Bakanlığı da İnternet Kurulu'na dönüp, biz sizi bir şey sanıp, danışmanlık almak için kurmuştuk. Bizi bu konularda neden uyarmadınız, gerekli önlemleri almamız için neden hiç bir öneride bulunmadınız diye sormuyor. Danışma organı olarak kurduğu kurulun bünyesinde yasama ve icra kurulu faaliyetleri gösteren DNS Çalışma Grubu'na neden ses çıkartmıyor? Kurulun niteliğini ahbap çavuşların kabul salonu olmaktan öteye götürecek adımları neden atmıyor?Hepsini geçtim, Türkiye'nin Bilgi Çağı'ndan geri kalmaması için üzerine düşen sorumlulukları neden yerine getirmiyor? Ne diyeyim? Dilimin ucuna neler geliyor ama yükselen değerlere uygun bir söylemle Allah hepinizin tepesinden baksın demekle yetineyim bari.Hazine'den ODTÜ'ye nema mamasıİnternet adres tescilini tekelinde tutan ODTÜ'ye Hazine'den büyük kıyakBaşbakanlık Hazine Müsteşarlığı, çalışanların Tasarruf Teşvik Hesapları'nda biriken paraların geri ödenmesi sırasında uyguladığı usul ve esaslarda, ODTÜ'ye önemli miktarda para akışı ve haksız kazanç sağlayan bir kural uyguluyor. Bu kurala göre kurumlar, çalışanlarının birikmiş anapara ödemeleri için Ziraat Bankası'na e.posta ile başvuruda bulunabiliyorlar. Ancak e.posta ile yapılan başvurularda yalnızca com.tr, gov.tr, mil.tr, k12.tr ve edu.tr uzantısına sahip e.posta adreslerinden yapılan başvurular kabul ediliyor, bunların dışındaki adreslerden gelen başvurular geçersiz sayılıyor..tr uzantılı adresler Türkiye'de sadece ODTÜ kaynaklı bir grup tarafından tescil ediliyor. ODTÜ kaynaklı bu grup .tr uzantılı adreslerin tescil işlemini tekel olarak yıllardır, üstelik hiçbir yasal dayanağa sahip olmaksızın elinde tutuyor. ODTÜ'nün bu tutumu çeşitli çevrelerce yıllardır, sürekli eleştiriliyor.İnternet adreslerinin tescili işlemlerinin kurallarını belirleyecek, bu alandaki tekeli ortadan kaldıracak bir yasal düzenleme beklerken, hükümet Hazine Müsteşarlığı kanalıyla ODTÜ tekelini ihya edecek bir icraatla karşımıza çıktı.Bu yeni icraata göre örneğin Bal isimli bir şirketiniz varsa, Hazine'nin sağladığı e.posta ile müracaat kolaylığından yararlanabilmeniz için bal.com uzantılı bir e.posta adresine sahip olmanız yetmiyor. İlla ODTÜ'nün tekelinde olan .tr ile biten bir hesabınız olacak. Yani .tr uzantılı adresinizi tescil ettirmek için ODTÜ tekeline iki yıllık 45 milyon TL toslamanız gerekiyor. İş bu kadarla kalsa iyi. ODTÜ adres tescilini yaparken kimin adresini, ne şekilde tescil edeceğine kendi keyfine göre karar verdiğinden büyük bir olasılıkla bal.com.tr adresini size yakıştırmadığını kendinize başka adres bulmanızı da söyleyecektir.Kısacası Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı'nın bu icraatıyla ODTÜ'nün keyfi uygulamalarından bıkarak İnternet adreslerini .tr uzantısız olarak tescil ettiren sayısız şirket, nema geri ödemesinde e.posta yoluyla başvurma kolaylığından yararlanabilmek için ODTÜ'ye sırnaşmak ve para akıtmak zorunda kaldı. ODTÜ'nün adres tescil işlemini gayrimeşru bir şekilde yürüttüğünü, İnternet adres tescilinin bir an önce yasal düzenlemeye sokulması gerektiğini daha önce defalarca yazmıştım. Ancak bugüne kadar hiçbir resmi kurumdan ses gelmedi. Ve ODTÜ tüm eleştirilere rağmen adres tescil işlemini tekelinde tutmaya devam etti. Tescil işlemlerinin yürütme mercii olmakla kalmadı, bu işin kurallarını koydu, itirazları yargıladı. Yani bir anlamda devlet içinde devlet kurarak İnternet adres tescillerinin Türkiye'deki yasama, yargı ve yürütme erklerinin hepsini birden kendi üzerinde topladı. Eleştiriler artınca danışma kurulu statüsünde bir kurum olan İnternet Kurulu içinde kamplaşarak sırtını Ulaştırma Bakanlığı'na dayamaya bile çalıştı. Son olarak da, Hazine'nin bu kıyağıyla nakit akışında önemli bir destek yakalamış oldu.Cezayir'deki deprem İnternet'imizi yıktıNükleer savaşlardan bile etkilenmeyip, dünya yıkılsa çalışmaya devam edecek şekilde tasarlanan İnternet, biz Türklerin elinde yellensen çökecek bir yapıya sokuldu. hurriyetim.com.tr'de yayınlanan habere göre geçtiğimiz hafta Cezayir'de meydana gelen ve Türkiye'nin yurtdışı İnternet çıkışlarını felce uğratan depremin Türk İnternet'i üzerindeki olumsuz etkisi en az 6 Haziran'a kadar devam edecekmiş.Haber şöyle devam ediyor, ''Cezayir depremi sonucu, Akdeniz'in ortasından geçen ve Türk Telekom'un da hizmet aldığı fiber optik hatları koptu. Bu durum Türkiye'nin dış telekomünikasyon ağını olumsuz etkiledi. Telefon ve data hatlarının bant genişliklerinde yüzde 90'a varan daralma yaşandı. Deniz altındaki fiber optik kablonun kopması, Türkiye'de TTnet altyapısı üzerinden İnternet hizmeti alan çok sayıda kişi ve kuruluşu etkiledi. Arıza bağlantının yüzde 80 oranında düşmesine neden oldu. Bağlantı hızının 1.132 MBit'dan 200 MBit'a düşmesi, kullanıcıların günlerdir pek çok uluslararası siteye girmesini engelliyor''...Oh olsun, az bile olmuş. On yılda İnternet'e sadece 40 milyon dolar yatırım yaparsak, Türkiye'yi bilgi çağına taşıyacak İnternet'i devletin gündemine sokamazsak, bu işi yalnızca Türk Telekom'un eline bırakırsak, Ulaştırma Bakanlığı'nın danışma kurulu görevi görmesi gereken İnternet Kurulu'nu birkaç ahbap çavuşun kabul salonuna döndürürsek, üç kuruş ucuza bağlanacağız diye haksız rekabete kalkışarak damping yapan kurumları alkışlarsak, sansürlemesi kolay olsun diye Türkiye'nin İnternet çıkışlarını birkaç hatta yüklersek olacağı buydu. Bugün binlerce kilometre ötemizde deprem olur İnternet bağlantımız çöker, yarın yanı başımızda biri tıksırır dünyayla bağlantımız kopar.