Güncelleme Tarihi:
İstanbul Sağlık Müdürlüğü Ruh Sağlığı ve Sosyal Hastalıklar Şubesi Birim Amiri ve Sorumlusu Cüneyt Kayhan AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2005'in Eylül
ayından bu yana verilen eğitime ilk başladığında 1 psikiyatrist, 1 psikolog ve 1 trafik memurunun görev yaptığını anlattı. Bugün 15 psikiyatrist, 20 psikolog ve 20 pratisyen hekim ile eğitim verildiğini dile getiren Kayhan, uygulama ilk başladığında başvuru olmadığı için sınıf açmakta dahi zorlandıklarını söyledi. Kayhan, “Artık sabah ve öğleden sonra grupları olmak üzere günde 2 sınıfta eğitim veriliyor” dedi.
Kayhan, bir sürücünün eğitimi tamamlaması için günde 4-6 saatten 4 haftada toplam 24 saat eğitim almasının zorunlu olduğunu bildirdi.
Yönetmeliğe göre, sınıfların 12'şer kişi olması gerektiğini, ancak yoğunluğu azaltmak amacıyla bu sayıyı 15'e çıkardıklarını dile getiren Kayhan, “Günde 30 kişiden haftada 150 kişi bu eğitimi alıyor. Muazzam bir yoğunluk var. Gün geçtikçe hem sürecin duyulması hem başvuruların yoğunlaşması ile şartlarımız bize yetmemeye başladı” dedi.
Cüneyt Kayhan, sürücü davranışlarını geliştirme eğitimi için günde ortalama 6-7 başvuru aldıklarını vurgulayarak, “İstanbul'da yaklaşık 4 bin kişinin ikinci defa ehliyetlerini kaptırması nedeniyle hala sıra beklediğini ve ehliyetlerini geri almak için bize başvuracağını biliyoruz” diye konuştu.
Sürücü geliştirme eğitimlerinin, ikinci defa alkollü iken trafikte yakalanan sürücülere yönelik olduğunu anımsatan Kayhan, ilkinde 6 ay, ikincisinde 2 yıl süreyle ehliyetine el konulan sürücülerin 2 yıl içerisinde bu eğitimi almak zorunda olduklarını belirtti.
Kayhan, genelde sürücülerin, bu eğitimden haberi olmadığını, 2 yılı doldurduktan sonra ehliyetlerini almaya gittiklerinde bunu öğrendiklerini dile getirerek, ikinci kere belgelerine el konulanların, beklemeden eğitim almak için başvuruda bulunmalarını istedi.
EĞİTİMİN İÇERİĞİ
“Sürücü davranışlarını geliştirme eğitimi” için başvuranların öncelikle bir psikiyatrist görüşmesinden geçirildiğini, bu görüşmede derse başlamasında sakınca teşkil edecek rahatsızlığı olup olmadığının tespit edildiğini kaydeden Kayhan, herhangi bir sorun görülmesi halinde sürücünün gerekli yerlere sevk edildiklerini söyledi.
Cüneyt Kayhan, ilk derste sürücülere bir psikolog tarafından kişilik testleri uygulandığını ve bireysel görüşmeye alınarak, hikayesinin dinlendiğini anlattı.
İkinci derste pratisyen hekimin derse girerek sürücülere alkolün zararları, bedensel ve ruhsal etkileri konularında sunum yaptığını belirten Kayhan, üçüncü hafta da eğitmen polis memurunun trafik güvenliği ve yasaları ile ilgili 3-4 saatlik sunum yaptığını bildirdi.
Kayhan, eğitime katılanların dördüncü hafta 25 sorudan oluşan çoktan seçmeli bir sınava tabi tutulduklarını, sınav sonucuna göre bireysel görüşmeye alındıklarını ve son bir değerlendirmeye tabi tutulduklarını ifade etti.
Eğitime katılan sürücünün başarısında yazılı sınavın yüzde 30, süreç içerisindeki gözlem puanının yüzde 70 kabul edildiğini vurgulayan Kayhan, yazılı sınavda başarılı olup, gözlem puanı düşük olduğu için eğitimi geçemeyenler olduğunu da belirtti..
Cüneyt Kayhan, bir sürücü başarılı sayılması için eğitimcilerin hakkında üçüncü defa alkollü araç kullanmayacağı kanaatini edinmiş olmaları gerektiğini aktardı.
4 KEZ AYNI EĞİTİMİ ALAN VAR
Geçemeyenlerin eğitime baştan başladıklarını aktaran Kayhan, bir sürücün, başarılı olamadığı için 4 defa aynı eğitime tabi tutulduğunu kaydetti.
İstikrar ve disiplin açısından bu eğitimin kamu kurumu gibi kontrollü yerlerde yapılmasının son derece faydalı olduğuna dikkati çeken Kayhan, 5 yıl içerisinde derse gelmeden ehliyetini geri almak için araya çok hatırlı kişileri sokan yüzlerce insanla karşılaştıklarını ifade etti.
Ancak bugüne kadar eğitime katılmadan belgesini alan tek bir vatandaş dahi olmadığını vurgulayan Kayhan, “Çok tanınmış iş adamı, sanatçı, şarkıcılar ve tiyatrocular da geliyor. Bu kişiler de saatlerini burada geçirmek istemiyorlar” şeklinde konuştu.
YÜZDE 95'İ ERKEK
Eğitimin ana amacının, sürücülerin, kurallara uyma davranışını kazanmalarını, kurallara uymayı davranış kalıbı haline getirmelerini sağlamak olduğuna dikkati çeken Kayhan, konuşmasına şöyle devam etti:
“2005'ten bu yılın Haziran ayına kadar 4 bin 48 kişi eğitime katılmak için başvurdu. Bunlardan 3 bin 227'si 'Sürücü Davranışlarını Geliştirme Eğitimi'ni başarıyla tamamladı. Geri kalanların bir kısmının eğitimi halen devam ediyor. Bunların arasında eğitimi geçemeyenler de bulunuyor. Bu eğitim alanların yüzde 95 erkek. Eğitime katılanlar ağırlıklı lise mezunu, 25-35 yaş arası ve yüzde 95'i erkek.”
Kayhan, bu yılın Haziran ayına kadar 590, geçen yıl 1214, 2008'de de 712 sürücünün Sürücü Davranışlarını Geliştirme Eğitimi'ni başarıyla tamamladığını söyledi.
“SÜRÜCÜLER 'TALİHSİZLİK' OLARAK NİTELENDİRİYOR"
Sürücülerin ehliyetlerine, genellikle, bir kutlama, yemek ya da eğlenceden dönerken veya hafta sonları el konulduğunu anlatan Kayhan, bazı ticari kamyon sürücülerinin kendisini rahatlattığı için uzun yola çıkarken alkol aldığını söylediklerini ifade etti.
Cüneyt Kayhan, şunları anlattı:
“Genelde sürücüler ehliyetlerine el konulmasını 'Talihsizlik' olarak nitelendiriyor. 'Normalde alkollü araç kullanmam, ama evim çok yakın olduğu için direksiyona geçtim, polis yakaladı' 'Arabam otoparkta, evim otoparkın karşısında. Arabamı evin önüne götürürken 10 metrelik mesafede polis çevirdi' diyenler var. Hikayelerin temelinde talihsizlik var. Bir gün içinde aynı işlemi gören ve ehliyetini kaptıran vatandaş var. Sabah ehliyetini kaptırıyor. 10 dakika sonra başka bir ekip yine alkollü yakalıyor.
Eğitime katılmak için gelenler içinde okuma-yazması olmayan sürücülerle bile karşılaştıklarını dile getiren Kayhan, bu kişileri eğitime almadıklarını, onlara hızlı okuma yazma kurslarına katılmaları tavsiyesinde bulunduklarını bildirdi.
Kayhan, “Vatandaşa 'nasıl yakalandın' deyince, 'Uykusuzdum, duran bir kamyona çarptım. Polisleri aradım. Polislerin gelmesi gecikince sıkıldım, 2 bira aldım ve içtim. Polisler de gelip bana alkolmetre üflettiler' diyenler bile var. Bunun gibi ilginç hikayelerle karşılaşıyoruz” şeklinde konuştu.