Alkolden etkilenen ev kadınları artıyor
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2006 12:28
Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Bağımlılık Tedavi Kliniği Şefi Doç. Dr. Ayhan Kalyoncu, son 10 yılda tedavi için başvuran kadın hasta sayısının 2 katına yükseldiğine ve bunların yüzde 45'ini ev kadınlarının oluşturduğuna dikkati çekti.
Doç. Dr. Kalyoncu, yaptığı açıklamada, kadınlar, özellikle de ev kadınları arasında alkol kullanımının arttığını söyledi.
Tedaviye başvuranlar arasında 35-45 yaş grubunun daha fazla olduğunu belirten Doç. Dr. Kalyoncu, şunları söyledi:
“Hastane bünyesinde 1995 yılında Alkol Tedavi Kliniği'ni açtımız zaman tedavi için müracaat eden hastaların 10'da 1'ini kadınlar oluşturmaktaydı. Son 2,5 senelik verilerde bu oranda ciddi değişim söz konusu. Şimdi 5 erkeğe karşılık 1 hastayı kadınlar oluşturuyor. Son 10 senede tedaviye başvuran kadınların sayısı 2 katına kadar yükseldi. Bunların yüzde 45'ini ev kadınları oluşturuyor. Kanaatimize göre, bunda ev kadınlarının alkole geçmişte olduğundan çok daha kolay ulaşabilir olması önemli bir etmen.”
Ev kadınlarının kendi aralarında çay, pasta ve kahve eşliğinde düzenledikleri günlerin artık dış mekanlarda alkol alınan toplantılar haline dönmeye başladığını kaydeden Kalyoncu, “Bunun yanı sıra ev kadınlarının eğitim düzeyi hızlı yükseliyor ve üniversite mezunu insanlar ev kadını oluyor. Bu, kadının yaşamsal tatmininde çok önemli bir engel. Kadınlar birkaç nesil önce günlerini iş yaparak geçirirken, günümüzde özellikle büyük kentlerde yaşayanlar yemek dahil temizliği bile yardımcılarına yaptırıyor. Kendisi de öğlen arkadaşlarıyla bir yerde buluşarak o mekanda birkaç kadeh içki alıyor” diye konuştu.
Sosyo ekonomik düzeyi orta ve üst sınıf kadınlarda alkol tüketiminin daha fazla olduğuna dikkati çeken Kalyoncu, kişilerin çok nadiren kendi istekleriyle tedaviye başladığını, zorunlu kalındığı zaman gelindiğini söyledi.
Üzerlerindeki toplumsal damgalama daha fazla olduğu için kadınların erkeklere göre daha zor tedaviye geldiğini belirten Doç. Dr. Kalyoncu, ancak alkolü bırakmada kadınların daha başarılı olduğunu bildirdi. Doç. Dr. Ayhan Kalyoncu, alkol alan kadınların erkekler kadar dağıtmadığını, ancak alkolden dolayı sonradan yaptığı şeyleri hatırlamak istemeyen pek çok hastaları bulunduğunu sözlerine ekledi.
Tedaviye başvuranlar arasında 35-45 yaş grubunun daha fazla olduğunu belirten Doç. Dr. Kalyoncu, şunları söyledi:
“Hastane bünyesinde 1995 yılında Alkol Tedavi Kliniği'ni açtımız zaman tedavi için müracaat eden hastaların 10'da 1'ini kadınlar oluşturmaktaydı. Son 2,5 senelik verilerde bu oranda ciddi değişim söz konusu. Şimdi 5 erkeğe karşılık 1 hastayı kadınlar oluşturuyor. Son 10 senede tedaviye başvuran kadınların sayısı 2 katına kadar yükseldi. Bunların yüzde 45'ini ev kadınları oluşturuyor. Kanaatimize göre, bunda ev kadınlarının alkole geçmişte olduğundan çok daha kolay ulaşabilir olması önemli bir etmen.”
Ev kadınlarının kendi aralarında çay, pasta ve kahve eşliğinde düzenledikleri günlerin artık dış mekanlarda alkol alınan toplantılar haline dönmeye başladığını kaydeden Kalyoncu, “Bunun yanı sıra ev kadınlarının eğitim düzeyi hızlı yükseliyor ve üniversite mezunu insanlar ev kadını oluyor. Bu, kadının yaşamsal tatmininde çok önemli bir engel. Kadınlar birkaç nesil önce günlerini iş yaparak geçirirken, günümüzde özellikle büyük kentlerde yaşayanlar yemek dahil temizliği bile yardımcılarına yaptırıyor. Kendisi de öğlen arkadaşlarıyla bir yerde buluşarak o mekanda birkaç kadeh içki alıyor” diye konuştu.
Sosyo ekonomik düzeyi orta ve üst sınıf kadınlarda alkol tüketiminin daha fazla olduğuna dikkati çeken Kalyoncu, kişilerin çok nadiren kendi istekleriyle tedaviye başladığını, zorunlu kalındığı zaman gelindiğini söyledi.
Üzerlerindeki toplumsal damgalama daha fazla olduğu için kadınların erkeklere göre daha zor tedaviye geldiğini belirten Doç. Dr. Kalyoncu, ancak alkolü bırakmada kadınların daha başarılı olduğunu bildirdi. Doç. Dr. Ayhan Kalyoncu, alkol alan kadınların erkekler kadar dağıtmadığını, ancak alkolden dolayı sonradan yaptığı şeyleri hatırlamak istemeyen pek çok hastaları bulunduğunu sözlerine ekledi.