Güncelleme Tarihi:
Ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi istenen Karataş, daha önce kabul ederek ayrıntılarını anlattığı tecavüz ve cinayeti bu duruşmada hatırlamadığını söyledi. Karataş, “Alkol ve uyuşturucu almıştım, hiçbirşey hatırlamıyorum” dedi. İlk duruşmaya katılan Bacca'nın annesinin katılmadığı bu duruşma öncesinde yüzlerine Bacca resimli maskeler takan 30 kadın protesto gösterisi yaptı.
İtalya'nın Milano kentinden dünya barışına dikkat çekmek için giydiği gelinlikle otostop çekerek belirlediği harita üzerinde geçen 8 Mart'ta bir arkadaşıyla birlikte yola koyulan Giuseppina Pasqualino di Marineo, İstanbul'a geldi. Burada arkadaşından ayrılan ve Anadolu'nun kıyılarını dolaşarak otostopla Tel Aviv'e dönmeyi planlayan Bacca, Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde 31 Mart'ta aracına bindiği sabıkalı Murat Karataş tarafından Tavşanlı Beldesi yakınlarındaki ormanlık alanda tecavüz edildikten sonra bıçaklanarak öldürüldü. Güvenlik güçleri tarafından yakalanan Karataş, suçunu itiraf ederek tutuklanan cezaevine konuldu.
Hakkında İzmit 1'inci Ağır Ceza Mahkamesi'nde dava açılan Murat Karataş'ın bugün ikinci kez yargıç karşısına çıktı. Bacca'nın annesi Elena Manzoni'nin katılmadığı duruşmaya polis ve jandarmanın aldığı geniş güvenlik önlemleri arasında tutuklu bulunduğu Sakarya'nın Ferizli İlçesi'ndeki L Tipi Cezaevi'nde getirilen Karataş'ın bitkin olduğu görüldü.
İFADESİ OKUNDU
Bir ay önceki duruşmada polis ve savcılıkta verdiği ifadelerini doğrulayan Karataş'a bu ifadeleri tekrar okundu. Karataş'ın ifadelerinde, “Kendisini ilk gördüğümde Rus zannettim. Aracıma özellikle aldım. 3 kare fotoğrafımı çekti. Tedirgin oldum. İzmit’e gelişte ikinci tünelde cepte durdum. Arabanın kontak anahtarını alıp kaçmaya çalıştı. Kafasını koltuğa bastırdım. Tecavüz ettim. Resmimi çektiği için beni ihbar eder diye çok korktum. Boğdum, bıçakladım. Emin olmak için başındaki bandajla boğazını iyice sıktım. Üzerindeki 70 YTL civarındaki paranın yanı sıra kredi kartlarını, telefon ve kamerasını aldım” dediği belirtildi.
Bunun üzerine hayli tedirgin olduğu gözlenen Karataş, “O gün alkol ve uyuşturucu almıştım. Olayla ilgili hiçbirşey hatırlamıyorum. İfadelerime ekleyeceğim başka bir şey yok” dedi.
Duruşma sırasında, Pippa Bacca’nın ailesinin avukatı Mehmet Eke ise mahkeme heyetine, sanığın İngilizce bilip bilmediğini sordu. Bunun üzerine Murat Karataş da İngilizce bilmediğini, ilkokul üçüncü sınıftan terk olduğunu belirtti. Avukat Eke, sanıktan ele geçirilen fotoğraf makinesi ile kameradaki kayıtları İngilizce bilmediği için kendisinin silmesinin mümkün olmadığını, bu kayıtları kime sildirttiğinin de araştırılmasını istedi.
KADIN DERNEKLERİNDEN MASKELİ PROTESTO
16 Aralık tarihine ertelenen duruşma öncesinde ise Kocaeli Adliyesi'ne bir kısmı İstanbul'dan gelen yaklaşık 30 kadın yüzlerine taktıkları Bacca fotofraflı maskelerle, cinsel istismar ve kadına yönelik şiddeti protesto etti.
Duruşma devam ederken, adliye önünde protesto gösterilerini sürdüren İzmit Kadın Platformu, İstanbul Emekli Kadınlar Derneği ve İstanbul Feminist Kadınlar Derneği’ne üye kadınlar, ‘Hepimiz Pippa Bacca’yız’, ‘Hepimiz seninleyiz’, ‘Yasalar Hüseyin Üzmezler'i koruyor’ sloganları attı. Kadınlara yönelik cinsel istismar ve tecavüzleri protesto eden pankart ve dövizler de açıldı. Gurup adına açıklama yapan Egitim- Sen Sekreteri Seher Coşkun, “Kötü insanlar her yerde var” sözünün arkasına sığınıldığını belirterek, şunları söyledi:
“Zedelenen Türkiye imajını düzeltmek adına, özür dilenerek geciştirildi. Pippa’nın bu şekilde katledilmesi, bir sapığın yarattığı tekil bir dehşet ya da utanç verici bir istisna olarak değerlendirildi. Onu münferit bir sapığın kurbanı olarak göstererek, ülkemizdeki şiddet kültürü ve kadına yönelik şiddetin ulaştığı boyut görmezden gelindi. Oysa ki ‘Affet bizi Pippa’ sözüyle onu uğurlarken biz kadınlar, olayın bu kadar basit, bunun kadınlar için hiç de tekin olmadığını, her gün onlarca kadının töre cinayetine bir hiç uğruna öldürüldüğünü, tacize ve tecavüze uğradığını biliyorduk.”